EMNİYETTE KIYIM
Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik soruşturma sürecini baltalamak maksadıyla gerçekleştirilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki toplu kıyımlar, hükümet üzerindeki şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir. Polislerimizin hedef tahtasına oturtulması edep, haya ve ahlakdışı bir uygulamadır. Başbakan ve hükümeti her şeyden önce polislerimizle değil, kendilerine kadar uzanan yolsuzluk kanallarıyla uğraşmalıdır. Başbakan polislerimizle mücadeleyi acilen ve bir an önce bırakarak süren soruşturmanın selamet ve şaibesiz şekilde yürümesine destek olmalıdır. Aksi takdirde korktuğu bir şeylerin olduğu izlenimi herkeste güçlenecektir.
MHP, gelinen bu çok kritik aşamada, Başbakan ve hükümetinden, aşağıda maddeler halinde ifade edilen hususlar konusunda özenli ve ahlaklı hareket etmesini samimiyetle istemektedir. Soruşturmayı caydıracak her türlü müdahale ve yönlendirme AKP üzerindeki şüpheleri artıracaktır. Suçluların adalete teslim edilmesi ve kanunsuz ilişkilerinin cezalandırılması hususunda engelleyici muamelelere yeltenmek suça iştirakten farksız olacaktır. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dönük idari ve cezai tasarruflar gizlenen, saklanan ve açığa çıkmasından endişe edilen bir şeylerin varlığına işaret etmektir.
KAFAYI TESPİHE TAKMIŞ
Başbakan, ayakkabı kutularından fışkıran milyon dolarları, yatak odalarından çıkan kasaları ve para sayma makinelerini görmek yerine; polislerimizin olay mahallerindeki oturma şeklinden salladıkları tespihe kadar kafayı takmış ve sinir küpüne dönmüştür. Oysa mesele asla polislerimiz değildir. Hükümet, Türk polisiyle boğuşmayı bırakmalıdır.
Soruşturmayı yürüten savcılarla ilgili siyasi operasyon teşebbüsleri, yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyaları misliyle AKP’ye dönecek ve bu zihniyeti çok zor durumlara sokacaktır. Başbakan kendinden eminse, herhangi bir tezgâh altı ilişkisi bulunmuyorsa, hukukun hakkaniyetli bir şekilde çalışmasına engel olacak siyasi tutumdan mutlaka uzak durmalıdır. Unutulmamalıdır ki, ortada siyasi hesaplaşma ve herhangi bir siyasi mühendislik çalışması değil, iyice siyasileşmiş, siyaseti ve iktidarı ur gibi kuşatmış yolsuzluk iddiaları bulunmaktadır. Başbakan itinayla büyütüp bakımını yaptığı gerçek çetelere dikkat kesilmelidir. Bugünkü konu asla ‘hükümet-Cemaat’ anlaşmazlığı olarak görülmemelidir.”