Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Bolu'da yanan otel bölgesinin denetim yetkisi konusunda sorumlu gösterdiği İl Özel İdaresi konuya netlik getirdi. Bolu Valiliğine bağlı İl Özel İdaresi'nin Genel Sekreteri Köstereli, "İl Özel İdaresi'nin denetim gibi bir görevi yok. Burası turizm belgeli bir işletme. Yönetmelikte bu tür yerlerin denetiminin kimde olduğu belli. Yönetmelikte her şey var" ifadelerini kullandı.
Bu açıklamanın ardından eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar'dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Tayyar, Bakan Ersoy'a tepki göstererek şunları söyledi:
'TELAŞLA TÜM TUŞLARA BASARAK...'
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, katıldığı TV yayınında telaşla tüm tuşlara basarak, turizm belgeli tesiste denetim yetkisi bakanlığında olduğu halde, bırakın Bolu Belediyesini, kendi dışında ilgili tüm kamu birimlerini suçladı neredeyse. Haliyle AK Parti iktidarında pek alışık olmadığımız bir süreç başladı.
Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, valilik emrindeki bir bürokrat olarak, Bakan Ersoy’u yalanladı. 2015’deki İl Özel İdaresi raporunun sadece adres değişikliğiyle ilgili olduğunu belirtip ekledi: ‘Denetim yetkisi Turizm Bakanlığında’ Tecrübeyle sabittir, bu bürokrat valinin bilgisi olmadan, vali de İçişleri Bakanının olurunu almadan bu açıklamayı yapmaz, yapamaz.
Bir yalanlama da otel sahibi Halit Ergül’den geldi: ‘Turizm Bakanlığı 15 Aralık 2024’de oteli denetledi, kapılarla ilgili eksiklik buldular ama yangın önlemleriyle ilgili eksiklik bulmadılar.’
'AK PARTİ İÇİN AĞIR BİR YÜK'
Turizm Bakanı, her bürokratının işlemini bilmeyebilir ama iğneyi başkasına batırmadan çuvaldızı kendine batırsaydı, masumiyetine inanırdım. Maalesef, 79 canımızı kaybettiğimiz elim hadisede hakikate ulaşmak yerine karartmayı tercih etti. Sözü uzatmadan söyleyelim, Turizm Bakanı artık AK Parti için taşınması ağır bir yüktür.
'HADİ BAŞKA KAPIYA'
Sözümona AK Parti’yi destekleyen bazı hesaplardan özetle şu tür paylaşımlar yapılıyor: ‘CHP suçlusunu koruyor ama AK Partililer gereksiz duyar kasıyor, bu davaya inanıyorsanız Turizm Bakanı suçlu bile olsa korumalısınız.’ Kuşkusuz, kötü emsal olmaz. Kaldı ki konuşmalarına ‘Allah’ kelamıyla başlayan, dindar geçinen, takva sahibi gibi gözüken bu arkadaşların, 79 can kaybettiğimiz bir hadisede, siyasi hesabını Allah korkusunun üzerine çıkarması, anlaşılır gibi değil. Hazreti Ömer adaleti diyeceksiniz ama turist Ömer gibi yaşayacaksınız. Hazreti Ali’nin ilminden söz edeceksiniz ama Cin Ali gibi davranacaksınız. Hadi başka kapıya…"