Olay, TBMM Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu’nun 26 Haziran’da dinlediği Alkol ve Uyuşturucu Madde ile Mücadele Derneği (ALMADER) Başkanı İskender Erbay’ın “bağımlı gençleri, İzmir Valiliği desteğiyle Adıyaman’daki Menzil Tarikatı’na göndererek tedavi ettikleri ve dize getirdikleri” açıklamasının basına yansımasıyla açığa çıktı. NTVMSNBC bu ilginç ‘tedavi’ projesini araştırdı. Sözkonusu derneğin aslında olmadığı iddia edilirken, “olmayan derneğin başkanı” olduğunu söyleyen Erbay NTVMSNBC’ye “İşin şekli pek o kadar önemli değil” dedi ve topu İzmir Mardinliler Derneği’ne attı: “Biz değil, onlar Menzil’e gönderiyor.” İZMAR Başkanı, “Bağımlıları Menzil’e değil, tarihi gezilere götürdüklerini” anlattı, aldıkları sonucu “Çanakkale Şehitliğimizi görünce kafaları önlerine düşüyor” sözleriyle vurguladı. Bu bilgileri Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi Başkanı Doç. Kültekin Ögel’e sorduk. Ögel de “tarikata tedavi için gönderilip krize giren hastalarını” anlattı.

ALMADER Başkanı İskender Erbay, basına yansıyan bilgilere göre TBMM Komisyonu’na verdiği ifadeyi sormamız üzerine, NTVMSNBC’ye şunları söyledi:

ERBAY: İŞİN ŞEKLİ PEK ÖNEMLİ DEĞİL
O proje bizim projemiz değil, İZMAR’ın (İzmir Mardinliler Derneği) projesi. Biz direkt Ege Üniversitesi’ne yönlendiriyoruz. Menzil’e biz göndermedik. Burada bir yanlış anlaşılma var. Bunu gönderen İZMAR Derneği. Bizim derneğimize bu proje ile geldiler. Basında yer alan haberlerde bizden ‘tarikatçıymışız’ gibi söz edilmiş. Bize geldiler, “Böyle böyle yaptık” diye anlattılar. Bu güzel birşey. İnsanlar bu şekilde de tedavi oluyorlarsa bizim için farketmez. Bizim için önemli olan kişinin uyuşturucudan kurtulması. İşin şekli pek o kadar önemli değil.

TARİKATLA DEĞİL TERAPİYLE...
97 çocuk Menzil’e giderek değil, bizim bünyemizde terapi yöntemiyle, geçmişimizi anlatarak, o şekilde iyileşti. Alkolle veya maddeyle gelirse ilk önce biz hastayı hastaneye gönderiyoruz. Tedaviden sonra hastayı takip ediyoruz. Ne yapıyor, ne ediyor, içiyor mu içmiyor mu, derneğimizin asli görevi bunlar. Bu konuda sıkıntı çektim. İZMAR’ın projesi bizim projemiz gibi yansıtılmış. İZMAR Derneği ile Valiliğe anlattık durumu. Burada öyle bir şeye girmişler ki, sanki tarikatçıymışız gibi. Ben namaz bile kılmıyorum açıkçası. Çok üzüldüm bu habere. Ben de üniversitede tedavi görerek hayata kavuştum. Tarikatın içindeymişim gibi gösterilmeme çok üzüldüm.

İZMAR: İMAM VE DOKTORLA TARİHİ GEZİYE ÇIKARIYORUZ
Erbay’ın sözleri üzerine İzmir Mardinliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı (İZMAR) Başkanı Emin Umur’u aradık. Umur’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Alkol ve uyuşturucu bağımlılılarını Mardin’e, Menzil tarikatına göndererek namazla tedavi ettirdiğiniz söyleniyor.
Yok, yok. Öyle birşey yok. Herhalde bir yanlışlık olmuş.

Sizin tedavi yönteminiz ne peki?
Menzilmiş, tarikatmış böyle bir olay yok. Bunu kim söylediyse yanlış bilgilendirmiş. Ben bunu 20 kişiyle başlattım. Arkadaşlarımızı alıyoruz, iki tane doktor, bir tane imam nezaretinde önce Konya’ya götürüyoruz. Konya’da önce Mevlana hazretlerini ziyaret ettiriyoruz. Geziyoruz. Ertesi gün Urfa’ya gidiyoruz. Urfa’da Halil İbrahim Hazretleri’nin türbesine gidiyoruz.

Mardin’e götürmediniz mi?
Mardin’e daha götürmedik ama Midyat tarafına götürmeyi düşünüyoruz. Orada tarihi yerlerimiz var.

İzmir Valiliği’nin derneğinize Menzil tarikatındaki tedavi için iaşe yardımı yaptığı doğru mu?
Biz bugüne kadar hiç kimseden 1 lira yardım almadık. Maddi manevi olarak tamamını İZMAR olarak karşılıyoruz. Biz bunlara Valilikten destek almak adına gittik. Valilikten maddi bir yardım istedik. Bunlara 100 YTL’lik gibi birşey istedik. Öncelikle sağolsunlar yardımcı olacaklarını söylediler ama daha henüz bir yardım almadık. Valilikten yardım aldığımızı kanıtlasınlar, biz derneğimizi kapatıp gideriz. Bu çocuklarımız işportacılık yapıyor şu anda. Biz bunlara belediyeden olsun, emniyetten olsun izin aldık, onların da katkıları var. İzmir Emniyet Müdürü’müz çok sağolsun, onların çok katkıları oluyor bu konuda.

Hangi konuda?
Bu çocuklarımızın içinde madde ve alkol bağımlılığı dışında hırsızlık oranı bayağı kabarık olan arkadaşlarımız var. Hepsini bağırlarına basıyorlar. Bu arkadaşlarımıza narkotikten uzmanlarımız zaman zaman gelip anlatıyorlar. Aç kalmamaları, işsiz kalmamaları gerekir. Biz şahsımız olarak böyle bir yola girdik, elimizi taşın altına koyduk. Şu anda bana Almanya’dan teklif geliyor. “Nasıl yaptınız? Almanya’ya gelip konferanslar vermenizi istiyoruz” diyorlar. Biz daha Türkiye’deki işlerimizi bitiremedik ki, Almanya’ya gidelim.

Gezinin nasıl bir faydası oluyor bağımlılara? Gezi sırasında kriz gelse nasıl müdahale ediyorsunuz?
Biz zaten bu arkadaşları kendimiz bulmuyoruz, onlar bizi buluyorlar. Kafa yapısında, beynen artık kendisi pişman olup, “Nasıl bırakabilirim, biz bu yolu deneyeceğiz” diyenlere, “Bakın arkadaşlar, bizimle geleceğiniz zaman bu yolculuğumuz 3-5 gün sürüyor. 3-5 gün içerisinde dayanabilirseniz, buyrun gelin, yoksa gelmeyin” diyoruz. Arkadaşlarımızla başladık, 220 kişiyle sonuca vardık.

Turistik gezi gibi mi oluyor?
Tabii.

ŞEHİTLERİMİZİ GÖRÜNCE KAFALARI ÖNLERİNE DÜŞÜYOR
Alkol veya uyuşuturucu kullanan birisi için Konya’da Mevlana’nın türbesini ziyaret etmek nasıl bir iyileşme sağlıyor?
Şu var. Urfa’dan sonra Çanakkale Şehitliğimize geliyoruz ve şehitleri görünce o anda arkadaşlarımızın kafaları önlerine düşüyor. Ecdatlarımız ve ne şekilde bu ülkenin kurtarıldığı yönünde anlatım yapılıyor bunlara ve bunları gördükten sonra İzmir’e dönüyoruz. İzmir’e döndükten sonra bu tedaviye 15-20 gün devam ediyoruz.

Tedaviden önce geziyorsunuz. Son olarak Çanakkale şehitliğini gezdikten sonra İzmir’e dönüp normal tedavilerini hastanede mi yaptırıyorsunuz?
Tabii, tabii, tabiii canım, tabii. Yoksa elimizde başka türlü sihirli bir değnek yok ki. Bunları hastanelerimizden, AMATEM’lerden faydalanarak...

Mardin’e gittiğinizde...
Mardin’e gidiyoruz ama biliyorsunuz orası çok uzak. İzmir’den ortalama 16-18 saat sürüyor. Bu arkadaşlar üzerinde tarihi yerler çok çok fazla etki yaptı. Eski Mardin, komple tarihi bir yer.

Sokak sokak geziyor musunuz böyle?
Hayır efendim, otobüsümüz var. Kocaman otobüs kiralıyoruz, gıdaları alıp hep beraber gidiyoruz.

Başarı oranı ne oldu? Tarihi yerleri gezdiniz, konuştunuz... Kaç kişi geldi sizinle?
Bundan üç ay öncesine kadar 220 kişiden 10 kişiyi kaybettik. Kaybettik derken; aileleri istemedi. Kalan 210 kişi şu anda devam ediyor. Tedavileri bitti, şu anda hepsi çalışıyor. Biz bunlara işportacılık yaptırıyoruz; kazaktır, gömlektir, çoraptır satıyorlar. Belediye de bunlara yeter ki topluma katılsınlar diye karışmıyor.

ÖGEL: BAĞIMLILARI ÖLDÜREBİLİR
Anlatılanları bu kez Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi Başkanı Doç. Kültekin Ögel’e sorduk. Ögel “tarikatta bağımlılık tedavisi”nin açıklandığı TBMM Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu’nun da üyesi. Uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı konusunda 2001’den bugüne kadar 28 bin öğretmen, 60 bin anne-babayı eğittikleri halde, bu konuda oluşturulan TBMM Komisyonu’na dilekçe yazarak kendilerini zorla davet ettirdiklerini belirten Ögel, NTVMSNBC’ye bu ilginç tedavi için şunları söyledi:

Mardin’deki Menzil tarikatı bu konuda meşhur oldu. Oraya gidenler var bu iş için. Şöyle düşünün; hepimiz bazı şeylerden fayda görüyoruz. Ama bütün alkolikler bundan fayda görecek diye bir şey yok. Bazen bir abimiz gelir, “Yapma şunu” der, vazgeçeriz. Bu böyle bir durumdur. Menzil tarikatına tedavi olmak için gidiyorlar. Tarikata gidip de orada kriz geçiren, şiddetli kriz geçiren kişiler benim hastam oldu. Orada en az üç-dört gün bekletiyorlar. Sadece çorba içiriyorlar. Mistik bir havaya sokuluyorlar. Bu arada alkol içemedikleri için krize girip hastaneye kaldıranlar da var aralarında. Krize girip bana gelen çok vaka da var. Sadece başarılı olanlarını söylüyorlar ama pek çok başarısız vaka da bana geliyor. Ölüme bile yol açabilir, ama bunlar öldüyse bile biz görmemişizdir. Bize yetişemezler. Adıyaman’a kadar gidip geri gelecek... Bayağı uzun bir zaman. Bunları göremiyoruz ama oradan krizle geri dönen birçok hastam var benim. Bir çok bağımlılık uzmanı size aynı şeyleri söyleyecektir.

“DİZE GETİRDİK” SÖZÜ CİDDİYETSİZ VE DÜŞMANCA
“160 kişiyi dize getirdik” demenin hiçbir bilimsel değeri yok. İkinci olarak, zaten “Dize getirdik” lafı bile, olayın ne kadar ciddiyetsiz ve ne kadar düşmanca olduğunu, ayrımcılık içerdiğini gösteren birşey. “Alkolikler ve bunlar dize getirilecekler” gibi bir anlayış... Biz yıllardır bu işle mücadele ediyoruz, valilikten bugüne kadar tek bir kuruş destek almadık. Asıl sorun, İzmir Valiliği’nin böyle bir şeye para yardımı yapıyor olması.