İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in, iddianamenin çerçevesini açıklarken, “yeni tip bir terör örgütü”nden söz etmesi dikkatleri çekti. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu veya tutuksuz yargılanacak olan sanıklar, “terör örgütü üyesi veya destekçisi” olmakla suçlanacaklar.
Baykal, dünkü görüşmemizde, “terör örgütü” suçlaması üzerinde çok durdu. Böyle bir suçlamanın yer aldığı soruşturma kapsamına eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Hurşit Tolon’un dahil edilmesine çok üzüldüğünü vurguladıktan sonra, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Paşalar terörist mi?”
“Terör, terör örgütü kavramı kullanılırken iddia makamının çok dikkatli olması ve sorumlu olması gerekir. Şimdi yıllarını terörle mücadeleye vermiş, ulusal bütünlüğü korumak için terör örgütüyle mücadele etmiş eski komutanları terör örgütü üyesi olmakla suçluyorsunuz.
Bu ne kadar ağır, ne kadar iddialı bir suçlama? Şimdi Eruygur Paşa ve Tolon Paşa, terör örgütü üyeleri mi? Bu nasıl bir terör örgütü ki, ömrünü terörle mücadeleye vermiş komutanlar bu örgütün üyesi olabiliyor? Böyle ağır bir itham belki onların tansiyonlarını, şekerlerini yükseltebilir ama şeref ve haysiyetlerine zarar veremez.”

“Danıştay olayı belirleyecek”
Baykal, Ergenekon iddianamesi açısından Danıştay saldırısının belirleyici bir işlev göreceği kanaatinde.
CHP lideri, bu bağlantıyı şöyle kuruyor:
“Bu iddianame açısından en önemli olay Danıştay saldırısıdır. Eğer, Danıştay saldırısı ile Ergenekon arasında bağlantı kanıtlanabilirse, o zaman sorun yok. Çünkü, bu iddianamenin, suçlamaların özü Danıştay saldırısıdır. Bu bakımdan Danıştay olayı bu dava için turnusol kâğıdı işlevi görecektir.
 İddia makamı, Ergenekon ile Danıştay saldırısı arasında bağlantıyı kanıtlar, bu saldırıyı, bu yapı içindeki insanların yaptığını ortaya koyarsa, o zaman helal olsun derim. Ama kuramazsa, kanıtlayamazsa, bu durumda da iddia makamı çok büyük töhmet altında kalır. Bir de şu var:
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Danıştay olayı ile Ergenekon arasında bağlantı olmadığına hükmetti. Şimdi Yargıtay da bu kararı onarsa o zaman ne olacak? Yargının karara bağladığı bir konuda şimdi Ergenekon iddianamesiyle çok iddialı bir suçlama yapılmış oldu.”

“Paşalara sahip çıkan yok”
Baykal şöyle devam etti:
“Şimdi bazı eylemler ile Ergenekon kapsamındaki bazı kişiler arasında bağlantı olabilir. Bu ortaya çıkarılabilir. Ama Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’la, Mustafa Balbay’la, Sinan Aygün’le nasıl bağlantı kurulabilir? Yani Danıştay saldırısını Şener Paşa mı yaptı, Hurşit Paşa mı yaptı?
Yoksa Sinan Aygün mü yaptı? Mustafa Balbay mı yaptı? Çıkıp bunu söylesinler ve kanıtlasınlar. Bu insanlar nasıl terör örgütü üyesi olmakla, terör örgütü yönetmekle, terörist olmakla suçlanabilir? Böyle bir iddia, çok ciddi, çok vahim bir iddiadır. Mustafa Balbay, Sinan Aygün serbest bırakıldılar. Bu sevindirici bir durum ama emekli orgeneraller hâlâ tutuklu.
Onların da serbest bırakılmaları Türkiye’yi, Türk kamuoyunu çok rahatlatır. Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yardımcısı Sinan Aygün’e sahip çıktı. Ses verdi. Sonunda da haklı çıktı. Bari diyorum, madem başka sahip çıkan yok, Odalar Birliği Başkanı, emekli komutanlara da sahip çıksaydı da onların da tutukluluk hali ortadan kalksaydı.”
Baykal’ın bu sözlerinde Genelkurmay’a bir gönderme olduğunu sezmemek mümkün değil...

 (FİKRET BİLA/MİLLİYET)