Ertürk, Sevilay Yüksel'in sorularına şu yanıtları verdi:

"Benim gözümde Merkez Bankası Başkanlığı işi bitmiştir. Erdem bey büyük bir kazançtır. Toplumun çeşitli kesimlerinde Merkez Bankası’ndan beklentiler olmuştur. Erdem beyi kutluyorum. Altından kalkacağından eminim. Vekaleten olmasaydı daha iyiydi. Doğrudan bir atama olsaydı en iyisi bu olurdu ama bu Türkiye’de sık yaşanan bir durum. Vekaleten atamadan dolayı bir kriz yaşanmaz. Çünkü bu konuda politikalarda süreklilik vardır ve önemli olan budur. Merkez Bankası’ndaki bir boşluktan dolayı kriz çıkmaz. Türkiye o günleri aştı. Bir Anayasa’nın fırlatılarak kriz çıktığı Türkiye değil artık. Birkaç gün bir boşlukla kriz çıkmaz.

Biz bir banka sahibinin kamuya verdiği zararı ve bu zarardan doğan bir enkazı kaldırmaya çalışıyoruz. Bu işleri yaparken adil ve titiz olmaya çalışıyoruz. Bizim bütün işlemlerimiz yargı denetimine tabidir. Kaybettiğimiz davalarda oldu ama bizim enkazı kaldırma kararlılığımız devam edecektir. Binlerce işlem yapıyoruz bu işlemler içinde yargı aleyhimize de karar verecektir ve biz bu kararlara saygılıyız.

Biz şirketlere el koyduğumuzda Türkiye’de bizi eleştirdiler 'Kamu şirketleri zaten başarısız bir şekilde yönetiliyor ve zarar ediyor siz bunları kamulaştırıyorsunuz’ dediler ama 'at sahibine göre kişner' derler. Biz bu şirketleri çok iyi yönettik ve değerlerini yükselttik. Biz bu şirketleri hiçbir tartışmaya yer bırakmadan çok şeffaf şekilde sattık ve herkesten takdir topladık

Star Gazetesi işi imzaya kaldı. Fiyat artırımı olmazsa gazeteyi vermeyiz dedik ve bizim kararlılığımız sonrasında fiyat artırımı yaptılar ve bu işin sonuna geldik.

Biz iki yıldan beri fonu yönetiyoruz. Bu işi yaparken çok değişik partilere mensup insanları atadık çeşitli yerlere İzmir TV atamasında da biz kişinin hangi partiye mensup olduğuna bakmadık. Kişinin meziyetleri önemlie. Ben CHP’li birisin atadım diye de eleştirildim AKP’li diye atama yapmayım mı meziyetleri benim için sırada. Yoksa kimliği hangi düşünceye mensup olduğu bizim için önemli değil. Bu nedenden dolayı eleştirilmek büyük bir haksızlık.

Artık daha rahatım. O zaman ki yüzümle şimdiki yüzümün ifadesi arasında fark var artık. bir kamu işletmesi en iyi nasıl yönetilir herkese gösterdik. Maliye Bakanı Unakıtan’ın kızının Telsim ziyaretinden haberim olmadı.

Telsim satışı çok başarılı bir satış oldu. Rekabet ortamı tam anlamıyla işledi. Yerli sermayenin yeterli finansman kaynağa sahip olmadığı ortaya çıktı bu satışta. Telsim satışı yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi açısından olumlu oldu. Yabancı sermayenin ne kadar gerekli olduğu anlaşıldı"(habertürk)