Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki baro başkanlarından oluşan heyeti kabul etti.
Kabulden sonra bir konuşma yapan Erdoğan özetle şunları söyledi: "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine, bu gazi mekana hoş geldiniz. TBB, FÖTÖ terör örgütü tarağından 15 Temmuz’da başlatılan darbe girişimi karşısında demokrasinin, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yanında yer almıştır. TBMM'yi, Gölbaşı Özel Harekat Merkezi’ni ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni ziyaret eden TBB yönetimine teşekkür ediyorum. Türkiye bir hukuk devletidir ve böyle kalmaya devam edecektir. Darbecilere karşı mücadele ilk andan itibaren hukuk devleti sınırları içinde yürütülmüştür. Soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içinde yürütülmüştür ve yürütülmeye devam edilmektedir. OHAL Anayasamızda belirtilen prosedüre uygun şekilde uygulamaya konulmuştur. Hukuka aykırı atılmış bir adım yoktur.
BİR MİLLET AYAĞA KALKTI
O gece bir millet ayağa kalkmıştır. Kendini tanklara, bombalara, kurşunlara siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki dünyada da bunun bir benzeri yoktur. 79 milyonun tamamın tarihi bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Hiç kimsenin buna gölge düşürmeye hakkı yoktur. Darbeciler ne kadar cani, vicdansız ise milletimiz o derece cesur olmuştur. Bu millete ancak saygı duyulur. Bu millet alnından öpülesi bir millettir. Her türlü teşekkürü, takdiri hak eden bir millettir. Hani şair diyor ya, delikanlım işaret aldığın an atandan, yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan. O gece meydanlara çıkanlar bu yolun sonunun şehadete çıkabileceğini, gazilikle neticelenebileceğini biliyordu. Hiçbirinde en küçük bir pişmanlık, korku emaresi yoktu. Şehitlerimizin evlerini gezerken hepsinden şimdi bunları dinliyoruz. İnşallah şimdi yazılacak bir çok eserler olacak. Bunlar o eserlerde şer alacak. Hepsinin de gözünde ülkesine, devletine, geleceğine sahip çıkmanın, bu uğurda görevini yapmış olmanın huzurunu gördüm. Türkiye’nin yıllarca yalanla, hamasetle, boş sözle ülkesine sahip çıktığını söyleyenlerin istismarına maruz kaldığını görüyoruz. 15 Temmuz gecesi bunların hiç biri ortada yoktu. Tankların karşısına dikilenler bu seçkinler değil ülkenin ortalama vatandaşıydı.
Bu millet Allah’tan başka hiç kimsenin önünde eğilmez. Bu millet o gece kendisine baş eğdirebileceklerini sananların başına gök kubbeyi yıkmıştır. Türkiye bir ülkenin başına bela olabilecek ne kadar musibet varsa hepsine birden maruz kalan bir ülkedir. Bu millet varil bombalarından kaçan insanlara yüreğini açacak kadar asil ama onlar bu asaletten nasibini almamış milletler. Ama sorduğunuz zaman insan hakları diyorlar. Uluslararası Af Örgütü bazı şeylerden endişe duyduğunu söylüyor. Ya bunu söyleyeceğine gel bakalım burada şehitlerimiz nasıl şehit olmuş. Gel Meclis’i gör, bunları bir gör, yerinde incele ondan sonra da açıklamanı yap. Ama sadece duyduklarınla bu açıklamaları yaptığın zaman kusura bakma sana saygı duyulmaz.
İDAM TARTIŞMASI
1970’li yılllarda Almanya’da Baider Meinhoff terör örgütü saldırılarını tırmandığında Almanya idam cezasını gündeme getirmeyi tartıştı. Bu tartışmayı yapmamızı dahi kabullenemiyorlar. Bu konuda kararı verecek olan TBMM’dir. TBMM kararı aldığı zaman mesele biter ama alır mı almaz mı bilmem. Eğer millet böyle bir kararı oraya iletiyorsa tartışır, görüşür. Bakın bizdeki terör eylemleri herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansın idamı da tartışırlar, kesintisiz OHAL de getirirler.
MAALESEF TERÖR ÖRGÜTLERİNİN GÜCÜ BİZDEN FAZLA
TBB’nin uluslararası kongrede durumu anlatmak istemesine teşekkür ediyorum. Gerekli belgeleri de veririz. Maalesef terör örgütlerinin propaganda gücü dış desteklerden ötürü bizden çok fazla görünüyor. Buna rağmen terör örgütlerinin gerçek yüzünü göstermeye devam edeceğiz. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Allah doğruların yanındadır.