Adem Metan'ın YouTube kanalına konuk olan Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ifade ettiği "Bana göre Atatürk'ten sonra gelmiş, liderlik vasıflarına sahip büyük bir lider. Türkiye çapında değil dünya çapında bir lider" sözünü hatırlatan Uğuroğlu, "Ertuğrul Özkök anlaşıldı ki; yandaşlığın ve yağcılığın zirvesindedir" diye yazdı.
"Bu iki vasfı kazanmak gerçekten bir fani için hiç de kolay bir iş değildir" diyen Uğuroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Erdoğan'ı bir seviyede tutmak hadsizliktir, utanmazlıktır, terbiyesizliktir…" görüşünü ifade etti.
Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu'un yazısının ilgili kısmı şöyle;
Biz gazeteciler birbirimizi bilir, iyi tanırız. Özgür gazeteciliğin olmazsa olmaz ilkeleri, etik kuralları vardır. Elbette anayasal haklar, yasalar ile sınırlanan kurallar vardır gazeteciler için.
Ancak son yıllarda gazeteciliğin yeni bir türü yaratıldı:
- Yandaş medya…
Yaşanan gerçek olayları yayınlamayan, iktidar yandaşı patronları olan ve iktidarın borazanı olan radyo, televizyon, dergi ve gazetelerdir.
Yandaş medyada öyle gazeteciler vardır ki;
- Yandaşlığın zirvesindeler…
Çünkü yandaşlığın yanı sıra tetikçilik de yaparlar ve iktidardan aldıkları güç ile hak ve hukuk tanımadan muhalefet partilerine saldırırlar.
Yandaş medyada öyle gazeteciler vardır ki;
- Yağcılığın zirvesindeler…
***
* Özköşk ne dedi?
Adem Metan'ın YouTube kanalına konuk olan Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Recep Tayyip Erdoğan için dedi ki;
- "Bana göre Atatürk'ten sonra gelmiş, liderlik vasıflarına sahip büyük bir lider. Türkiye çapında değil dünya çapında bir lider."
Ertuğrul Özkök anlaşıldı ki;
- Yandaşlığın ve yağcılığın zirvesindedir…
Bu iki vasfı kazanmak gerçekten bir fani için hiç de kolay bir iş değildir.
- O Erdoğan ki;
Andımızı, T.C. rumuzunu ve daha da önemlisi Atatürk isimlerini stadyumlar başta her yerden kaldıran, resmî bayramların kutlanma seviyesini düşüren bir siyasetçidir.
Muhalefet liderlerine hakaretler ve tehditler yağdıran bir siyasetçidir.
Diplomasız cumhurbaşkanı seçildiği iddiaları hâlâ tartışılan bir siyasetçidir.
FETÖ'cülere yargıyı, askeriyeyi, emniyeti teslim edip kahraman Türk askerlerine "askerî vesayeti kaldıracağız" diye kumpaslar kurulmasına, "Davaların savcısıyım" diye destek veren bir siyasetçidir.
Türkiye'yi 15 Temmuz hain darbe girişimine gerekli önlemleri almayarak maruz bırakan bir siyasetçidir.
İşte bu yüzden;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Erdoğan'ı bir seviyede tutmak hadsizliktir, utanmazlıktır, terbiyesizliktir…
***
* Çölaşan ne dedi?
Özal'ı izlediğim yıllarda, "Dönek-Özköşk" olarak adlandırılan Özkök'ü yıllarca birlikte çalıştığı değerli ağabeyim duayen gazeteci-yazar Emin Çölaşan geçenlerde şöyle tanımladı
- "Bu dönemde Türkiye iyice yozlaştı.
- Siyaset, ekonomi, medya dahil her kesim yozlaştı.
- Bizim meslekte Ertuğrul Özkök gibi hacıyatmazlar türedi, medyanın büyük çoğunluğunu onlar ele geçirdi.
- Dün ak dediğine bugün kara diyenler.
- Dün sövdüklerine bugün övgü düzenler.
- İleri yaşta sapıtanlar, utanmayanlar, Müslüman köyünde salyangoz satmaya kalkışanlar, ne ararsanız bizim meslekte fazlasıyla var."
***
* Göreceksiniz;
Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan hükümeti önümüzdeki ilk seçimi kaybettiğinde ve Millet İttifakı iktidar olduğunda iddia ediyorum ki;
Ertuğrul Özkök başta olmak üzere yandaş, yağcı ve yalaka medya ile yığınla gazeteci, göreceksiniz ki AKP ve MHP limanını terk edecekler.
Ve büyük çoğunluğu göreceksiniz AKP'ye sırt çevirip, yeni iktidara doğru büyük bir hızla yelken açacaklar...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...