Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın ağzından yine ''şerefsizlik'', ''namertlik'' sözlerinin düşmediğini söyledi.
Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu söylediğini anımsatan Vural, ''Bizim ispatlamamıza gerek yok. Kendisi kendisini ispatlıyor zaten. Daha önce de 'terör örgütüyle görüşüyorsunuz' diyenlere 'ispat etmezse şerefsizdir' demişti, sonuçta kendisini İmralı'nın kucağında buldu. Önce Oslo görüşmesini, İmralı meselesini bir anlat'' diye konuştu.
Siyasi ahlakı olanlar için şeref ve haysiyetin bozdurulup harcanacak kadar ucuz olmadığını dile getiren Vural, şunları söyledi:
''Şeref ve haysiyet hırka değil. Günü birlik giy, çıkar olmaz. Sen PKK ile masaya oturdun mu oturmadın mı- Öcalan'a miting düzenledin mi düzenlemedin mi- Öcalan'ın mektubunu hazırladın mı hazırlamadın mı- Daha İmralı görüşmelerinin tutanaklarının mürekkebi kurumadı. Akil adamlar komisyonunu öneren Öcalan değil mi- Oslo'da varılan mutabakatlar söz değil mi- Öcalan ile ameliyat masası kurmuşlar milleti kesiyorlar, devleti biçiyorlar. 'Silahları bırakıyorsa, sınırın dışına çekileceklerse süreç başlar' diyorsun. Soruyorum o zaman, süreç nedir bir anlat bakalım. Ne vaat ettin, anlat. Pazarlığın daniskasını yapıyorsun. Buna pazarlık bile denmez, teslimiyet. Bırakın pazarlığı, babasının terekesinden veriyor sanki milletimizin adını, sanını, Cumhuriyet'i.''
İktidarın terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'a milleti tehdit etme cüreti verdiğini öne süren Vural, ''Sayın Başbakan, 'Bana inanın' diyor. Senin neyine inanacağız- Sen İmralı'ya inanıyorsun, o da oradan anırıyor. Süreç millete kış, PKK'ya bahardır. PKK ile el ele bölücülere bahar müjdesini veren siz oldunuz'' dedi.
-''Yetiş İsrail...''-
Vural, ateşkesin ve pazarlığın arkasındaki temel gerekçenin gelecek yıl yapılacak yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu iddia ederek, ''2011 seçimlerinden önce de yapmışlardı'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, şeref ve haysiyetini siyaset mezesi yaptığını, günübirlik tartışmalarda hep bunu kullandığını ileri sürerek, ''Şeref ve haysiyeti hayat felsefesi yapanlar için bunlar bozdurulup harcanacak bir husus değildir'' diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, İsrail'in Mavi Marmara baskınından dolayı Türkiye'den özür dilemesinin zamanlamasının ilginç olduğunu söyledi. Vural, ''Tarzan zorda, yetiş İsrail'' dedi.
Oktay Vural, akil adamlar komisyonunda yer alacak isimlerin belli olmaya başladığının sorulması üzerine, ''Kim onlar'' sorusunu yöneltti. Gazetecinin ''Kadir İnanır var'', demesi üzerine, ''Zaten kim inanır diye soruyor ya Kadir inanır'' ifadesini kullandı.
-PTT tasarısına eleştiri-
Bu arada Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut ve beraberindeki bir grup PTT çalışanıyla da PTT'nin anonim şirket olmasını öngören yasa tasarısı hakkında görüşlerini açıklayan Vural, PTT'nin özelleştirilmesinin önünün açıldığını ve 200 yıllık güzide kurumun ortadan kaldırılacağını öne sürdü.
Tasarının 30 bin çalışanın gelecek kaygısı yaşamasına neden olduğunu ifade eden Vural, çalışanların teşvik ikramiyesiyle emekliye sevk edilerek, açlığa mahkum edileceğini savundu. Vural, ''Tasarı, özelleştirmede kemiksiz, kılçıksız PTT temin etmeye yöneliktir. Kılçık olarak görülenler, PTT çalışanlarıdır'' diye konuştu.
PTT çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunmasını isteyen Vural, ''Bu insanların ıstırabı kimsenin karına meze yapılamaz'' dedi.