Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve müsteşarlarla Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı.
Buna göre enflasyon bu yılın sonunda yüzde 7.8 olacak, gelecek yıl ise yüzde 5.2’ye inecek. 2012 yılında ise yüzde 5.5 olacak. Babacan, enflasyonun kurlardaki artış nedeniyle geçici olarak yükseleceğini ancak 2012’den itibaren hedefle uyumlu gerçekleşeceğini vurguladı.
Türkiye ekonomisi yılı yüzde 7.5’lik büyümeyle kapatacak. Dünya ekonomisinin yüzde 4 büyüyeceği tahminlerine karşın Türkiye ekonomisinin de 2012 yılında büyüme hızı yavaşlayacak ve yüzde 4’e inecek. 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin büyüme tahmini ise yüzde 5. Bakan Babacan bu durumu, 'vitesi 5’ten 4’e çekeceğiz' şeklinde değerlendirdi.
OVP’nin temel hedeflerinden birinin cari açığı düşürmek olduğunu belirten Babacan, cari açığın bu yılın sonunda yüzde 9.4; 2012’de yüzde 8, 2013’te yüzde 7.5 ve 2014’te de yüzde 7 seviyesine ineceğini açıkladı. Babacan, büyümedeki yavaşlamaya rağmen cari açıktaki yüzde 8’lik yüksek oranın sorulması üzerine cari açığın sadece büyümeyle açıklanamayacağını söyledi.
Babacan, cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranının ise bu yılın sonunda yüzde 9.4, 2012 yılında ise yüzde 8 olacağını açıkladı. Babacan, önlerinde dinamik bir süreç olduğunu belirterek, “Zaman içinde dünyada ve Avrupa’daki gelişmelere bakarak bu rakamları günün şartlarına uyarlayacağız. Otomatik pilot dönemi değil, manuel, mutlaka günlük, haftalık, aylık kararlarla; politika araçlarıyla yürütülmesi gereken bir dönemdeyiz” dedi.
ASLA TAVİZ YOK!
Bu süreçte mali disiplinden ‘asla’ taviz vermeyeceklerinin altını çizen Babacan, Avrupa ve Amerika’da sorun olan bankacılık ve kamu maliyesi sorunlarının Türkiye’de olmadığına dikkat çekti. Türkiye’de bankacılık alanında atılan doğru adımların dünyadaki türbülanstan Türk finans sistemini koruduğunu belirten Babacan, kamu borç stoku ve bütçe açığında da Türkiye’nin Avrupa’dan ayrıştığını söyledi.
TÜTÜTÜN YÜZDE 80’İ İTHAL
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bugünkü ÖTV düzenlemesiyle devletin kasasına 5.5 milyar lira gireceğini açıkladı. Bunun 2.8 milyar lirasının tütündeki ÖTV artışından; 920 milyonunun motorlu taşıtlardan,771 milyonunun alkollü içeceklerden, 660 milyonunun cep telefonundan ve 350 milyon lirasının da Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan geleceğini söyledi. Motorlu taşıt düzenlemesinin 1600 cc üzerindeki araçları kapsadığını belirten Şimşek, bunun ticari ile binek tipi araçlar arasındaki haksız rekabeti önlemek için yapıldığını ifade etti. KKDF ve cep telefonu ayarlamasının cari açığa yönelik olduğunu belirtti.
ZAM DEĞİL GÜNCELLEME
Tütün ve tütün ürünleri üzerinden alınan maktu vergilerin 2010 yılı başından beri güncellenmediğini belirten Şimşek, bu süre içinde kümülatif enflasyonun yüzde 15 olduğuna dikkat çekti. Şimşek, “Bunu vergi artışı, zam olarak görmemek lazım. Maktu vergilerin güncellemesi olarak görmek lazım.” dedi.
Şimşek şöyle devam etti:
“74 milyonun hakkı olan maktu vergi gelirlerinin tamamen güncellemesine, sınırlı güncellemesine yönelik olarak görülmesi gerekir. Maaşlar artıyor, sağlık harcamaları artıyor, alt yapı harcamaları artıyor. Bütün harcamalarımız en az deflatör kadar artıyor. Aslında bir çok harcamamız deflatör artı büyüme kadar artıyor. Bazı sosyal harcamalarımız bunun çok ötesinde artıyor. Dolayısıyla tüm bu harcamalarımız artarken, maktu vergileri sabit tuttuğunuz zaman reel değerleri düşüyor. Bu güncellemelere, o çerçevede bakmanızda büyük yarar görüyorum. Diğer bazı unsurlar gelirden çok cari açığın sınırlanmasına yönelik
Bakan Şimşek, yeniden değerleme oranının yüzde 10.2 olmasına karşın, sigaradaki artışın 25 kuruş yani yüzde 9.8 oranında yapıldığını belirtti. Başbakan Yardımcısı Babacan ise sigaralarda kullanılan tütünün yüzde 80’inin ithal olduğuna dikkat çekti.
YENİ VERGİ ARTIŞI YOK
Maliye Bakanı Şimşek, bir soru üzerine ekonominin canlı bir organizma olduğunu, gerektiğinde aşağı ve yukarı yönlü ayarlamalar yapılabileceğini anımsattı. Şuanda yeni bir vergi artışının gündemde olmadığını belirtirken, “Bundan sonra herhangi bir vergi oran artışı falan gündemde değil. Yani şu anda maktu olan bazı vergileri güncelleme, yani yeniden değerleme oranı çerçevesinde güncelleme söz konusu olabilir. Damga vergisi, harçlar gibi” dedi.
AYAĞINIZI YORGANINIZA GÖRE UZATIN
Babacan, ekonomide yavaşlamanın yaşanacağı bu dönemde vatandaşa ayağını yorganına göre uzatma tavsiyesinde bulundu. “Toplum olarak israftan kaçındığımız, ayağımızı yorganımıza göre uzattığımızda Türkiye için korkulacak bir şey yok” dedi.
VERGİ REFORMU
Bakan Şimşek, önümüzdeki dönemde Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılacak değişikliğin önemli reformlardan biri olacağını söyledi. Şimşek, daha çok istihdam, tasarruf ve rekabet gücü artışını hedefleyen reformla istihdam üzerindeki yüklerin azaltılabileceğini belirtti. Ancak bunun bütçe imkanları çerçevesinde yapılabileceğinin altını çizdi.
İNTİBAK VE MEMUR ZAMMINDA SENARYOLAR HAZIR
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hükümetin emekliye ‘adil bir intibak’ uygulamasına geçileceği konusunda söz verdiğini söyledi. Ancak bunun kademeli olacağının altını çizerken, “Bu rakamlarımızda intibak belli varsayımlar altında var” dedi.
Babacan, memurlara yapılacak zammın sorulması üzerine ise memurlarla toplu sözleşme yapılacağını anımsattı. Ekonomi yönetimi olarak memur maaş artışları konusunda bazı varsayımlar hazırladıklarını ancak bunu şu aşamada kamuoyu ile paylaşamayacaklarını anlattı.
KIDEM TAZMİNATI
Kıdem tazminatı ile ilgili soru üzerine Babacan, kıdem tazminatının hükümet programında sosyal taraflarla istişare edilerek karar verileceği şeklinde yer aldığını vurguladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının sendikalarla ön görüşme yaptığını ve henüz verilmiş bir karar olmadığını ifade etti.
Babacan, “Burada amaç bir yandan çalışanlarımızın haklarını güvence altına alırken, diğer yandan da işveren üzerindeki yükü daha öngörülebilir hale getirecek bir formülasyon. Haklarda geri gidişten bahsetmiyoruz. Hakları güvence altına almaktan bahsediyoruz. Dolayısıyla, bizim bu konudaki hazırlıklarımız öyle inanıyorum ki sosyal tarafların da destekleyeceği ve benimseyeceği niteliktedir” dedi.
İŞSİZLİK SİGORTASI
GAP’ı 2012 yılı sonuna kadar bitirmeyi hedeflemelerine karşın, kamulaştırma ve hukuki nedenlerle bunun mümkün olmadığını belirten Babacan’a, işsizlik sigortası fonundan kaynak aktarmaya devam edilip edilmeyeceği soruldu. Babacan, “Sorun kaynak sorunu değil. Fondan 2012 yılı için de 1.2 milyar lira aktarılması öngörülmüş. Ondan sonraki yıllarda bütçeden aktarılmaya devam edilecek. Ama bunun bir önemi yok. İşsizlik sigortası fonundan kaynak aktarılmış aktarılmamış hiçbir şey fark etmiyor. Tüm bunlar bizim hesaplarımız içinde yer alıyor” dedi.
Gazetecilerin, nasıl fark etmiyor, işçinin parası aktarılıyor, itirazı üzerine Babacan, “Unutmayın ki fona en büyük katkıyı devlet yapıyor. Ayrıca bu uygulama GAP’ın bitirilerek yeni istihdam yaratması için yapıldı” karşılığını verdi.