Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti iktidarı, verilen sözleri yerine getiren iktidardır. Dünya'da böylesine hızlı bir afet yönetimi gerçekleştirebilen başka bir örnek yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki yangın sonrası inşa ettikleri 900 afet köy konutunu maliyeti üzerinden yüzde 66 indirimle, 2 yılı ödemesiz, 18 yıl vadeyle hak sahiplerine vereceklerini söyledi. Erdoğan, "Bu yangın Manavgat, Alanya, Gündoğmuş ve Akseki ilçelerimizin 59 mahallesinde 11 gün süreyle etkili olmuştur. Türkiye Afet Müdahale Planı'nı devreye sokarak devletimizin tüm imkanlarıyla müdahale ettiğimiz bu afet, 61 bin 500 dekar ormanımızla birlikte adeta ciğerlerimizi de yakmıştır" ifadelerini kullandı.
8 binin üzerinde personel, 40 hava aracı, 2 bin kara aracıyla söndürme çalışmalarının yürütüldüğü yangının ardından hemen vatandaşların yaralarını sarmaya başladıklarını söyleyen Erdoğan, evleri, eşyaları, işyerleri ve araçları zarar gören vatandaşlara 53 milyon lira, tarım alanları ve hayvanları zarar gören çiftçilere 213 milyon lira, enkaz kaldırma işlemleri için de ilgili birimlere 25 milyon nakdi ödeme yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, "Toplamda 300 milyon lirayı bulan bu desteklerin yanında hayırsever vatandaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla 56 milyon liralık bir katkıyla vatandaşlarımızın yanında yer almıştık" dedi.
"Evlerden yapımı tamamlanan 427'sinin anahtarlarını sahiplerine teslim ediyoruz"
Hasar tespitinin ardından 666 vatandaşa AFAD'dan, 234 vatandaşa da kentsel dönüşümden hak sahibi olarak konut inşasına karar verdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu 900 konut yanında 4 köy konağının ve bir caminin de inşasına başlamıştık. Bölgenin mimarisine uygun şekilde tek veya 2 katlı olarak inşa ettiğimiz bu evlerden yapımı tamamlanan 427'sinin anahtarlarını sahiplerine teslim ediyoruz. Evrenseki, Kalemler ve Kepezbeleni köy konakları bitmek üzeredir. Kalan konutları ve diğer yapıları da en kısa sürede tamamlıyoruz. Yapılan konutlar, tasarımıyla, malzemesiyle, çevresiyle gerçekten her vatandaşımızın sahip olmak isteyeceği güzellikte işlerdir. "
Erdoğan, Türkiye'de gerçekleştirmek istedikleri mimari zihniyet değişiminin birer örneği olarak gördüğü bu projelerin, tüm şehirlerde yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etti.
Konutların hangi şartlarda hak sahiplerine verileceğini de aktaran Erdoğan, "İnşa ettiğimiz 900 afet köy konutunu maliyeti üzerinden yüzde 66 indirimle, 2 yılı ödemesiz, 18 yıl vadeyle sahiplerine vereceğiz. Ahırlı ve ahırsız tiplerine göre, büyüklükleri 93 metrekare ile 280 metrekare arasında değişen bu konutların aylık ödemesi 2 bin 50 lira ile 3 bin 700 lira arasındadır. Toplam ödeme küçük tiplerde 445 bin lira, ahırlı tiplerde 797 bin lira olacaktır. Gerek bugüne kadar teslim edilen konutların, gerek yakında teslim edilecek konutların hak sahibi vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
"Tabii bu çalışmaları yürütürken aslında yaptığımız iş, milletin olanı millete vermekten ibarettir"
Erdoğan, şunları söyledi:
"Görüldüğü gibi artık yaraların sarılmasını birkaç ayda, yıkılanların yerine yenisinin yapılmasını inşa tarihinden başlatırsak bir yıl gibi bir sürede bitiriyoruz. Dünyada böylesine hızlı bir afet yönetimi gerçekleştirilen başka bir örnek yoktur. Bırakınız yıkılanların yerine bir yılda yenisini yapmayı, bu kadar sürede enkazı dahi kaldıramayan, temizleyemeyen ülkeler biliyoruz. Yaşanan her kriz, her afet Türkiye'nin yönetim kapasitesini ve kabiliyetini sadece kendimize değil, tüm dünyaya tekrar tekrar ispatlıyor. Elbette gönül ister ki ne salgınla uğraşalım, ne yangın ve sele maruz kalalım, ne siyasi ve ekonomik kriz dalgalarıyla mücadele edelim ama hepsi de hayatın ve dünyanın birer gerçeği olduğuna göre bize düşen görev tedbirimizi almak, hazırlığımızı yapmak, başımıza geldiğinde de en hızlı şekilde çözümüne bakmaktır. Tabii bu çalışmaları yürütürken aslında yaptığımız iş, milletin olanı millete vermekten ibarettir. Eskiden milletin olanı vesayetle, darbeyle, nice sinsi ayak oyunuyla kendi insanımıza değil, emperyalistlerin doymak bilmez ihtiraslarına kurban ettikleri için felaketlerde boynumuz bükük kalıyordu."
"Yaşanan hiçbir felakette insanlarımızdan 'Nerede bu devlet?' feryadı duymadık"
Erdoğan, 1939 Erzincan depreminde insanların aylarca yıkıntıların altından çıkamadığını dile getirerek, "Daha yakın bir vakitte 1999 depreminde devletin günlerce hatta haftalarca ulaşamadığı yerler olduğunu biliyoruz. Hamdolsun milletimizden aldığımız destekle kurduğumuz sistem sayesinde son dönemde yaşanan hiçbir felakette insanlarımızdan 'Nerede bu devlet?' feryadı duymadık. Tam tersine hafızalarımızda sadece her felaketin ardından kendine anında sahip çıkan, devletine dua eden insanlarımızın görüntüleri kaldı. İnşallah Türkiye'yi bu seviyesinin gerisine asla düşürmeyecek, teknolojinin verdiği imkanlarla hem altyapımızı güçlendirmeye hem afet müdahale sistemimizi geliştirmeye devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sarıp kayıplarını telafi ederken tabiatı da ihmal etmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sadece ülkemize değil, dünyaya örnek olan bir çalışmayla yanan alanları hızla tekrar canlandıracak projeleri hayata geçirdik. Biliyorsunuz, her yangında olduğu gibi Manavgat yangınında da birileri çıktı, 'ormanın inşaat yapılmak için bilerek yakıldığını veya yanan yerlerin bu amaçla kullanılacağını' iddia etti. Bu iftirayı, bu yalanı, bu fitneyi ısrarla milletimizin kulağına ve gönlüne sokmaya çalışanlara en güzel cevabı gerçekleştirdiğimiz ekolojik restorasyonla verdik."
"14 bin 500 hektarın üzerindeki kısmı, tabiat koruma alanı olarak ayırdık"
Yangında zarar gören 60 bin hektara yakın alanın 30 bin 500 hektarında tabii gençleştirme, 14 bin 400 hektarında suni gençleştirme, 467 hektarında endüstriyel plantasyon projesini uyguladıklarını belirten Erdoğan, kalan 14 bin 500 hektarın üzerindeki kısmı da tabiat koruma alanı olarak ayırdıklarını söyledi.
Tabii gençleştirme alanlarındaki çalışmaların bitmek üzere olduğunu kaydeden Erdoğan, geçen ilkbahar ve sonbahar aylarında 135 bin kilogram kızılçam, 2 bin 320 kilogram karaçam ve 6 bin 200 kilogram sedir tohumunu bu alanlarda toprakla buluşturduklarını ifade etti.
Erdoğan, suni gençleştirme ve plantasyon alanlarındaki çalışmalarda da sona geldiklerini belirterek, şunları dile getirdi:
"Buralarda dozer ve ekskavatörlerle 5 bin 200 hektara yakın toprağı işleyerek fidan dikimi, 5 bin 670 hektar alanda da tohum ekimi yaptık. Gelecek yıllarda ortaya çıkacak ihtiyacı da göz önünde bulundurarak sınır hatlarına ve yol kenarlarına yangına dayanıklı 95 bin harnup, 89 bin servi, 70 bin zakkum, 42 bin çeşitli türde ağaç fidanı diktik. Ayrıca köylü vatandaşlarımızın 95 bin harnup ve 70 bin defne fidanı dikmesini teşvik ettik. Böylece toplamda 2 milyon 750 bin fidanı toprakla buluşturarak yangından zarar gören alanların yüzde 90'ındaki çalışmaları bitirdik. Kalan kısımları da inşallah bu sezon tamamlayacağız. Dikim yapılan yerlerdeki bitki örtüsü artık gözle görülür hale gelmeye başladı."
"Sorgun'da 2 milyon 800 bin metrekarelik alanı millet bahçesi olarak düzenleyeceğiz"
Vatandaşlara bir de müjde vermek istediğini söyleyen Erdoğan, "Sorgun bölgesindeki 2 milyon 800 bin metrekarelik bir alanı millet bahçesi olarak düzenleyerek Manavgat halkının hizmetine sunma kararı aldık" dedi. Erdoğan, Manavgat'a daha önce Türk Beleni Millet Bahçesi'ni kazandırdıklarını söyleyerek, Antalya'nın diğer ilçelerinde yapımı süren 5 millet bahçesine bugün Sorgun Millet Bahçesi'ni de dahil ettiklerini bildirdi.
Ülkenin en eski turizm bölgelerinden Manavgat'ı yeni yatırımlar ve desteklerle çok daha ileri seviyelere çıkartmakta kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, aynı zamanda Manavgat'ın da projesi olan Antalya-Alanya otobanının bunlardan biri olduğunu kaydetti. Erdoğan, yapımını Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın üstlendiği iki yeni atık su arıtma tesisiyle, 2050'ye kadar denizlerin temizliğini garanti altına aldıklarını ifade etti.
Antalya Havalimanı'nın yıllık 80 milyona çıkacak kapasitesinden Manavgat'ın da istifade edeceğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İç Anadolu'yu Manavgat'a bağlayan bölünmüş yol projemizdeki her gelişme doğrudan ilçemize katkı sağlıyor. İnşallah Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılı coşkusunu hep beraber yaşayacağımız 2023'ü 'Türkiye Yüzyılı'nın da başlangıcı haline yine birlikte getireceğiz. Bu duygularla bir kez daha anahtar teslimini yaptığımız evlerin hak sahibi vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Köy konutlarımızın inşasında emeği geçen bakan ve bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenicileri tekrar tebrik ediyorum."