Sedat Laçiner, terörist saldırıların ardından gündemin ilk sıralarına oturan sınır ötesi operasyona ve terörle mücadelenin siyasi, askeri yapısına yönelik soruları cevapladı. Sınır ötesi operasyonun Türkiye'yi terörden kurtarıp kurtarmayacağının sorulması üzerine Laçiner, Kuzey Irak'a yapılacak sınır ötesi operasyonun terörü sona erdirmeyeceğini belirterek, bunun için sihirli bir formülün olmadığını söyledi.
Sınır ötesi operasyonla terörün sona ereceğine yönelik anlayışı kolaycılık olarak nitelendiren Sedat Laçiner, tartışmalara Galatasaray- Fenerbahçe mücadelesi gibi yaklaşıldığını kaydetti. Laçiner, Türkiye'nin 24 defa operasyonlar kapsamında Kuzey Irak'a girdiğini, aylarca kaldığını hatırlattı.
Türkiye'nin, tüm şartlar lehine olmasına rağmen uzun vadeli bir sonuç alamadığına dikkat çeken Laçiner, "Halk ve medya bu operasyona umut bağlamış durumda. Yanlış ama kabahat, bunu millete umut olarak takdim edenlerde. Siyasiler de yanılıyorlar, operasyon, nihai bir çözüm getirmeyecek" dedi.
"PROFESYONEL OLMAYAN ASKERLERE TERÖRLE MÜCADELEDE GÖREV VERİLMEMELİ"
Terörle mücadelede askeri güç konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Laçiner, mevcut terör saldırılarına karşı klasik ordu ve silahlarla karşı koyulamayacağını dile getirdi. 10 bin kişilik bir ordunun 1 kişi tarafından da parçalanabileceğine dikkat çeken Laçiner, Türkiye'nin, terörle orduyu kuşatırcasına mücadele etmesinden yakındı. Laçiner, "Gece yarısı terör kampına inilerek, operasyon başarılmalı ve bundan kimsenin haberi olmamalı" diye konuştu.
"Sınır ötesi operasyon yapıldı, yapılacak" haberlerinin işi sulandırdığını söyleyen Sedat Laçiner, medyanın konuyu bilmemesi gerektiğini ifade etti. Laçiner, hava operasyonları konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) vuruş gücü yüksek uçaklarla, iyi istihbarata ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
PKK'yla mücadele çerçevesinde özel harekat timlerinin oluşturulması gerektiğine değinen Laçiner, profesyonel olmayan askerlerin terörle mücadelede görev almaması gerektiğini belirtti. Konunun uzmanlık gerektirdiğine işaret eden Sedat Laçiner, iyi asker olmakla iyi bir terör uzmanı olmanın aynı şeyler olmadığını ifade etti.
Komando eğitimi alacak olan askerlerin terörle mücadeleye katılacağının hatırlatılması üzerine Laçiner, TSK'nın bu uygulamada geciktiğini kaydetti. USAK Başkanı Laçiner, sadece ordunun değil, jandarma ve istihbaratın da terörle mücadelede etkili olduğunu, bunun için yasal zeminlerin oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Laçiner, istihbarat çalışmaları için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) araştırma komisyonunun kurulmasının zaruri olduğunu belirtti.
"SINIR ÖTESİ OPERASYONDA BAŞARILI OLURSANIZ HAKLISINIZ"
"Türkiye, Birleşmiş Milletler'in (BM) meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Kuzey Irak'a girmeli mi, bu uluslararası hukuka uygun mu?" sorusuna Sedat Laçiner, "Türkiye, Birleşmiş Milletler'in 51'inci maddesi doğrultusunda meşru müdafaa hakkını kullanabilir. ABD ve İsrail de bu hakkı kullandı, ancak başarısızlıklarından dolayı eleştirildi. Türkiye, operasyonda başarılı olursa eleştirilmez, haklı görülür" karşılığını verdi. Laçiner, Türkiye'nin operasyon sırasında ve sonrasında eleştirilip eleştirilmemesini, burada göstereceği başarıya bağladı.
"Kuzey Irak'a tabiiyet ve doğal sınırlar nedeniyle girilebilir mi, Türkmenleri himaye adına kalınabilir mi ?" şeklindeki soruya Laçiner, "Aylarca, yıllarca burada kalmak işgal olur. Irak'a şekil vermek asker gönderme yoluyla değil iş adamları, istihbaratçı göndermekle olmalı. Askeri müdahale, ordunun bölgede kalışı kamplaşmayı artırır, Barzani'nin istediği noktaya geliriz. Televizyondan Kürtçe, Arapça yayın yapıp, Barzani'nin hapishanelerdeki muamelelerini göstermek daha yararlı bir politika olur" cevabını verdi.
"BAŞBAKANIN DANIŞMANI GİBİ ÇALIŞACAK, ETKİN BİR KİŞİ KOORDİNASYON SİSTEMİ'Nİ İŞLER HALE GETİREBİLİR"
ABD, Türkiye ve Irak'ın katıldığı 'Koordinasyon Sistemi'nin başarılı olup olmadığı yönündeki soruya ise Laçiner, şu sözlerle cevap verdi: "Geçtiğimiz yıl Türkiye Irak'a girmeye hazırlanıyordu. Bu ABD'nin 3 önlemiyle durduruldu. Bunlardan ilki PKK'ya baskı uygulayarak sözde ateşkes yaptırmak, ikincisi ABD'li yetkililerin bölücü örgüte yönelik vaatleri, üçüncüsü de 'Koordinasyon Sistemi'ni içeriyordu. Bu bağlamda, PKK'yla mücadele konusunda Hükümetle görüşleri uyuşmayan Emekli Orgeneral Edip Başer göreve getirildi. Bu yanlış bir uygulamaydı. Biz, aslında sistemden bir şey ummuyorduk, ABD'ye güvendik ve bekledik, bu yanlış bir tutumdu."
Türkiye'nin koordinatörü olan kimse sürekli Washington'a, Erbil'e, Bağdat'a gitmeliydi, Irak'ı ziyaret etmeliydi. Siz gereken çalışmaları yapmazsanız karşınızdaki de 'Terör sizin derdiniz' der ve gereken önemi vermez ki öyle de oldu. Aslında iyi bir sistem, iyi bir icattı; mekanizma iyi işletilebilse sonuç da alınabilirdi. Başbakan, bu göreve gelecek kaygısı olmayan, danışmanı gibi çalışacak birini atayabilir, etkin bir kişi koordinasyon sistemini işler hale getirebilir" şeklinde konuştu.
Önceki günlerde Irak İçişleri Bakanı Borani'yle terörle mücadeleye yönelik anlaşmanın hatırlatılması üzerine Sedat Laçiner, Türkiye'nin terörle mücdaleyle ilgili anlaşmada önemli kazanımlar elde ettiğini kaydetti. Irak'a PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul ettirdiğini vurgulayan Laçiner, anlaşmayla Türkiye'nin terörle mücadelede hukuki yolları tüketen bir konuma geldiğine işaret etti.
|