MHP Lideri Devlet Bahçeli, bir panelde “Türk ırkı diye birşey yoktur” şeklinde konuşuncu protestolara uğrayan AK Parti MYK Üyesi Siirtli Prof.Dr. Yasin Aktay’a ad vermeden sert tepki gösterdi. Bahçeli, Türk diye bir şey yok deme ahlaksızlığını ve rezilliğini diline dolayanın Başbakan ve zihniyeti olduğunu belirterek, “Söz konusu bu isnada, bu seviyesiz laflara hıyanet yakıştırması bile az gelecektir. PKK’lı hainlerin aklına bile bu denli bir kara çalma gelmemiştir. Hiç kimse Türk yoktur diyemez ve diyemeyecektir. Diyen de belasını mutlaka bulacak, yediği içtiği boğazına düğümlenecek, hak ettiği cevabı en yakın zamanda Türk milletinden alacaktır” dedi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın petrol uğruna Türkiye’yi sattığını iddia etti.
SERT SÖZLER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Balıkesir Belediyesinin düzenlediği Toplu Açılış Töreninde konuştu. Türkiye için hayati önemdeki yerel seçimlere 120 gün kaldığını belirten Bahçeli, “Seçimlerde Türk milletinin varlığı ve birliği, Türkçemiz, Vatanımızın ve bayrağımızın tekliği, Milli varlığımız, milli kimliğimiz ve milli haklarımız oylanacak, Hükümetin tamamen iflas etmiş iç ve dış politikası değerlendirilecektir. Devletimizin akıbeti belli olacaktır. Ya yurdum diyeceğiz, ya yutulmaya razı olacağız. Ya ülkem diyeceğiz, ya topraklarımızın üleşilmesine göz yumacağız. Ya bütünlük diyeceğiz, ya bölünmeyi sineye çekeceğiz. Ya Türkiye ve Türk milleti diyeceğiz, ya da tükenmeye, dağılmaya ve parçalanmaya katlanacağız” dedi. Seçimlerde Türklüğe alerji duyanlara, milli mevcudiyet ve mirasa düşmanlık besleyenlere saf ve tarafın ispatlanacağını kaydeden Bahçeli, “Türklerin Anadolu’dan çıkarılması için yüzyıllardır düşmanlık kuyruğunda nöbet tutan Haçlılar, sonunda içimizden devşirdikleri işbirlikçilerle en önemli adımlarını atmışlardır. Hatta Sevr imzalanmadan evvel, bizzat hain Damat Ferit’in öncülüğünde 12 Eylül 1919’da Kürdistan’ın kurulması konusunda yabancılarla gizli bir anlaşma yapılmıştır. Bu sefalet yuvaları, bu milliyet ve millet hasımları; bağımsızlığımızı gözden çıkarmışlar, boyunduruk altında yaşamak için yandaşlarıyla sözleşmişlerdir. Zira bunlarda, bugünkü iktidar koltuğunda oturanlar gibi milli haysiyet yoktur ve hiç de görülmemiştir” dedi.
TÜRKİYE KARANLIK GÜNLERE PALDIR KÜLTÜR GİDİYOR
Sevr’i diriltmeye çalışanların güncellenerek tekrar gündeme oturduklarını, Türkiye’yi bölmeyi ve etnik temelde çözmeyi amaçlayan küstahların yeniden gün yüzüne çıkıp, tarihi hesapları masaya çıkararak mevki ve makam sahibi olduklarını belirten Bahçeli, “Biliniz ki, Türk milleti tıpkı 94 yıl önceki karanlık günlere paldır küldür gitmektedir. Başbakan ve hükümeti milli ve manevi değerlerimize suikast düzenlemek için olmadık iftira, tezvirat ve karanlık kampanyalardan istifadenin peşindedir. Başbakan Erdoğan azıtmış, aklını yitirmiş, kontrolü kaybetmiş, her değerimizi darbelemiş ve damgalamıştır” dedi.
TÜRK YOKTUR DİYEN BELASINI BULACAK
Türklüğü yok sayanın ve hatta daha ileri giderek Türk diye bir şey yok deme ahlaksızlığını ve rezilliğini diline dolayanın Başbakan ve zihniyeti olduğunu anlatan Bahçeli, şu ifadelerde bulundu:
“Artık öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki, Türklüğün ayıplanması şöyle dursun, tarihten dahi silinme, dünyadan kazınma, medeniyet kulvarından sökülüp atılma çabaları sıradan hale gelmiştir. Bu hastalıklı yaklaşım ve iftiranın, Türklere barbar diyen Haçlı emellerinden hiçbir farkı yoktur. Söz konusu bu isnada, bu seviyesiz laflara hıyanet yakıştırması bile az gelecektir. Türk milletinin 36 parçaya ayırma çabaları yetmezmiş gibi, şimdi de ‘aslında Türk diye bir şey yoktur’ noktasına gelinmesi felakettir, hüsran vericidir ve milletimize en ağır küfürdür. Zalimler koalisyonu bile bu kadarını yapamamıştır. Yedi düvel başımıza üşüşmüştür de, bu kadarına bile cesaret edememişlerdir. PKK’lı hainlerin aklına bile bu denli bir kara çalma gelmemiştir. Elbette kimin kendisini ne gördüğü, nasıl tarif ve izhar ettiği önemli değildir. Elbette kimin nereli olduğu, kökenini ve anasının dilini nasıl isimlendirdiği bizim açımızdan tartışılacak, polemik malzemesi yapılacak bir şey de olmamış ve olmayacaktır. Ancak hiç kimse Türk yoktur diyemez ve diyemeyecektir. Diyen de belasını mutlaka bulacak, yediği içtiği boğazına düğümlenecek, hak ettiği cevabı en yakın zamanda Türk milletinden alacaktır. Aziz milletimiz Başbakan ve hükümetinin bardağı taşıran, sınırları aşan, sabırları zorlayan söz, eylem ve kötürüm icraatlarını bağışlamayacak, alttan almayacaktır.”
Başbakan Erdoğan’ın gitmesinin şart, AKP saltanatının sonlanmasının elzem hale geldiğini belirten Bahçeli, “İktidar bu seçimlerde ikaz edilmeli ve bitişin başlangıcını yaşamalıdır. Aksi takdirde vahim hadiseler hemen kapımızdadır. Başbakan ve hükümetinin hesabı çok acil ve etkili şekilde görülmelidir” diye konuştu.
PETROL SÖZÜ ALIP TÜRKİYE’Yİ SATTI
Suç oranı ve suçlu sayısının anormal ölçülerde arttığı, sokaklar asayişsizliğe gömüldüğünü, kadına şiddetin kaygı verici düzeylere geldiğini anlatan Bahçeli, “Gizlenemeyecek kadar ortadadır ki, sosyal hayat kanama geçirmektedir. Türkiye ekonomisi sunulanın aksine kangrene dönüşmüş, işsizlik çoğalmış, gelir dağılımı adaleti bozulmuş, hayat pahalılığı fırlamış, artık simit bile yenilemeyecek kadar pahalılaşmıştır” dedi. Başbakan Erdoğan’ın milleti “kendisine oy verenler-vermeyenler” diye iki ayrı kutba, iki ayrı bloğa ayırdığını öne süren Bahçeli şu isnatlarda bulundu:
“İnanç istismarını çözüm zannetmiş, başörtüsünü siyasete malzeme yapmıştır. Komşu ülkelerin içişlerine karışmaya, yön vermeye çabalamış; Türkiye’nin milli güvenliğini, milli bekasını ateşe atmış ve husumet sarmalına sokmuştur. Başbakan milli ve manevi değerlerde olduğu gibi, komşuluk hukukunu da çiğnemiştir. Batının kuklası, Doğu’nun alay konusu olmayı itibar zannetmiştir. Barzani’den petrol alabilmek için taviz üstüne taviz vermiş; kongrelerde alkışlatmış, Diyarbakır’da görücüye çıkarmıştır. Başbakan Erdoğan hem ülkemiz, hem de bölgemiz için habis bir ur olmuştur. Petrol sözünü almış, Kürdistan’ı tanımıştır. Petrol sözünü almış, Sevr hayallerini diriltmiştir. Daha da acıklısı petrol sözünü almış, Türkiye’yi satmıştır. Boru hattı kurulması için imza atmış, milli hedefleri yabana atmıştır. Esad’a köpürmüş, Maliki’ye atmış tutmuş, Sisi’ye teneke gürültüsü yapmış, Perez’e one minute mizanseniyle sataşmış; ama sıra Obama’ya gelince el pençe divan durmuş, söz konusu Putin olunca başını öne eğmiştir. Gemicik almış, bankaları boşaltmış, hazineyi hortumlamıştır. Şehitlere yüz çevirmiş, İmralı canisine yüz vermiş, Kandil’e yüz sürmüştür. BOP’a yanaşmış, Müslüman katline sıcak bakmıştır. Sınırlarımızdaki terörist grupları giydirmiş, kuşandırmış ve silahlandırmış, IMF’ye borç verdik diye yalan rekorları kırmış; öğretmenlerimize ve bütün çalışanlarımıza gelince bütçe imkanlarını hatırlamış ve hatırlatmıştır. Sahnenin önünde faiz lobisiyle itişmiş, arkada ise milletimizin cebinden aşırılan, sofrasından çalınan, ekmeğinden bölünen hasılatı para baronlarıyla, çıkar çevreleriyle, faiz çeteleriyle, sıcak para örgütleriyle bölüşmüştür. Çiftçimizden almış; yabancılara ikram etmiştir. Esnafımızdan gasp etmiş; küresel mihraklara sunmuştur. Başbakan Erdoğan karanlık bir isim olarak tarihe geçmiştir.”
BİZ TÜRK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMAK, BAŞBAKAN İDAM ETMEK İÇİN ÇALIŞIYOR
Kendilerinin “iki keklik bir kayada ötüyor” ya da “ayva çiçek açmış yaz mı gelecek” diyerek Balıkesir’e değer katmanın, çehresini değiştirmenin hevesindeyken; Başbakan PKK’lı sözde sanatçıların zehirli şarkılarıyla Kandil’e selam çaktığını, Barzani’ye sevimlilik yaptığını anlatan Devlet Bahçeli, “Biz Türk kültürünü yaşatmak, Başbakan ise idam etmek için çırpınmaktadır. Biz Türk milletiyle gurur duymak, Başbakan ise 36’ya ayrılmış aklı ve ruhuyla kötülemek için didinmektedir” dedi.
Bahçeli, vatandaşlardan siyasi anlamda çok çalışmalarını isteyen Bahçeli, “Uyanık durarak, herkesi uyandırarak ve uyararak Türk milletini iktidara getirmekten başka alternatifimiz yoktur” dedi. (ANKA