Kılıçdaroğlu, AKP Hükümeti'nin Hollanda krizi konusunda açıkladığı yaptırımlarla ilgili, "'Yaptırım uyguluyoruz' diyorlar büyükelçi buraya gelmeyecekmiş. Zaten büyülelçi (Hollanda Büyükelçisi) burada değilki! Sen kendi büyükelçini çektin mi? Ne gerekiyorsa yapacaksınız. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım. Dışişleri Bakanı 'çok ağır yaptırım olur' diyor. Hangi ağır yaptırım? Sayın Cumhurbaşkanı, merak ediyorum bunun bedelini nasıl ödeyecekler?" açıklamasında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Toplumun, medyanın büyük bir baskı altında tutulduğunu biliyorum. Bizim sesimiz çıkmasın diye özel çaba harcandığını da biliyorum. Bizim salı toplantılarını nasıl engelleriz diye özel bir çaba harcandığını da biliyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkenin insanları eninde sonunda 'Hayır'lı bir iş yapacaklarıdır. Baskılardan yılmayacağız. Yılmayacağız. Niye yılalım? Biz haklıyız. Biz cebimizi değil vatandaşın cebini düşünüyoruz. Bize yönelik baskılılar vız gelir tırıs gider. Hiç önemli değil" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün annelere söz veriyorum. Şehit yakınları ile gaziler arasında hiçbir ayrım olmayacak. Hangi şehidimiz nerede şehit olursa olsun eşit muamele yapılacaktır. Bütün şehitler, gaziler bizim. Ortada bir ayrım var. Bu ayrımı kaldırmaya kararlıyız" dedi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ OSMANLI DÖNEMİNDE BİLE BU KADAR RENCİDE OLMAMIŞTI"
Hollanda ve Almanya ile olan toplantı krizlerine ilişkin Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Hollanda ve Almanya ile bir kriz yaşadık. Hala devam ediyor. İlk duyduğumda emin olun sizler gibi çok üzüldüm. Asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar rencide edilmemişti. Bir bakanın sınır dışı edilmesini asla kabul etmiyoruz. 'ne gerekiyorsa yapın yanınızda olacağız dedik. Hollanda ile tüm ilişikleri askıya alın dedik. Osmanlı döneminde bile bu kadar rencide olmamıştı. Yaptırım uyguluyoruz denildi. Neymiş, Hollanda büyükelçisi Türkiye'ye gelmeyecekmiş. Zaten burada değil ki. Sen kendi büyükelçini çektin mi çekmediler. Niye çekmiyorsun? Neden sert önlemler almıyorsun?
MİLLETİ GAZA GETİRİYORSUN. ÖNLEM ALDIĞINI SANIYORSUN. MİLLETİ KANDIRIYORSUN
Milleti gaza getiriyorsun. Önlem aldığını sanıyorsun. Milleti kandırıyorsun. Ne gereksiyorsa yapacaksın kardeşim. Sen olmayabilirsin ama ben rencide oluyorum. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım. Lafa gelince tamam, Okkalı laflar var. İşe gelince ortada bir şey yok. Ya diline hakim olacak büyük söz söylemeyecek ama büyük lokma yutabilirsin. Ya da bu tür boş laflar ile milleti gaza getirmeyeceksin. Yazık günah bu ülkeye.
GAZA GETİRİYORLAR ÇÜNKÜ REFERANDUM VAR. 'EVET' DEDİRTEBİLİR MİYİZ?
Neden gaza getiriyorlar? Çünkü referandum var. Buradan bir şey koparabilir miyiz? 'Evet' dedirtebilir miyiz? Diye düşünüyorlar. Örnek vereyim, bu hükümetler döneminde 4 Aralık 2012. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı resmi bir heyet ile uçağa bindi. Irak'a gitmek üzere. Irak hükümeti izin vermendi. Bakanın uçağı geldi Kayseri'ye indi. Millet ayağa kalktı mı? Gazeteler boy boy verdi mi? vermedi. Çünkü referandum yoktu. Yine tepki gösterdik biz. Havada geri döndürülüyor. Tıpkı şimdiki bakan gibi. Tepki? Tık yok."
"SÜLEYMANİYE'DE 11 TÜRK ASKERİNİN BAŞINA ÇUVAL GEÇİRİLİYOR. HÜKÜMETTEN BİR TEPKİ, TIK YOK"
Kılıçdaroğlu, "Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerinin başına çuval geçiriliyor. Hükümetten bir tepki, tık yok. Dönenin başbakanına soruluyor, 'başına çuval geçiren hükümete nota verecek, protesto edecek misiniz?' dönemin başbakanı, 'ne notası müzik notası mı?' diyor. Bu ülkenin askerinin başına çuval geçiriliyor. Tık yok. Referandum yok. Şimdi referandum var. Asarım, keserim dönemi. O dönem ses bile yok" dedi.
"TÜRK HÜKÜMETİ, DANİMARKA BAŞBAKANI NATO GENEL SEKRETERİ OLURKEN OLUMLU OY KULLANDI"
Kılıçdaroğlu, "soykırımı Fransa, Almanya gibi bir çok ülke tek tek geçirdi. Gösteriler yapıldı. Şunu yapacağız bunu yapacağız diye tepki gösterildi. Sonra ne oldu? Hükümetin Tarım Bakanı Fransa'ya gitti Fransız tarımına yaptığı katkılardan dolayı şövalye madalyası aldı. Bir tepki yoktu. Referandum yoktu. Danimarka'da sevgili peygamberimizin karikatürleri yapıldı. Kıyamet koptu. Bütün İslam dünyasında. Dönemin Danimarka Başbakanı sessiz kaldı. Türk hükümeti, sessiz kalan o dönem Danimarka Başbakanı NATO Genel Sekreteri olurken olumlu oy kullandı. NATO Genel Sekreteri olsun diye. O dönem referandum yoktu. Şimdi aslan kesiliyorlar" diye konuştu.
"PUTİN'NİN AYAĞINA GİTTİLER. 'YAV KUSURA BAKMA BİZ ETTİK SEN ETME' DEDİLER"
Kılıçdaroğlu, "Rus uçağı düşürüldü angajman kurallarına uymadı diye. Kıyameti kopardılar. Talimatı ben verdim yarışına girdiler. Talimatı verdiler uçağı düşürdüler. Ne oldu millet ayaklandı. Ne oldu? Gittiler Rusya'ya teslim oldular. Bir özür mektubu yazdılar. Putin'nin ayağına gittiler. 'Yav kusura bakma biz ettik sen etme' dediler. Kendilerine göre Rusya ile barıştılar. Peki Türkiye'nin itibarı en oldu? Bunlar yok" dedi.
"İLK KEZ BİZ, BU HÜKÜMETLER DÖNEMİNDE TOPRAK KAYBINA UĞRUYORUZ"
Kılıçdaroğlu, "İlk kez biz, bu hükümetler döneminde toprak kaybına uğruyoruz. Ben söylemiyorum. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım söylüyor. Diyor ki, '1934 tarihli İngiliz haritasında ve 1951 tarihli Amerikan haritasında Ege'deki Bulamaç Adası'nın 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye'ye ait olduğu açıkça gösteriliyor. Şimdi Bulamaç Adası'nda Yunanistan bayrağı dalgalanıyor. Yunanistan askerleri var ses çıkaran konuşan yok. Bu bir toprak kaybıdır. Taşını vermeyiz derken, adaları teslim ediyoruz sesini çıkaran yok" ifadelerini kullandı.
"MÜNBİÇ'E, RAKKA'YA GİRİYORUZ GİRDİLER Mİ? HAYIR"
Kılıçdaroğlu, "Münbiç'e, Rakka'ya giriyoruz girdiler mi? Hayır. Almanya'ya gideceğim. Almazsanız kıyameti koparırım. Git kardeşim niye konuşuyorsun? Sen Almanya'ya git. Almazlarsa hep beraber kavgasını verelim. Lafa gelince laf çok. İşe gelince olmuyor" dedi.
"20 MİLYON DOLAR ALDILAR YA TAMAM ARTIK. TAMAM HER ŞEYİ SATABİLİRSİN"
İsrail'de hoparlör ile ezan okunmayacak olmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "İsrail'de hoparlör ile ezan okunmamasına itiraz eden biziz. Bu Ankara'daki beyler itiraz ediyor mu? Dut yemiş bülbül gibiler. 20 milyon dolar aldılar ya tamam artık. Tamam her şeyi satabilirsin. İtibarı bu kadar zedelenen başka bir dönem hiç olmamıştı" dedi.
"DIŞ POLİTİKADA AZ AMA ÖZ KONUŞACAKSINIZ. DİLİNİZE HAKİM OLACAKSINIZ"
Hükümetin dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Dış politikada az ama öz konuşacaksınız. Dilinize hakim olacaksınız. Dış politikanın ayrı bir dili vardır o dilden sapmayacaksınız. Memleketin çıkarlarını savunacaksınız. Dış politikada iktidarı muhalefeti olmaz. Her ikisi de haksızlıklar karşında ortak mücadele veriyor. Dış politikada hata yapılırsa, sanayiciye, esnafa, turizmciye fatura çıkar. Ortadoğu'yu kana buladık. Libya'ya kadar uzandık Türkiye'nin itibarını sarstık. Şimdi sıra Avrupa'da Avrupa ile kavga ediyoruz" açıklamasında bulundu.
CHP liderinden Yıldırım'a 'Rutte' çağrısıCHP liderinden Yıldırım'a 'Rutte' çağrısı
"DEVLETİN UÇAĞI, FORSU, ARABASI, MAKAM ARABALARI 'EVET' PROPAGANDASI YAPIYORLAR"
Kılıçdaroğlu, "Devletin uçağı, forsu, arabası, makam arabaları 'Evet' propagandası yapıyorlar. Bir de dönüp 'mağduruz' diyorlar. Asıl mağdur olan bizi. Paraları, uçağı siz kullanıyorsunuz. Asıl mağdur olan biziz. Siz bizim paramız ile bizim aleyhimize propaganda yapıyorsunuz" dedi.
"2008'DE MECLİS'TE ÇIKAN KANUNA GÖRE YURT DIŞINDA VE YURT DIŞI TEMSİLCİLİKLERDE SEÇİM PROPAGANDASI YAPILAMAZ"
Kılıçdaroğlu, "2008'de bu Meclis'te bir kanun çıktı. Yurt dışında seçmenler nasıl oy kullanacak? Diye. Kanun maddesinde, yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz. Devletin parası, uçağı ile gidiyorlar açıkça suç işliyorlar kanunu bir tarafa bırakıp çıkardıkları kanuna uymuyor propaganda yapıyorlar. Bir de 'mağduruz 'diyorlar. Kim mağdur?" diye sordu.
"REFERANDUMDA 'EVET' OYU ÇIKMASINI EN ÇOK BU AVRUPALILAR İSTİYOR"
Kılıçdaroğlu, "Referandumda 'Evet' oyu çıkmasını en çok bu Avrupalılar istiyor. En çok. Niye böyle bir krize imkan veriyorlar. Gazetelerinde 'Hayır' oyu kullanın deniliyor. Ne demek bu? 'Evet' oyu demektir. Uluslararası krizlerde tarihe bakarım. Tarih dergisine baktığımda. Parlamentoyu istemediklerine dair bir yazı var. Bir kişiyi ele geçirdiğinizde devleti ele geçireceksiniz. Yıllar yılı bu hayal peşinde olanlar var. Aynı tuzak hazırlanıyor" diye konuştu.
"1 MART TEZKERESİNDE BİR HÜKÜMET İKNA EDİLDİ TBMM İKNA EDİLEMEDİ"
Kılıçdaroğlu, "1 Mart tezkeresinde bir hükümet ikna edildi. Ama 1 Mart tezkeresinde parlamentoda görüşülürken TBMM ikna edilemedi. Meclis'in bu kadar önemi vardı. Şimdi Meclis'i işlevsiz hale getirerek bütün yetkiyi bir kişiye verelim deniyor. Tarihteki olumsuzlukları aşmak için bedeller ödedik. Yeniden bedeller ödemeyelim" ded