Cumhurbaşkanı Erdoğan Van'da vatandaşlara sesleniyor. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Van'la aramıza kimseyi sokmadık, sokmayız. Bizim aramızda kalpten kalbe giden yolu ancak yüreği bu şehir için çarpanlar görebilir. Milleti kimi zaman sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diyerek kavga ettirmeye çalıştı. Bu uğurda nice gençler toprağa düştü. Sonuçta ne oldu. Van deprem yıkıntıları altında inlerken bunlar kendi senaryolarını sahnelemenin peşindeydi. Ben depremin olduğu gece Erciş'e geldim. Bu terör örgütünün arkasında olanlar neredeydi? Biz dertliydik. Onun için bakanlarımla buraya geldik. Bütün buradaki gayretimizle Van'ı kendi halimize bırakamazdık.
"TAKİP ETMEZSEK BAHARI KIŞA ÇEVİRECEKLER"
Bundan 3-4 yıl önce benzer işlere kalkıştılar. Çukurlar kazdılar. Bitişik nizam evleri tünellerle bağladılar. İnsanlarımızın mahremlerine girdiler. Masumların kanı aksın da onlar üzerinden propaganda yapalım diye herkesi kullandılar. Van bu vahşeti geçmişten beri iyi bilir. 1995'te Gürpınar'da 12 kişiyi hunharca bunlar öldürdü. 1996'da Tatvan'da vatandaşlarımızı bunlar katletti. Servis aracına bombalı saldırıyı bunlar yaptı. Bu teröristler inlerine kıstırıp yok etmiş olmazsak, her gün masum insanlarımızın kanını dökecekler. Sınırötesinde bunları takip etmezsek, baharlarımızı kışa çevirecekler. Niye Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Kandil'e girdik? Benim halkımı rahatsız etmesinler diye. 13-14-15-16 yaşındaki kızlarımızı Kandil'e kaçıranlar bunlar değil mi? Diyarbakır Belediyesi önünde haftalarca ağlayan analar benim Kürt annelerim değil mi? Biz de bunları adım adım takip ettik, o günler geride kaldı.
"ZAMAN ZAMAN AKSAKLIKLAR OLABİLİR"
Biz ülkemizdeki tüm kesimler gibi geri kalmışlık ve hak-özgürlük sorunlarını çözmek için çalıştık. Reformları her türlü riski göze alarak hayata geçirdik. CHP'nin kangrene çevirdiği pek çok meseleyi hal yoluna koyduk. Ülkemiz demokrasini yasaklardan, baskılardan, zulümlerden kurtardık. Kendi dillerini propagandalarını yapıyorlar mı? Bütün bunlarla cezaevlerinde gidip anneleri evlatlarıyla kendi dilleriyle konuşuyor mu? Burada da zaman zaman aksaklıklar olabilir. Türkiye hukuk devletidir ve hak arama yolları açıktır. Ülkemiz artık hiç kimsenin bu konuları istismar etmeyeceği olgunluk seviyesine gelmiştir. Hiçbir şeyin gizli saklı kalması mümkün değildir.
"İLAN EDİYORUM; HİÇBİR GÜÇ..."
Van'dan ilan ediyorum; bir daha hiçbir güç Türkiye'yi terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç, Türkiye'yi anaların ağladığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç, Türkiye'yi herkesin birbirine kem gözle baktığı, şüphe ettiği ülke haline dönüştüremeyecektir. Türkiye sadece birliği, beraberliği, kardeşliği konuşacak. Biz birbirimizi ne Türk ne Kürt, ne Alevi ne Sünni olduğumuz için değil, birbirimizi sadece ve sadece Allah için seveceğiz. Bundan başkası olabilir mi?
31 Mart'ta sadece belediye başkanlarını değil, evlatlarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızın da kararını vereceğiz. Ülkemizin kalkınmasına vurduğu darbeyle bilinen bu zihniyetlerin ittifakıyla geleceğe ulaşamayız. Bu öyle bir ittifak ki milletin karşısında bir araya gelemiyorlar. Van'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da başka konuşuyor, başka davranıyor. Tıpkı bukalemun gibi doğuda başka batıda başka kılığa giriyorlar. Sadece yıkmayı vadediyorlar, yapmayı değil.