Oyların yaklaşık yarısı sayılmış iken yazdığı köşe yazısı ile "Tablo netleşti: AK Parti seçimi kazandı" diyen Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, köşesinde seçim analizi yaparken, bir yandan da okurlarından bu güne kadar yazdığı yazılar için özür diledi.
BU SONUÇ HOŞUMA GİTMEDİ AMA...
"Yav he, he!.." başlıklı yazısında Alkan, "Büyük resim bellidir. AK Parti’nin seçim stratejisi kazandı: “Seçim nasıl kazanılır?” sorusunun cevabını en iyi AK Parti biliyor. Bu sonuç hoşuma gitmedi; hoşuma gitse de gitmese de kazananı tebrik ederim." yazdı.
Başbakan Erdoğan için "Çok çalıştı, büyük riskler aldı" diyen Alkan şunları yazdı:
"Politikalarını kesinlikle tasvip etmiyor ve yanlış buluyorum fakat bu, onun “büyük lider” olduğunu vurgulamama engel olmaz. Keşke büyük lider olmanın, siyaset “iyi” olmanın yanı sıra bütün Türkiye’ye güven vermek noktasında “iyi” olmayı da başarabilseydi; keşke bu seçim kampanyasını kendisini tasvip etmeyen herkesi ötekileştirmek, hatta ihanete varan suçlamalarla töhmet altında bırakmak yerine o meşhur balkon konuşmalarındaki toparlayıcı, kucaklayıcı ve kuşatıcı tavrıyla sürdürebilseydi!"
SEÇİMLER HARP DEĞİLDİR
"Seçimler harp değildir; kazananla kaybedenler seçimden sonra da beraber yaşamak, birbirlerine güvenmek, hatta sevmek zorundadır.
Halbuki bu seçimin en çok akılda kalan cümlesi, “Onlara su bile yok” ibaresiydi.
Bu ibareyi “milli irade” tasvip etti; sağduyusuna güvendiğimiz halkımız, bu cümlede sakıncalı bir muhteva görmedi.
Halkımız istikrarı öngördü; dereyi geçerken binek değiştirmeyi uygun bulmadı. Yolsuzluk söylentilerinin kendi hayat tarzını, gelir durumunu etkilemediğini fark edince “tecrübe”den yana tercih kullandı.
Milletin derin irfanı böyle düşündü; böyle düşünmemesi gerektiğini söyleyip duran benim gibilere ise bıyık altından gülüp, “Yav he he!” diyerek iradesini tescil ettirdi.
(...)
ÇOCUKSU İYİMSERLİK KAYBETTİ
Muhalefet cephesi kaybetmiş görünüyor; gerçekte kaybeden idealist yaklaşımlardır, ahlakçılıktır; siyasetin daha yüksek, daha doğru ve daha dürüst bir seviyede yürümesini bekleyen çocuksu iyimserliktir.
Ülkemizin ve siyasi hayatımızın geleceği adına bu tesbit, hiç de hoş bir durum değil. Siyasetimizin bundan sonraki safhaları yine yüksek tansiyonda, bıçak sırtında cereyan edecek. Halktan “olur” alan bu stratejinin Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne türlü gerilimlere yol açabileceğini düşünmek bile sıkıntılı.
OKURLARIMDAN ALENEN ÖZÜR DİLERİM
Alkan köşesine bir de not ekledi ve şunları yazdı: "Seçim izlenimi yazdığım iki ilde, Şanlıurfa ve Sivas’ta yarışın başa baş geçeceğini belirterek okuyucularımı yanılttığım için alenen özür diliyorum."
Alkan'ın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.