TBMM Adalet Komisyonu’nda, Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik yapılmasını öngören kanun tasarısı görüşüldü. CHP’li üyelerin de destek verdiği kanun tasarısı, oy birliğiyle kabul edildi.
CHP’li üyelerin de destek verdiği kanun tasarısı, oy birliğiyle kabul edildi. Buna göre, Türk Medeni Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını, kendilerinin veya cumhuriyet başsavcılığının bildirmesi üzerine, aile mahkemesi hakimi, sorunun içeriğini göz önünde bulundurarak resen tedbir alınmasına karar verebilecek.
Mahkemenin, kusurlu eş veya aile bireyleri için alabileceği tedbir kararları şöyle:
Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması.
Müşterek evden uzaklaştırılarak, bu evin diğer aile bireylerine tahsisinden sonra, ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması.
Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi.
Varsa silah veya benzeri araçlarını, genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi.
Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak, şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması.
Bir sağlık kuruluşuna, muayene veya tedavi için başvurması.
ÖNCE İHTAR EDİLECEK
Tedbirlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre 6 ayı geçemeyecek. Hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği, şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar edilecek.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan kişiyse, hakim, bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak, talep edilmese dahi tedbir nafakasına karar verebilecek.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, aile içi şiddete daha çok kadın ve çocukların maruz kaldığını söyledi. Düzenlemenin, şiddete maruz kalan aile bireylerinin mağduriyetinin ve uygulamadaki eksikliklerin giderilmesi açısından yararlı olacağını anlatan Çubukçu, uygulamadaki sorunları giderme kadar, toplumsal zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmenin de önemli olduğunu kaydetti.
POLİSLERE EĞİTİM
Çubukçu, Genelkurmay Başkanlığı ile yaptıkları çalışma sonucunda erlere aile içi şiddet konusunda eğitim verildiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı ile 10 gün önce yaptıkları protokolle, polis merkezleri ile karakollarda görevli yaklaşık 40 bin polis memuruna, şiddet mağdurlarına yaklaşım ve aile içi şiddetle ilgili yasal mevzuat konusunda eğitim verileceğini bildiren Çubukçu, bu eğitim süresinin 2 yıl olarak planlandığını kaydetti.
İSTASYONLAR OLUŞTURULACAK
Türkiye’deki sığınma evlerinin sayısının yetersiz olduğunu ifade eden Çubukçu, vali ve kaymakamlıkların, sığınma evi olmayan yerlerde istasyon oluşturmaları konusunda bir genelge yayınlanacağını, şiddete uğrayan kadınların, sığınma evlerine nakledilinceye kadar bu istasyonlarda korunacağını söyledi.
Çubukçu, “Aynı çatı altında yaşayan bireyler tanımıyla, aynı çatı altında yaşama tanımını daha önemsiyoruz. Çünkü aynı çatı altında yaşayan başka bireyler de birbirine şiddet uygulayabilir. Birlikte yaşayan bir çift veya başka şey de olabilir ama burada aynı çatı altında yaşayan insanların diğerlerinden gelen hala da olabilir babaanne de olabilir. Burada amaç, şiddete uğrayan kadınları korumak. Bir kadın şiddete uğruyorsa, hangi durumda olursa olsun, onu korumaya çalışıyoruz. Burada akrabalık ilişkisi tanımlamaktan ziyade, aynı çatı altında yaşaması tanımını daha yerinde bulduk” dedi.
‘AİLE KAVRAMI, ANAYASADA BELLİ’
CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu’nun, evlilik dışı birliktelik yaşayan ve şiddete uğrayan kadınların, düzenleme kapsamında nasıl değerlendirileceğini sorması üzerine Çubukçu, “Aile kavramı Anayasada belli” dedi.
Düzenlemedeki “aile” kavramının metinden çıkarılmasını isteyen Çorbacıoğlu, böylece aralarında resmi aile ilişkisi veya kan bağı olmayan, ancak aynı çatı altında yaşayan kadın ve çocukların korunabileceğini ifade etti. Çorbacıoğlu’nun, bu yönde değişiklik yapılması için verdiği önerge reddedildi.
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, “kusurlu eş” yanında diğer aile bireylerinin de kapsama alınmasını olumlu bulduklarını söyledi. Kılıç, AK Parti döneminde kadın sığınma evlerinin gündeme alınmadığını ve çocuk yuvalarındaki şiddet olaylarının arttığını öne sürerek, bunun, siyasi kadrolaşmadan kaynaklandığını savundu.