Hakan, bugünkü yazısında şunları kaydetti:"Seçim yaklaştıkça... En büyük darbeyi hakikatler alıyor. Seçim yaklaştıkça... Hakikati aramak, aşırı gereksiz bir iş haline geliyor. Seçim yaklaştıkça... Kimse hakikatle ilgilenmiyor.
Bir örnek: Batman’da bir adam çıktı ortaya. Deli midir, meczup mudur belli değil. 'Kelle keseceğiz' falan dedi. Arada da 'Hizbullah/HÜDAPAR' kelimelerini telaffuz etti.
Bu olay, 'Aha işte bir HÜDAPAR’lı. Bakın, bakın! Nasıl da kelle almaktan söz ediyor. İktidar buna ses edemez' diye yorumlandı muhalif medyacılar arasında.
Oysa bu 'alçak kelleci'ye ilk tepki HÜDAPAR’dan geldi.
Partinin en üst düzey yetkilileri, söz konusu video ortaya çıkar çıkmaz...
'Bu adamın partimizle ilgisi yok. Bu adam provokatördür. Bu şahıs hakkında adli ve idari merciler derhal harekete geçmelidir' diye açıklama yaptılar.
Hem de defalarca. Hem de bağırarak.
Fakat seçime kadar hakikatle bağını koparmış tipler, işin bu kısmıyla zerre kadar ilgilenmediler. Yaptıkları 'kelleci' haberlerinin en altına minicik de olsa bu açıklamayı koymaya tenezzül etmediler.
HÜDAPAR’dan nefret edilebilir, 'Erdoğan gitsin de ne olursa olsun' denilebilir, iktidar karşıtlığı gözleri döndürebilir.
Hepsini anlayabilirim.
Ama bilerek, isteyerek hakikate sırt çevirmeyi anlamam mümkün değil."