Bozdağ öte yandan, Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi ile ilgili "15 Temmuz süreci ile ilgili tüm belgeler şu anda Amerikan Adalet Bakanlığı’nda. Bir yanda iş yargının işi deniyor. Öte yandan da işi yargıya göndermiyorlar. Biz de diyoruz ki siz yargıya gönderin kararını yargı versin diyoruz." ifadelerini kullandı.Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fettullah Gülen’in iadesine ilişkin, “15 Temmuz süreci ile ilgili tüm belgeler şu anda Amerikan Adalet Bakanlığı’nda. Fetullahçı terör örgütü, ABD’nin gözü önünde Türkiye aleyhine faaliyetlerine devam ediyor. Fettullah Gülen’in Türkiye’de darbe teşebbüsünde bulunduğuna, bunu sevk ve idare ettiğine dair bilgiler bizim elimizden daha fazla ABD yetkili makamlarının elinde vardır. Çünkü böylesi bir örgütün ABD istihbaratı tarafından takip edilmediğini düşünmek safdillik olur. Gerekirse bu konuyu sayın bakan ile görüşmek üzere yeniden ABD’ye gidebilirim. Yeni yönetim Gülen’in iadesinin hukuki olduğunu söylüyor. Olumlu anlamda değerlendirme görüyoruz” dedi. Bakan Bozdağ, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin kundaklanmasına ilişkin olarak açıklama yaptı. Bozdağ, “Kim suç işlerse onlar mutlaka karşılığını bulur” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CNN TÜRK canlı yayınında Doğan TV Ankara Temsilcisi Hakan Çelik ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Donald Trump tarafından Adalet Bakanlığı görevine getirilen Jeff Sessions’a Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin gönderdiği mektubun yansımalarının sorulmasına üzerine Bozdağ şu ifadeleri kullandı: “Sayın Tramp’ın ve sayın Başbakanımızın görüştüğü yeni başkan yardımcısının ifadeleri ve ABD adına açıklama yapan yetkililerin bu konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmelere baktığımızda bir fark var. Önceki yöneticiler bunu tamamen bir yargı işi olduğunu topu tamamen yargıya atan bir yaklaşım içerisinde idi. Ama yeni yönetim bunun hukuki bir konu olduğunu söylüyor. İşi yargıya atmıyor. Ama üzerinde konuşup, değerlendirme yapmamız, birlikte çalışmamız gerektiği konusuna daha fazla vurgu yapıyor. Yani baktığımızda bir olumlu anlamda değerlendirme görüyoruz. Daha önce de olumlu değerlendirmeler vardı.
Yeni bakan başladıktan sonra bizden oraya giden mektup, telefon ile görüşme talebimiz var. İnşallah sayın baka bu konuyu telefonda anlatma imkanı olacaktır. Karşılıklı görüşme imkanımız olacaktır. Bakanlıklarımız arasında uzmanların yeniden ele almasına ilişkin büyükelçilerimizin bakanlığımıza ilettiği bir not da var. Onun üzerinde uzamanalar bu konuyu yeniden ele alacaklar. Gerekirse bu konuyu sayın bakan ile görüşmek üzere yeniden ABD’ye gidebilirim. Sayın bakanı da Türkiye’ye davet edeceğim. Burada da bunu konuşabiliriz. Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından son derece önemli.
15 Temmuz süreci ile ilgili tüm belgeler şu anda Amerikan Adalet Bakanlığı’nda. Bir yanda iş yargının işi deniyor. Öte yandan da işi yargıya göndermiyorlar. Biz de diyoruz ki siz yargıya gönderin kararını yargı versin diyoruz.
Fettullah Gülen, Fetullahçı terör örgütü Pensilvanya’daki malikanesinden sevk ve idare etmeye devam ediyor. Faaliyetlerini sürdürüyor. Medya aracılığıyla, ziyaretçileri aracılığıyla yapıyor. Elini kolunu sallayarak dost ve müttefik olduğumuz ABD’nin gözü önünde Türkiye aleyhine faaliyetlerine devam ediyor.
Bu Amerika karşıtlığını büyüttüğünü çok net bir şekilde ifade ettik. Usame Bin Ladin ne ifade diyorsa ‘Fettullah Gülen de onu ifade ediyor’ dedik. Bu kadar kişinin kanında eli olan terör örgütünün faaliyetlerine devam etmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu durum Türkiye – ABD ilişkilerine çok büyük zarar verecektir. Türkiye’de şu anda ABD karşıtlığı var. Fettullah Gülen’in Türkiye’de darbe teşebbüsünde bulunduğuna, bunu sevk ve idare ettiğine dair bilgiler bizim elimizden daha fazla ABD yetkili makamlarının elinde vardır. Çünkü böylesi bir örgütün ABD istihbaratı tarafından takip edilmediğini düşünmek safdillik olur.”
Bozdağ, “Böylesi bir örgütün ABD istihbaratı tarafından takip edilmediğini düşünmek safdillik olur” dedi.
Bozdağ, Gülen’in başka ülkeye gidebileceği iddialarına ilişkin, “Kanada’da çiftlikler satın alındığına dair ciddi istihbaratlar var” dedi.
Bozdağ, “15 Temmuz darbe kalkışması sürecinde ABD’nin bir katkısı, rolü, bilgisi var mı?” sorusu üzerine, “Ülkeler arasındaki ilişkilere bakmamız gerekir iki ülke arasındaki ilişkiler iki ülkenin çıkarına. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi gitmesini istemeyen çevreler, her defasında Türkiye ile Amerika arasına bir maraza çıkaralım diye ateşe odun atıyorlar. Bunu yapan büyük çevreler var. Türkiye’nin ABD, Rusya gibi ülkeler ile iyi ilişkileri olması her zaman iyidir. Uluslararası terör ile etkin bir mücadele dayanışmayı gerekli kılıyor. Uluslararası işbirliği şarttır. Fetullahçı terör örgütü de uluslararası işbirliğini gerektiriyor” diye konuştu.
Bozdağ, “Bizim dışımızdaki ülkeler egemen ülkeler, bağımsız ülkeler onlarla ilişkilerin de bir hukuku var. İlişkilileri bu hukuk çerçevesinde yürütmemiz gerekiyor. Ona göre yürütüyoruz” dedi.
Farklı ülkelere sığınma talebinde bulunanların Türkiye tarafından iade edilmesi talebine ilişkin, “Bundan sonraki süreçte şunu yapabiliriz. Yapıyoruz da Türkiye’ye karşı bu konularda hangi hukuk uygulanıyorsa biz de mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde bizimle dayanışma içerinde bulunanlara suçluların iadesine ilişkin konuda biz de aynı dayanışmayı göstereceğiz. Türkiye’nin taleplerini kulak ardı edenler olduğu zaman da Türkiye’ye yapılan muamelenin aynısını biz de yapacağız. Bu bir terörist ise yapmayacağız. Diğer konularda mütekabiliyet ilkesini uygulayacak” diye konuştu.
“ABD Gülen’i iade etmezse ya da uzun bir sürece yayarsa Türkiye’nin tavrı ne olur?” sorusu üzerine Bozdağ, “Türkiye- ABD arasındaki ilişkilere büyük zarar verir. Sürecin uzaması da ilişkileri olumsuz etkiliyor. İade edilmemesi kararının çıkması elbette Türkiye- ABD ilişkilerine onarılması çok zor bir tahribat verir. Türkiye bunu kabul edemez. Usame Bin Ladin Türkiye’de olsaydı ABD’nin iade taleplerine kayıtsız kalmış olsaydık ABD bundan rahatsızlık duymaz mıydı? Elbette duyardı” diye konuştu.
Gülen’in başka ülkeye gidebileceği iddialarına ilişkin, Bozdağ, “Kanada başta olmak üzere çiftlikler satın alındığına dair ciddi istihbaratlar var. Başka ülkeler de var. Kanada da biraz daha yoğunlaşmış çalışma olduğuna dair istihbaratlar var. Trump’ın seçilmesinden sonra da bu çalışmaların daha da ivme kazandığına dair istihbaratlar geliyor. Bu bilgileri de ABD Adalet Bakanlığı’na da ilettik. Kanada’da yeni alınmış bir arazi kimlerin aldığı isimleri açıklamam istihbarat bilgisi” dedi.
Yunanistan’a sığınan darbe girişiminde bulunanların iadesine ilişkin Bozdağ, “Yunanistan darbe teşebbüsünde bulunup sonrasında kaçan kişilerin iade talebini reddetti. Yargı bunu yaptı. İki ülke arasındaki görüşmelerin tam tersi bir karar. İade edilecekleri yönünde bir beklenti vardı. Sonuç başka türlü çıktı. Bu sonucun böyle çıkması bundan sonraki iki ülke arasındaki ilişkilere yansıyacaktır. Mütekabiliyet çerçevesinde bu adli yardımlaşma konusu ona göre ele alacağız” ifadelerini kullandı.
“ByLock kullanan, FETÖ ile bağlantılı siyasiler” tartışmasına ilişkin Bozdağ, “Soruşturmaların içerisinde geçmişte siyaset yapmış değişik partilerden pek çok siyasetçi var. ByLock ile ilgili konuda çalışmalar devam ediyor. Kim varsa adli süreçler işler. Medyada çıkan isimlere ilişkin bir çok haber asılsız” dedi.
“Darbe tehlikesi geçti mi?” sorusuna Bozdağ, “Fettullahçı terör örgütünün bundan sonra Türkiye’de bir güç kullanma ihtimali olduğuna ihtimal vermiyorum. Öyle bir gücü falan kalmadı. Üfürüyorlar piyasada. Verdikleri bütün tarihler geçti. Beklentileri canlı tutmaya çalışıyorlar. Örgütün çözülmesini engellemek için sürekli yalan söylüyorlar” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kamuda görevden almalara ilişkin, “Kılı kırk yararak çalışılıyor. Zaman zaman yanlışlık olabilir onlar da itiraz ve şikayet yolu ile yeniden düzeltiliyor, düzletilmeye devam edecek. Ancak bu sayı fazla değil. bundan sonra da fazla olacağını düşünmüyorum. Terör örgütü bir mağdur edebiyatı oluşturmaya çalışıyor. İdari tasarruf ile adli tasarrufları birbirine karıştırmamak gerekiyor" diye konuştu.