İngiliz BBC kanalının “Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Nusra cephesi üstlendi” haberine dikkat çeken Tarhan şunları söyledi:
“Bizim yetkililer ise El Muhaberatı işaret ediyor. Bunca yalan dolan, kollektif manipülasyon yönteminde ustalaşmış bir iktidara inanmamızı mı bekliyorlar? Artık iktidarın El Kaide’yi korumak için yayın yasağı koyabileceğinden bile kuşku duymamak mümkün müdür?.. Olayın olağan şüphelileri, Başbakan ve Davutoğlu’dur. Yayın yasağı ile halkı uyuşturmak için eğlence vs. programları ile vahşeti ve acıyı perdelemeye çalışmaları suçlarını örtbas etme çabasıdır.”
İKTİDAR MASUM DEĞİL
Süratle ‘Ulusal Yas’ ilân edilmesi için bir kampanya başlatılmasını isteyen Tarhan, isyanını şöyle dillendirdi:
“Tüm olanlardan, bu vahşetten Başbakan ve Davutoğlu sorumludur. İktidar masum değildir. Ellerine masum kanı bulaşmıştır. Uzun süredir yaptıkları tahrikçi açıklamalarla, nefret söylemleriyle şiddeti körüklemişlerdir. Şimdi de kanıtları karartmak, yok etmek uğruna, basına sansür koyuyorlar. Yayın yasağı koyuyorlar… Asıl suçluları gizliyorlar. Medya sussun... Halk sussun... Muhalefet sussun istiyorlar. Hayır! Kimse buna suskun ve seyirci kalamaz. Davutoğlu bugün istifa etmeyecek de ne zaman edecek? Bu nefret söylemini kullananların, olanlara, ölenlere üzülmek yerine çok heves ettikleri savaşın yaklaşmasına sevinenlerin sokağa çıkamaz hale getirilmesi gerekiyor. Biz ne kadar sessiz kalırsak, onlar kirli savaşlarını örgütlemekte o kadar başarılı olacaklar.”
VİCDANİ RET HAKKIMIZI KULLANALIM
“Analar ağlamasın” diyenlerin hem annelerin, hem oğulların ve kızların ölümüne sebep olduğunu ifade eden Tarhan, hangi karanlık odaklarda tezgâhlandığı meçhul bu vahşetin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde kanıtları ile aydınlatılması, bunun için de sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini bildirdi.
Ülkenin göz göre göre savaşa girmesine seyirci kalınamayacağına, başka devletlerin güç ve kaynak savaşı için ülkemizin bir füze rampası yapılmasına ve insanlarımızın kurban edilemesine izin verilemeyeceğini vurgulayan Tarhan, “Tüm yurtta savaşa karşı vicdanı ret hakkımızı kullanalım” çağrısında da bulundu.
Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:
“Sınırdan geçen bomba dolu araçlar görünmez olacak, istihbarat göz yumacak ya da uyuyacak, azap çekerek söylüyorum; insanların kolları bacakları vücut bütünlükleri, yaşamları yok edilecek... Bir ilçede hayat duracak... Sahip çıkmayacağız, öyle mi? Bu devlet bir yerleri, bazı bölgelerimizi gözden çıkardı da haberimiz mi yok? Bunca masumun kanı eline bulaşanların ulusal yas ilan etmesini beklemiyoruz, ama o masumlar bunu hakediyor. Gerekirse bizim ulusal yasımız için tüm yurtseverleri etkin olmaya ve ses vermeye, ülkemize ve masumlarımıza sahip çıkmaya çağırıyorum.”