36 TIR dolusu malın gümrük işlemleri yapılmadan antrepolara alınmış gibi gösterildiği, gerçekte ise bu antrepolara hiç konulmadan kaçak olarak yurda sokulduğu belirlendi.

İSTANBUL-Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nde 36 TIR dolusu malın gümrük işlemleri yapılmadan antrepolara alınmış gibi gösterildiği, gerçekte ise bu antrepolara hiç konulmadan kaçak olarak yurda sokulduğu ortaya çıkarıldı. Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yaklaşık 2 yıldır büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü soruşturma tamamlandı ve dosya, Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ imzasıyla Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.

İşlemler tamam  

Gürbulak, Esendere, Kapıkule ve İpsala’dan giren 36 TIR dolusu mal işlemleri yapılmak üzere İstanbul-Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne sevk edildi. Halkalı’da, gümrük işlemleri yapılmadan antrepolara alınmış gibi gösterilen mallar, gümrük idaresinin denetimi dışında bulunan yerlere götürüldü. Böylece mallar kaçak olarak yurda sokuldu. Bir ihbar üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın başlattığı soruşturma genişletildi, hangi sınır kapısından giren TIR’lardaki mallarının kaçak olarak yurda sokulduğu belirlendi.

Komisyon inceledi

Gümrük Teftiş Kurulu, tüm sınır kapılarına plakalarını belirlediği TIR’ların yakalanmasını istedi. Yurda kaçak mal soktuğu belirlenen TIR’lardan 2’si İpsala Gümrük Müdürlüğü’nde yakalandı. Bu arada oluşturulan bir komisyon teslim-tesellüm tutanaklarındaki eşyanın tam olarak boşaltılıp boşaltılmadığını, boşaltma sonucu düzenlenen tutanakların doğru olup olmadığını, sahte düzenlenmiş tutanağın belirlenmesi halinde genel müdürlüğe bildirilmesi istendi.

Memurlar panikte

36 TIR dolusu eşyaya ilişkin TIR karnelerinin dipkoçanlarında eşyaya ilişkin yapılması gereken gümrük işlemlerinin yerine getirilmiş gibi muayene memurları tarafından imzalanıp kaşelendiği anlaşıldı. Bu malların gümrük denetimi altındaki antrepo ya da geçici depoya boşaltılmadığı halde boşaltılmış gibi bilgisayar sisteminden yine aynı muayene memurları tarafından ibra edildiği belirlendi. Olayın ortaya çıkarılması üzerine, muayene memurlarının bir kısmı paniğe kapılıp, sistemdeki hatalara ilişkin tutanak düzenledi, bilgisayar sisteminden karneleri ibra etmelerini de Kontrol Genel Müdürlüğü’nün talimatı gibi gösterdiler.
   
Hayali firmalar

Müfettiş raporunda, Halkalı Gümrük Müdürlüğü ve İstanbul Başmüdürlüğü tarafından sahte imza ve kaşelerle karnelerin ibra edildiğinin düşünüldüğü gibi, muayene memurlarının sorumluluğunu gizlemeye yönelik yazışmalar yapıldığı da belirtildi. Müfettişler, "alıcı firma"larla ilgili yaptığı araştırmada, bazılarının hiç olmadığı, bazılarının böyle bir malın girişiyle ilgilerinin bulunmadığını, bazı adreslerin ise bakkal ya da boş daire olduğu, birisinin adresininse hastane olarak gösterildiği belirlendi. Başhekim, alınan ifadesinde bu olayla hiç bir ilgilerinin olmamasına rağmen isimlerinin karıştırıldığını öne sürdü.

1.2 milyon dolar

Bulgaristan, Almanya, Yunanistan, İran ve Makedonya’dan gönderilen mallar arasında güneş gözlüğünden porselene, kumaştan makine aksamına, porselenden sağlık malzemesine kadar değişik ürünler bulunduğu belirlendi. Malların değerinin yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar olduğu raporda belirtildi. 24 Nisan 2008 tarihli müfettiş raporunda, görevliler hakkında "evrakta sahtekárlık" suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.