CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’ne (PM) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) raporunu sundu.
Milliyet'ten Mehtap Gökdemir'in haberine göre, Kılıçdaroğlu tarafından rapora yazılan sunuşta şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinden geçiyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken; yeni bir siyasete, yeni bir ekonomiye, yeni bir düzene doğru kararlılıkla yürüyoruz. Biz değişmeye ve değiştirmeye hazırız. 19 yıllık karanlık çok yakında son buluyor. Türkiye, şahsım hükümetiyle vedalaşıyor. Bizim gördüğümüzü iktidar da görüyor. O yüzden halkın önüne sandığı koymaktan çekiniyor. Israrlı erken seçim çağrılarımıza yanıt verilmiyor. Ancak korkunun ecele faydası yok, er ya da geç Türkiye’de sandık yoluyla bir iktidar değişikliği yaşanacak. Er meydanına, milletimizin huzuruna çıkacağız.İlk çıkacak yasa
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Önümüze seçim sandığı gelecek, hep beraber bir dikta yönetimini değiştireceğiz
Güçlendirilmiş parlamenter sistem ile şahsım hükümeti sistemine son vereceğiz. Türkiye’yi mafyaya, çetelere, yağmacılara yedirmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti olmaktan çıkmış durumdadır. Ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı mafya olmuştur. Mafya, yeraltı çeteleri, suç örgütleri güçlerini siyasal iktidardan almaktadır. İktidarımızın birinci haftasında TBMM’de Siyasi Ahlak Kanunu çıkaracağız. Milletvekili sıfatını taşıyıp ihale peşinde koşan, mafya ile ilişkiler içine giren, yolsuzluk yapan insanları TBMM’den uzak tutacağız.
‘Tüketme uğraşı’
Demokrasinin vazgeçilmez unsurları siyasal partilerdir. Demokrasinin var olduğu ve savunulması gerektiği bir ortamda siyasi partiler kapatılmamalıdır. Şiddet, baskı uygulanıyorsa kapatılabilir ancak siyasi otoriteyle yargıyı harekete geçmek demokrasiyi yok etmektir. Cumhuriyet tarihi boyunca parti kapatmalardan hiçbir sonuç elde edilemedi. Düşünce özgürce ifade edilebilmelidir. Siyasi partiler düşman olarak görülüyor ve talimat ile kapatılıyorsa, orada demokrasi yoktur. Siyasi partilerin düşmanlaştırılması çok vahim sonuçlar ortaya çıkarıyor, yurttaşlar silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor. Böyle bir ortamda siyasi partilerin korunması gerekir. Bu ilke, tüm siyasi partiler ve siyasetçiler için, parti ve görüş ayırt etmeksizin geçerli olmalıdır.
Siyasi iktidar cumhuriyetimizin ruhunu tüketme uğraşında. Sistematik olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alınıyor. Atatürk’e ve hatırasına dil uzatılmasına asla izin vermeyeceğiz.”
‘Akıl dışı projelerden vazgeçilmeli’
Kılıçdaroğlu, “derinleşen ekonomik buhrandan Türkiye’yi çıkarabilmek için merkezi yönetimde ne yapılması gerektiğini ortaya koyduk” diyerek, önerilerini şöyle sıraladı:
Kamuda ciddi bir israfa son programı açıklanmalıdır. Acil olmayan tüm kamu yatırımları durdurulmalı, Kanal İstanbul gibi akıl dışı projelerden vazgeçilmelidir.
Kamu mali yönetimini ve bütçe birliğini bozan uygulamalara son verilmelidir. Gelir idaresi ve vergi denetim sistemi üzerinden siyaset gölgesi kaldırılmalıdır.
Bağımsız kurumlara siyasi müdahale olmayacağı garantisi verilmelidir.
Bir anayasal kurum olan “Ekonomik ve Sosyal Konsey” gecikmeden toplanmalıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu
Döviz garantili tüm kamu özel iş birliği ve yap işlet devret projelerindeki döviz garantileri hakkaniyet ölçülerinde Türk Lirası’na dönüştürülmelidir.
Bankalardaki tahsili gecikmiş alacak sorununa yönelik gerçekçi bir plan hızla uygulamaya konulmalıdır.
Salgının en çok etkilediği kesimler için “toplumsal dayanışma” programı açıklanmalıdır.
Kısa vadede belli bir istihdam olanağı yaratılmalıdır. Seçici bir yaklaşımla tespit edilen kamu altyapı yatırımları vasıtasıyla kısa sürede geniş istihdam olanakları yaratmak mümkündür.
İzlenen istikrarsız, kavgacı, tutarsız, İhvancı dış politika terk edilmelidir. Dış politika, “Yurtta barış, dünyada barış” eksenine oturtulmalıdır.
Nihai olarak yapılması gereken, “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e dönüştür.