ATO'dan yapılan yazılı açıklamada, tüm AB üyesi ülkelerin dahil olduğu online denetim ağına girmeden dış ticaret standartlarını değiştiren Türkiye'nin, bu kararla, “ithal cenneti” haline geleceği öne sürüldü.

Açıklamada, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yaptığı düzenlemeyle, 30 Nisan 2005 tarihinden geçerli olmak üzere 10 ürün, 22 Haziran 2005 tarihinden geçerli olmak üzere 28 ürün, 14 Temmuz 2005 tarihinden geçerli olmak üzere 104 ürün ve 31 Aralık 2005 tarihinden geçerli olmak üzere 626 ürün çeşidinin ithalatı sırasında “TSE standardının aranması zorunluluğu”nun kaldırıldığı bildirildi.

Altyapı tamamlanmadan TSE standardı zorunluluğu kaldırıldığı için ithalatta kınadan, diş macununa, duş bataryasından tekstil ürünlerine, su depolarından banyo küvetlerine kadar 768 kalem üründe denetim yapılamayacağı ve ürünlerin sağlığa zararlı olup olmadığı bilinmeden yurtiçinde kullanıma sürüleceği ifade edilen açıklamada, sonradan sağlığa zararlı olduğu tespit edilen ithal ürünün kullanıma sürüldükten sonra piyasadan toplanmasının da çeşitli sorunları beraberinde getireceği kaydedildi.

Açıklamada, Türkiye'nin, altyapıyı tamamlayarak tebliği yayınlaması halinde, AB üyelerinin dahil olduğu RAPEX isimli online sisteme dahil olacağı ve bu sistem sayesinde ithal edilen ürün hakkında anında denetim yapılabileceğine de dikkat çekildi. Sistem sayesinde, ürünün nereden geldiği, markası, kaydı konusunda bilgi edinilebileceği bildirildi.

“TEKSTİL SEKTÖRÜ, KRİZE GİRDİ”

Denetimsiz ithalat nedeniyle daha şimdiden pek çok sektörde “kriz çanları”nın çalmaya başladığına dikkat çekilen açıklamada, tekstil sektörünün, Pakistan, Hindistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Suriye'den ithal edilen standart dışı, düşük kaliteli, düşük fiyatlı pamuk ipliği ithalatı nedeniyle haksız rekabete maruz kalarak krize girdiği ifade edildi.
Bu durumun, tekstil sektörünün yanı sıra tarım sektörünü de olumsuz etkilediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ege Bölgesi'nde ve Çukurova'da dünyanın en kaliteliği pamuğunu üreten çiftçinin hasadı tarlada kaldı. Denetimsiz ithalat yüzünden Gaziantep, Kahramanmaraş, Denizli ve Bursa'daki, dünyanın en son teknolojisine sahip fabrikalar kapısına kilit vurmaya hazırlanıyor.

Yaklaşık 2,5 milyon kişinin istihdam edildiği tekstil sektöründe daha şimdiden 100 bin kişi işsiz kaldı. İşsiz sayısının daha da artacağı belirtiliyor.”

SERAMİK, OTOMOTİV, KLİMA, PARKE VE DİĞERLERİ

Türkiye'nin dünyada ilk 5 ülke arasında yer aldığı seramik sektörünün denetimsiz ithalat darbesi yediği belirtilirken, TSE'nin standart zorunluluğunu kaldırmasıyla, iç pazarın, lavabodan hela taşına, duş teknesinden pisuvara kadar Uzakdoğu, İran ve İtalyan menşeli seramik ürünleriyle dolduğu kaydedildi.

Otomotiv ve otomotiv yedek parça üreticilerinin, Güney Kore, Tayvan, Çin ve Hong Kong menşeli kalitesiz ürünlerle rekabet etmek zorunda kaldığı hatırlatılan açıklamada, ısıtma, soğutma ve klima cihazları üreticilerinin de kalitesiz ve ucuz ürünlerle rekabet etmeye çalıştığı bildirildi.

Yüksek maliyetler nedeniyle fabrikalarını Bulgaristan, Romanya gibi ülkelere taşıyan, daha sonra yeniden Türkiye'ye dönen parke üreticilerinin de İtalya, Çin, Bulgaristan ve Romanya'dan giren standart dışı, çevreye zararlı “formaldehit” içeren laminat parkeler nedeniyle zor durumda kaldığı ifade edildi.

Açıklamada, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca yayınlanan tebliğle TSE standardına uyma zorunluluğu kaldırılan ürünlerden bazılarının şunlar olduğu kaydedildi:

“Ahşap parkeler, kadın çorapları, oyuncaklar, kına, elektrikli battaniyeler, seramik karolar, alaturka hela taşları, alafranga hela taşları, pisuvarlar (seramikten), banyo küvetleri, cam yapılarda kullanılan temel ürünler, barbeküler, radyatör-ısıtma (kalorifer), basınçlı (düdüklü) tencereler, yemek tencereleri, sifonlar, lavabolar, matkaplar, kilitler (bina kapıları için), musluklar, otomobiller, jantlar, genel kullanım amaçlı güneş gözlükleri ve güneşe karşı koruyucu filtreler, sıvı ısıtma cihazları, aydınlatma armatürleri, lambalar, oyun (iskambil) kağıtları, trafik işaretleri boyası, boyalar, PVC yer kaplamaları, iç mekan duvar ve tavanlar için polistiren karolar, su depoları, bisikletler, lastik ve jantlar.”

ATO BAŞKANI AYGÜN

ATO Başkanı Sinan Aygün, AB'ye uyum çerçevesinde ithal ürünlerde TSE denetiminin kaldırılmasının, zamanlama olarak yanlış olduğunu belirterek, açıklamada şunları kaydetti:

“Türkiye, başka hiçbir ülkenin yapmadığını yaparak AB'ye üye olmadan Gümrük Birliği'ne üye oldu. Bu hata Türkiye'nin 90 milyar dolarına mal oldu. Bu zarara rağmen üreticiler ayakta durmaya çalışıyordu. Bu sefer de altyapısı tamamlandıktan sonra zaman içinde yapılması gereken düzenleme, daha müzakere sürecinin en başında yapılarak, ithalatta denetimsiz ürünlere yeşil ışık yakıldı ve hasta yatağındaki üreticinin ölüm fermanı Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından imzalandı.”