CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorunu çözümü için HDP’yi işaret etmesinin ardından siyasette başlayan tartışmalar sürüyor. Ankara'da Gaziler Haftası Buluşması'na katılan Kılıçdaroğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz" ifadesini kullandı.
“Kürt sorunun çözmek için HDP’yi adres gösterdiği” açıklamasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “HDP’yi meşru organ görmek demek PKK’yı muhatap almak demektir. Kürt sorunu diye bir sorun yoktur” yanıtını değerlendiren CHP lideri, "HDP'nin TBMM Başkanvekilliği yaptığı zaman el kaldırıp söz istemesinler. El kaldırıp söz istiyorlarsa nasıl istiyorlar? Biraz mantık olur. Söylediğiniz şeylerin mantığı olur" ifadelerini kullandı.
Halk TV'nin aktardığına göre, Ankara'da Gaziler Haftası Buluşması'na katılan Kılıçdaroğlu, buluşma sonrası konuya ilişkin kendisine yöneltilen soruya şu yanıtı verdi:
“Samimi ve dürüst olmak zorundadır, her politikacı. Eğer millete hizmet edeceksek, her politikacının samimi ve dürüst olmazı lazım. Bu ülkenin sorunları var mı, evet sorunları var. Sorunlar kronikleşmiş. Bugüne kadar çözülmemiş. Bir sorun varsa, sorunu çözecek olan organ TBMM. TBMM’den daha büyük güç yoktur. Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren meclis TBMM’dir. Dolayısıyla adres şöyleydi, böyleydi. Türkiye’de dünya kadar sorun var. Biz sorunlardan korkmuyoruz. CHP’nin Genel Başkanı olarak da bütün millete açık ve net söylüyorum. Sizin oylarınızdan çok sorunlarınıza talibim. Bu sorunları samimi ve dürüst olarak çözeceğim. Bu ülkeye huzuru ve barışı birlikte getireceğiz. Dostlarımızla beraber getireceğiz. Yeter artık bu millet bıktı, kavgadan bıktı. Açlık var, sefalet var, yoksulluk var. Öğrenciler mezun olmuş yurt bulamıyor, yaptıkları tartışmalara bak. Bu tartışmalar Türkiye’yi kısır bir sürecin içine sokar. Dürüst ve namuslu, ahlaklı olan siyasetçi doğruları her yerde, her ortamda dillendirmek zorundadır. Ben de bunu dillendiriyorum. Sorun var, evet. Bu sorun nerede çözülecek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çözülecek. Bu kadar açık, bu kadar net.
Öbür genel başkanı şunu söylemiş, şu genel başkan bunu söylemiş. O zaman o sayın genel başkana söyleyelim. HDP’nin TBMM Başkanvekilliği yaptığı zaman el kaldırıp, söz istemesinler. El kaldırıp söz istiyorlarsa, nasıl el kaldırıp söz istiyorlar. Biraz söylediğiniz şeylerin mantığı olur.
Hiç kimseyi düşmanlaştırmak gibi bir niyetimiz yok. Bu ülkede 83 milyonun huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Onu düşmanlaştır, bunu düşmanlaştır, kamplaşma yap. Bu kadar dert varken, bunların başka derdi mi yok? Çocuklar yatağa aç giriyor.
Sen 20 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nde görev yapıyorsun, yönetiyorsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni; 20 yılda yurt sorununu çözemedin. Bir yılda çözülecek sorunu çözemedin. Şimdi kalkmış bana bir sürü laf ediyorlar. İstediklerini etsinler. Yine söz veriyorum. Bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye kararlıyım. Dostlarımızla beraber çözeceğiz, bütün sorunlarını. Sorunlarla boğuşan değil, nefes alan bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. ‘Nereye gidiyor bu memleketin hali’ diye sormayacak vatandaş. O sorunlardan sıyrılacak, görkemli, güzel, ahlaklı, temiz bir siyaseti ve onun büyüttüğü Türkiye’yi göreceğiz, hedefimiz bu.”