Zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Bush AB liderlerinin Guantanamo Üssü konusunda duyduğu kaygıları anladığını ifade etti.

 Üste 400'den fazla kişi yargı önüne çıkarılmaksızın gözetim altında tutuluyor. Bush, Guantanamo Üssü'nün kapatılmasını istediğini söyledi ancak tutsaklardan bazılarının serbest kalmaları halinde cinayet işleyeceklerini öne sürdü.

Zirvede Guantanamo Üssü'nün kapatılması konusunda AB ülkelerinin ABD'ye baskı uygulaması bekleniyordu. Kuzey Kore'ye uyarı Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush, ayrıca, Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze denemelerinde bulunmayacağı yönündeki anlaşmaya riayet etmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği liderleriyle Viyana'da yaptığı zirvenin ardından açıklamalarda bulunan Bush, Kuzey Kore'nin verdiği sözü tutmasını beklediğini ifade etti. Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kore'nin kendi topraklarına kadar ulaşabilecek kapasitede uzun menzilli bir füze denemeye hazırlandığını öne sürüyor.

Washington ayrıca Kuzey Kore'yi gerginliği tırmandırmaya çalışmakla suçluyor. Kuzey Kore ise, füze denemesi yapmaya hakkı bulunduğunu ve denemede bulunmayacağı yönündeki anlaşmanın sadece Amerika'yla dialoglarının bulunduğu sürede geçerli olduğunu savunuyor.

 İran'ı da uyardı George Bush, İran'ın nükleer programı hakkında çıkan gerginliğin dinmesi için kendilerine sunulan öneriler paketine yanıt vermek için çok uzun süreye ihtiyacı olmaması gerektiğini söyledi.

 Bush ayrıca İran'ın nükleer silah üretme yeteneğine sahip olmasına, kendilerinin yanısıra Avrupa, Rusya ve Çin'in de karşı olduğu uyarısında bulundu. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, önerilere 22 Ağustos'a kadar yanıt vereceklerini söylemişti.

Ahmedinecad öneriler hakkında değerlendirmelerinin sürdüğünü belirtmişti. Söz konusu öneriler paketinde, İran'a uranyum zenginleştirme programını askıya alması için bazı teklifler getirilmiş; programı durdurmadığı takdirde Tahran'ın maruz kalacağı yaptırımlar da sıralanmıştı.

'Dürüst' ticaret görüşmeleri

Başkan Bush ayrıca, dünya ticareti hakkında da yaptıkları görüşmeleri de dürüst olarak nitelendirdi ve her iki tarafın da görüşmelerin başarıyla sonuçlanmasını istediğini ifade etti.

 Bush, müzakerelerin bir sonuca ulaşmaması halinde yaşam standartlarını yükseltmek için ticarete muhtaç olan yoksul ülkelere yardım etme şansının kaçırılacağını söyledi.

AB ve ABD birbirini, küresel ticaretin liberalleştirilmesini hedefleyen ve 2001'de Katar'ın başkenti Doha'da başlatılan serbest ticaret pazarlıklarını kilitlemekle suçluyordu.

Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel de zirvede birçok konunun ele alındığını belirtti. Zirvede ayrıca enerji kaynaklarının geleceği konusunun da ele alındığı belirtiliyor.

 Zira hem Avrupa hem de Amerika, enerjiye bağımlı ve petrol ve doğalgaz ihtiyaçlarını ağırlıklı olarak dışarıdan karşılıyorlar.