Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde hem helikopter pilotu ve öğretmen pilot olarak görev yaptıktan sonra sivil havayollarında da 20 yıl kaptan pilotluk tecrübesine sahip Eyüp Turşucu kazayı SÖZCÜ için değerlendirdi.
Sözcü'den Yusuf Demir'in haberine göre Bu kısıtlı bilgilerle kesin çıkarımlar yapmanın asla doğru olmadığını vurgulayan Turşucu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Kara Havacılık Komutanlığı'na ait bir helikopter olduğu için sivil uzmanlar yasa gereği inceleme yapmayacağın kaydederek, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde oluşturulacak Kaza İnceleme Kurulu'nun incelemeleri sonrasında kesin sonuca ulaşılabileceğini değerlendirdi.
Türkiye'deki birçok kazanın araştırılmasında da görev üstlenen Turşucu bu aşamada eldeki bilgilerle şu değerlendirmelerin yapılabileceğini söyledi:
“Kazadan hemen sonra, hiçbir bilgi olmadan nasıl çok ileri yorumlar, çıkarımlar yapılıyor. Bu doğru değil. Ben Silahlı Kuvvetler'de pilot olarak yıllarca uçtum. Helikopter pilotluğu hocalığı yaptım. Yıllardır kaza kırım heyetlerinde görev yapıyorum, bu kadar rahat konuşamıyorum.
‘HELİKOPTERLER İÇİN EN CİDDİ TEHLİKE'
Kazadan hemen sonra yapıldığı anlaşılan çekimlerde neredeyse göz gözü görmüyor. Sisli bir ortam var ve yer beyaz. Kar. Bu helikopter için en ciddi tehlikedir. Çünkü nerede olduğunu farkedemezsin. Yerde misin gökte misin…
ORYANTASYON BOZUKLUĞU
Teknik bir sorun akla gelebilir ama teknik bir sorun yoksa oryantasyon bozukluğu dediğimiz olaydan kaynaklanmış olabilir. Yer beyaz yer, sistesin, dolayısıyla yaklaştığın yeri farkedemezsin . Bir anda çarpabilirsin.
‘ÇOK DÜŞÜK HIZLA UÇUYORLARDI'
Muhsin Yazıcıoğlu kazasıyla çok benzer görünüyor. O helikopterdeki pilotla çok uzun süre uçmuştum. İlk bilgiler çok benzer kazalar olduğunu gösteriyor. Çünkü farkına varamazsın. Vuruyorum diyene kadar çarparsın. Aynı şeyler. Karların içinde, sisin içine girince… Bulutlar çok alçak ve dolayısıyla yere çok yakın uçuyor. buluta girip girmediğini bile farkedemiyorsun. Çünkü zemin kar ve bembeyaz. Nerede olduğunun farkına varamıyor. Orda da yaralılar vardı… Bakın burda da yaralılar var. Bu çok süratli olmadığını gösteriyor. Bu şartlarda çarpmamak için inanılmaz derecede düşük süratle uçarlar. Yani adım adım gidiyordur. Ama farkına varmadığı için kendini bir anda takıveriyor yere… Bu nedenle içinde şanslı olanlar kurtulabiliyor.
‘PİLOTLARIMIZIN HAYATI ORDA GEÇİYOR'
Pilotlarımız çok iyidir. Mutlaka çok iyidir. Çünkü onların hayatı orda geçiyor zaten. Ama doğayla da mücadele ederken maalesef işte sıkıntı da orda…. Araziyi çok iyi bildikleri için yere yaklaşmak yerine o sisin üzerine çıkmayı deneyebilirlerdi. Onun üzerine çıkabilirlerdi. Ama niçin tepeye çarptılar çünkü yere çok yakın uçuyorlar… Görerek şartların kaybından kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Daha fazla bir şey söylersek spekülasyon olur.
‘YAKIN METEOROLOJİ NOKTASI YOK'
Bulunduğu noktada havalimanı vs. olmadığı için tam meteorolojiyi alma şansın yok. Açık görünüyor ama çekilen videolardaki görüntüler görüşün çok düşük olduğunu gösteriyor. Ama ne kadar sonra çekim yapıldı bilmiyorum. Belki kaza anında pırıl pırıldır şu an bunu bilemiyoruz.
‘SABIKALI HELİKOPTER DEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Bir kere bu çok müthiş bir helikopter, çok iyi bir helikopter. İçinde 13 kişi var ama bu minimum 20 kişilik çok güçlü bir helikopter… Sabıkalı helikopter demek mümkün değil. 3 günlük bir helikopter değil. 30-40 senedir kullanılan kendini ispat etmiş helikopterler… Birçok şartlarda kullanılabilen oldukça güçlü helikopterler. İki helikopter düştü diye bunu söyleyemeyiz. Hani patır patır dökülür o zaman söylenebilir. Ben kendim de helikopter pilotuyum. Ben bu firmanın ürettiği helikopterlerle 8 yıl uçtum.