Partimiz yeni bir dönemin eşiğindedir. Son MKYK’daki gelişmeler ve son istişareler çerçevesinde 22 Mayıs günü tüzük gereği partimizin olağanüstü kongresine gitme kararı aldım. Şimdi haklı oalrak şöyle bir sual vardır: Bütün bu tabloya rağmen neden siz yüzde 49,5 oy almışken aday olmamayı düşünüyorsunuz?
Bu haklı bir sorudur. Hatta son anketlerde yüzde 54,2'yi aşmış görünüyoruz. Bizim dönemlerimiz bir başarı dönemidir. Bir başarısızlık ya da bir pişmanlık söz konusu değildir.
'MAKAMLARI BEN TALEP ETMEDİM'
Neden böyle bir kararı aldım? Hayat insana çok şey öğretiyor. Benim terk etmediğim prensiplerim var. Doktora yaparken profesörlüğü hedefledim ancak zamanı gelmeden istemedim.
Makamların hiçbirisini ben talep etmedim. Hiçbirisi için lobi yapmak ya da talepte bulunmak gibi bir hedefim olmadı. Mutabakatın olmadığı yerde genel başkanlığa aday olmak istemedim.
En güçlü insan kendisiyle barışlık olan insandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım. İnandığım hiçbir yerden de geri adım atmadım.
Pazarlığa dayalı bir mevki makam hesabı içinde olmadım.
Yoldan önce yol arkadaşı sözü vardır. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olmalarını isterim. Olmadıklarında da bana söylemelerini isterim.
Son MKYK'da yaşananlar çok önem arz etmiyor. İlk imzayı ben attım. Ancak takip edilen yöntemi refik olrak düşünmedim. Bu anlamda yaptığım istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmesindense genel başaknın değişmesinin daha doğru olacağını düşündüm.