Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına karşı protesto yapan halkı, "sokak teröristleri", "vandallar" olarak tanımlarken, Saraçhane meydanında eylem yapanları, "Cami avlularını meyhaneye çeviriyorlar, milletin malını mülkünü yağmalıyorlar!" ifadeleriyle hedef aldı.
Bu seneki Nevruz'dan bazı görüntüler haricinde memnun olduuklarını söyleyen Erdoğan, Nevruz'un resmi bayram olarak kutlanmasını istediklerini belirtti. Erdoğan, sokaklara taşan halk protestolarından muhalefeti sorumlu tutup, "Elbette bunların siyasi hesabı Meclis'te, hukuki hesabı ise yargı önünde sorulacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasının başında, ABD- Türkiye ilişkine dair, Trump ile görüşemelrinin olumlu olduğunu ifade etti.
Ukrayna- Rusya savaşına ilişkin olarak ABD'nin ateşkes önerisinin Rusya tarafından olumlu karşılanmasının değerli olduğunu belirtirken, Türkiye'nin en başından beri iki komuşu ülke konusunda "muhafete rağmen" doğru yerde durduğunu söyledi. Erdoğan'ın muhalefeti hedef alan konuşmaları bununla sınırlı kalmadı. Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, Şırnak Nevruz'unda pamuk şeker veren polisin, Saraçhane'deki eylemcilere şiddet gösterdiğini söylemesine sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, "Öyle bir çarpık zihin dünyasındalar ki, polise saldırılmasıyla bir sorun yok, esnafın camının indirilmesiyle bir sıkıntıları yok. Tarihi camiilerimizin avlusunun meyhaneye çevrilmesiyle bir sorunları yok. Ama polismizin pamuk şekeri vermesiyle sorunları var" dedi. CHP'nin dünkü ön seçimini Cumhuriyet'in ilk dönemlerine benzeten Erdoğan, "CHP'nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Trump'ın ikinci döneminde Türk- Amerikan ilişkilerinin farklı bir ivme yakalaması pekala mümkündür"
"Rabbim bizleri huzur içinde Ramazan Bayramı'na da eriştirsin. Gönül coğrafyamızın farklı köşelerindeki zulümlerin, ölümlerin bir an önce sona ermesini temenni ediyorum.
Külliyemizde eğitim öğretim ordumuzun neferlerini ağırlayacak ve yarın da kredi yurtlar kurumlarımızdaki öğrencilerimizle birlikte olacağız. Son güne kadar Ramazan'ı manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışacağız.
Dış politika bağlamında Polonya Başbakanı'nın ülkemizi ziyareti anlamlıydı. Kendisi ile Avrupa ülkeleri ile yoğunlaşan diyaloğumuzu da istişare ettik. Sadece güvenlik boyutu ile değil birçok alanda Avrupa'nın ülkemize olan ihtiyacı açıkça ikrar edilmeye başlandı.
Ukrayna ve Rusya konusunda ilk günden beri doğru yerde konumlandık. Dünyadaki hiçbir hadiseden haberi olmayan muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. Barışın kaybedenin olmayacağını her yerde vurguladık. Bugün de aynı çizgimizi koruyoruz. 4. yılına giren savaşın sona ermesini umut ediyoruz. ABD'nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya'nın kısmen de olumlu yaklaşımını kıymetli buluyoruz.
Bölgemizin bir an önce istikraksızlık ve çatışma anaforundan çıkması için tüm diplomatik imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bu konudaki görüşmelerimizi sayın Trump ile telefon görüşmesinde ele aldık. Oldukça samimi geçen görüşmemizde sayın Trump ile belirlediğimiz 100 milyon dolarlık ticaret hedefimizdeki engellerin kaldırılması dahil pek çok meseleyi ele aldık. Suriye başta olmak üzere kritik gelişmeleri detaylıca değerlendirdik. Sayın Trump'ın ikinci döneminde Türk- Amerikan ilişkilerinin farklı bir ivme yakalaması pekala mümkündür.
"Utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar"
Aziz milletim her yıl olduğu gibi bu sene de Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünü gurula kutladık. İnşallah Çanakkale ruhunu yüceltmeye devam edeceğiz. Geçen hafta baharın gelişi olan 21 Mart Nevruz'u da coşukuyla kutladık. Geçtiğimiz yıllara kıyasla daha huzurlu bir Nevruz geçirdik. Nevruz'u milletimizin kardeşliğinin simgesi olarak resmi bayram olarak kutlanması istiyoruz. Nevruz'un Türk Dünyası'nın ortak anma ve kutlama günü olarak kabulünü önümüzdeki zirvede teklif edeceğiz. Nevruz'dan yansıyan bazı görüntüleri tabi ki biz de tasvip etmiyoruz. Ama buna rağmen bu yılki kutlamaların şiddetsiz bir şekilde gerçekleşmesini çok anlamlı buluyoruz.
Değerli arkadaşlar, bir polisimizin ücretini kendi cebinden vererek, engelli bir vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekerini çocuklara vermesi, ana muhalefet aktörleri tarafından eleştiri konusu yapılıyor. Emniyet güçlerimize baltayla, havai fişekler, molotofla saldıran 'sokak teröristlerine' kucak açanlar polisimizin pamuk şekerini dillerine doluyorlar.
Utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar. Öyle bir çarpık zihin dünyasındalar ki, polise saldırılmasıyla bir sorun yok, esnafın camının indirilmesiyle bir sıkıntıları yok. Tarihi camiilerimizin avlusunun meyhaneye çevrilmesiyle bir sorunları yok. Ama polisimizin pamuk şekeri vermesiyle sorunları var. Bunun Kürt kardeşlerimiz tarafından not edildiği kanaatindeyim. Bu faşizan dil, millet karşısında zaman kaybetmiştir. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça, istismar malzemelereri elinden alınanların bu tür hezeyanlarına daha çok şahit olcağız. Onlar ne yaparsa yapsın, kırk yıldır milletin kanını emen terör musibetinden kurtulmaya kararlıyız.
"Elbette bunların siyasi hesabı Meclis'te, hukuki hesabı ise yargı önünde sorulacaktır"
Biz, dünyanın en büyük en güçlü yıldızı en çok parlayan ülkelerinden biri Türkiye'yi yönetiyoruz. bize yakışan sevgi siyasetini savunmaktır. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketi müjdeleyen Nevruz'u sarılma vesilesi haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz. Tüm kardeşlerimizin Nevruz bayramını bir kez daha tebrik ediyorum.
İstanbul merkezli yolsuzluk operasyonun ardından Ana muhalefet genel başkanın yaptığı sokak çağrısından sonra olanları milletçe takip ettik. Marjinal örgütlerin, şehir eşkıyalarının saldırıları sebebiyle 5 günde 123 güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provakasyona rağmen, sabırla, soğukanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyorum. Genel Başkan dahil ana muhalefet partisi yöneticileri çok büyük bir şuursuzluk örneği göstermiştir.
Yolsuzluk, soygun, rüşvet, irtikap ve iltimas iddialarına yanıt vermek yerine ahlak yoksunu açıklamalarına imza atmışlardır. Camı kırılan esnafımızın, zarar verilen milyarlaca liralık kamu malımızın tek sorumlusu ana muhalefet lideri ve şürekasıdır. Elbette bunların siyasi hesabı Meclis'te, hukuki hesabı ise yargı önünde sorulacaktır. Son 5 gündür tanık olduklarımız bize şunu göstermiştir; basiret, vizyon ve kalite açısından çok küçük ve çapsız bir ana muhalefet partisi vardır. Bunlara, bırakın devleti bırakın yerel yönetimleri bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği ortaya çıkmıştır.
İSKİ skandalından 32 yıl sonra, tek parti faşizminden 80 yıl sonra bu millete yeniden bir dejavu yaşattılar. Tek parti döneminde sandığın neye hizmet edildiğini güya seçim denilerek nasıl bir tiyatro uygulandığını dün görmüş olduk. CHP'nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretin varsa yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın. Öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki, aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendileri de inanmadıklarını hal diliyle ikrar ediyorlar. Sözüne ve eylemine inanan insanların duruşunun en küçük emaresi bunlarda mevcut değil.
"CHP'nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki, suni dalgalanmaya sebep olmuştu"
Biz bu riyakarlığa FETÖ olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen uluslararası aktörlerden aşinayız. Bunların şovu da perde kapanınca bitecektir. Geriye baktıklarında zerre kadar saygıları kaldıysa ülkeye yaptıkları kötülüklerden inanıyorum ki utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne kadar onurlu davranışlarına hiç şahit olmadık. Ama umudumuzu da yitirmek istemiyoruz.
Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Ana muhalefet partisi kadroları eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz sadece işimize bakıyoruz, milletimize hizmete odaklanıyoruz.
Ekonomi, güvenlik, savunma, demokrasi adaletiyle güçlü bir Türkiye inşa etmeye odaklanıyoruz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp, Türkiye'yi yarının dünyasına çok güçlü şekilde hazırlayacağız. CHP'nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki, diğer alanlarla birlikte ekonomide temelsiz suni dalgalanmaya sebep olmuştur. İllüzyon ortadan kalktığında yaşananların anlamsızlaştığı anlaşılacaktır. Uyguladığımız ekonomi politikasındaki kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz.
Tarihi seviyelerde düşük cari açık, işsizlik oranlarına ulaştık, mali disiplini güçlendirdik ve enflasyonu kontrol altına aldık. Merkez Bankası'nın rezervlerini güçlendirdik. Ayrıca 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sarmayla başladık. Bu başarıların hepsini de büyük emek, sabır ve kararlılıkla elde ettik.
Ekonomi programımızı uygulamayla aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili kurumlarımız sağlam uygulama ve güçlü desteğimizle gece gündüz demeden tam bir koordinasyonla çalışıyor. Bundan sonra proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tüm tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişini sağlamak için hem yetkiye hem de iradeye sahiptir. Elimizdeki araçları etkin şekilde kullanarak son piyasa dalgalanmasını başarıyla yönettik. Etkilerini sınırla ve geçici hale getirdik.
Milletimizin bunca yıldır bize verdiği destek kara kaşımıza kara gözümüze değil, ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleredir. Her alanda Türkiye'nin meseleleri için icraat yapan yegane iktidar ve ittifak olarak milletimizin emrinde olmayı sürdüreceğiz."