Tövbe… Tövbe…

Geçiniz…

Bırakınız küffarlığı…

Allahım!!!

Ne bu dedikodu…

Üstelik, TRT’deki programda da hem Sayın Özkök hem Sayın Hakan, çok kıskanıldıklarını da söyledi. En başta meslektaşları tarafından. Doğru valla, yalan yok. Ben de kıskandım. Hem de göbeğim çatladı. Keşke o yazı dizisini ben yazsaydım. Kolay mı Umre’ye giderek yılın yazı dizisini yazmak ?

Ama diğer söylentilere asla katılmıyorum. Ben asla, Sayın  Özkök’ün son dönemlerde sosyetenin Umre’ye gitme modasına uyarak gittiğini sanmıyorum. Ben asla, siyasi trende ayak uydurmak, birilerine yalakalık (sözüm meclisten dışarı) olsun diye gittiğini sanmıyorum. Ben asla, “Ahir zaman, ahir ömrüdür, bir ayağı çukurdadır, gitmesi bundandır”, “Genel yayın yönetmenliğini ömrünün sonuna kadar garantiledi”, “Gece rüya gördü, hidayete erdi”, “Popülist davranarak ününe ün katmak istedi”  gibi ve buna benzeri söylentilere inanmıyorum, zinhar katılmıyorum.

Sayın Özkök’ün, inançlarla ilgili kitaplar okuduktan sonra bir gazetecilik dürtüsüyle Umre’ye giderek bunu okuyucularına aktarmaktan başka bir amacının olduğuna da inanmıyorum.

Sayın Özkök, benim nasıl bir gazeteci olduğumu iyi bilir…

Haber olduktan sonra canım pahasına o haberi bulup çıkarttığımı da…

Şimdi bu yazı dizisinde de bir gazeteci olarak itirazım var…

Bir eksiklik hissettim…Bu eksikliği de “Kabe’nin kadın Erkek Kuralı” manşeti atılınca buldum.

Bu yazı dizisi, gazetenizin çok usta gazetecisi Ayşe Arman’sız olmazdı. Sayın Özkök, Umre’ye giderken Sayın Arman’ı da götürmeliydiniz. İster sağınıza ister solunuza ama bir yanınızda Ahmet Hakan diğer yanınızda Ayşe Arman olmalıydı.

Hem, Sayın Ayşe Arman’ın geçenlerde “tesettüre bürünerek” yaptığı dizi akıllardayken bence daha şık olurdu. Örneğin, “Kâbe’nin Kadın Erkek Kuralı” manşetiyle ilgili yazıyı, bir kadın gözüyle Sayın Arman hazırlayabilirdi. 

Sayın  Özkök, siz bu ulvi yaklaşımlarınızla  daha çoook umrelere müstahaksınız. Gerçekten medyanın sizin gibi insanlara ihtiyacı var. Allah, gazanızı mübarek kılsın. Amin.

 Adnen Gerger/ggc.org