Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu, iktidar partisi içinden çıkan DEVA ve Gelecek partilerinin seçime girmesinin engellenmeye çalışıldığını ve bunun demokrasiye karşı ‘kumpas’ olduğunu belirterek, “Bu kumpası bozmak da boynumuzun borcudur” dedi.
AKP iktidarının gitmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bunun farkında olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bir iktidar, gidici olduğunu görüp gitmemenin yollarını hukukun, demokrasinin dışına çıkarma arayışına başladıysa, bu demokrasiye zarar verir. Erdoğan gidiyor. Erdoğan, demokrasi, ekonomi, siyasal ahlak, israf açılarından ülkemize bir yüktür. Bunu görüyor, yerinde nasıl kalabileceği arayışı içinde. Ama bu arayışlar onun istediği sonucu vermez. Halk, Erdoğan’ı daha yakından görmeye başladı” diye konuştu.
"OYUN VAR AMA GELMEYECEĞİZ"
Kılıçdaroğlu, son dönemde ‘CHP’lileri sokağa dökme planları’ yapıldığını belirterek, “Baskıcı bir yönetim anlayışıyla herkesi susturmanın arayışı içindeler. Bu arayışı gerekçelendirmek için de ‘CHP sokağa çıktı, anarşiden, terörden yana’ söylemlerine yöneldiler. Böylece, daha baskıcı yönetimle önce olağanüstü hal ilan edip sonra da kimsenin itiraz edemeyeceği bir yönetim arzuları var. Biz, bu oyunlara gelmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu Siyesi Partiler Yasası’nda yapılması planlanan değişiklikle ilgili de görüşlerini aktararak, bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı:
“1- Yüzde 10 seçim barajını ya kaldıralım ya da makul düzeye indirelim. Yüzde 10 barajı bizden başka hiçbir ülkede uygulanmıyor. Artık 7 mi, 5 mi, 3 mü, 1 mi… Ama mutlaka indirilmeli.
2- Milletvekili adayını parti liderleri belirlememeli. Adayları millet belirlemeli.”