Bir dönem güvenli liman olduğu yönünde kimsenin aksini iddia etmediği altın için yeni yılda karışık sinyaller geliyor. Özellikle 2012’nin son ayları büyük merkez bankalarında arka arakaya gelen parasal genişleme haberlerinde bile beklenen coşkunun gözlenmediği altın için artık yükselişin sonu geldi mi sorusu çok sık sorulmaya başladı. 12 yıllık boğa piyasası ardından yeni yılda da temkinli bir seyir izleyen altın için pek çok aracı kurum 2013 tahminlerini aşağı çekerken, emtia spekülatörleri de sarı metalde düzeltme yaşandığına dikkat çekiyorlar.
Peki 2013 altın için nasıl geçecek? Şimdilik bir muamma gibi görünse de gelen yorumlar yeni yılın bu emita için risk içerdiği noktasında birleşiyor. Her ne kadar balon var mı yok mu soruları sıkça sorulsa da tahvil piyasası güvenli liman tahtını altından almış görünüyor.
2013 için altında öne çıkan noktalara dikkat çeken piyasa uzmanları bunlardan ilkini risk iştahının artması olarak görüyorlar. Özellikle pek çok raporda yeni yıl için hisse senetlerinin hedef gösterilmesi altının önceliğini yine arka sıralara düşürüyor. Özellikle korku endeksi VIX’te yaşanan yüzde 37’lik sert geri çekilme güvenli sığınak ihtiyacını şimdilik ortadan kaldırmış durumda.
İkinci noktada ise fiziksel talebin azalmasına karşın gelen yeni parasal genişleme haberlerine istenilen tepkinin gelmemesi doyuma gelindi mi sorularını akıllara getiriyor.
Her ne kadar etkisi azalsa da yeni bir QE beklenmemesi de altın için 2013’ün çok parlak geçmeyeceğinin göstergesi olarak niteleyen piyasa uzmanları, 2008 Aralık ayından beri yüzde 70’lik ralli yaşayan altında QE’lerin bitmesinin baskı yarattığını belirtiyorlar.
Piyasa beklentilerinin özellikle 2012’de fazla yüksek kalması da emtia için olumsuz bir etken olarak görülüyor.
Önemli noktalarda biri ise altın üzerinde spekülasyonların artması altın da alım opsiyonlarının fiyat üzerinde oynaklık yarattığı belirtilirken, işlemler sırasında farklı sonuçların çıkması emtia üzerinde spekülasyonların artmasına neden oluyor.
Merkez Bankalarının alın alımlarını yavaşlatması ile emtianın değerinin aşağı gelmesinde önemli etkenler arasında. Her ne kadar merkezler tarafından alımlar sürse de yavaşladığı gelen rakamlar ile ortaya konuldu. 97.6 ton olan talebin karşılığı 5.2 milyar dolar olurken merkez bankalarının varlıklarını çeşitlendirme isteği alımları azaltıyor.
2012’den yüzde 7 yükselerek 12 yıllık kazanç sağlamış olan altında nereden bakılsa bu zaman zarfında inanılmaz bir performans çizilmiş oldu. Brentton Woods dönemi sonrasında en rakamlar görülürken, aslında 2011’den beri hafif hafif emtianın düzeltme gördüğü belirtiliyor.
Ve tabi Hindistan. Altın denildiğinde akla gelenlerin başında yer alan ülkede altın vergisinin artması önemli bir olumsuzluk olarak öne çıkıyor. Dünyanın en büyük altın alıcısı olan Hindistan’da dünya altının yalnızca yüzde 1’lik bölümü çıkartılabiliyor. Vergilerin yüzde 4’ten yüzde 6’ya yükselmesi olumsuz etki yaratıyor.THE LİRA