Dünya genelinde kurulacak elçilikler Brüksel’i temsil edecek ve Lizbon Anlaşması çatısı altında yer alacak. Brüksel’in AB temsilciliği planı birinci sınıf devlet ya da “süper devlet” olmak yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Plana göre üye devletler dahil toplam 160 ülkedeki AB temsilcilikleri büyükelçiliğe dönüştürülecek. Elçilikte görev yapacak temsilci doğrudan Avrupa Parlamentosu’na yani Brüksel’e bağlı olacak. Brüksel’in elçilikler fikri AB’ye devlet yolunu açması ve mevcut Avrupa Birliği bürokratlarının konumunu güçlendirdiği için üye devletlerdeki birlik karşıtlarını kızdıracağa benziyor. Kurulması muhtemel Avrupa Birliği elçiliklerinin üye ülkelerin dış politikalarından kimin sorumlu olacağına dair bir meşruiyet sorununu tetiklemesinden de endişe ediliyor. Brüksel’in bu fikrine en büyük tepkinin ise Londra ve Paris’ten geleceği düşünülüyor.

Temelini Lizbon’da attılar

Yenİ AB Anayasası olarak tanımlanan Lizbon Anlaşması, AB dönem başkanlığını yürüten Portekiz’in başkenti Lizbon’da toplanan AB devlet ve hükümet başkanlarının katımıyla Aralık 2007’de imzalanmıştı. AB’de 6 aylık dönüşümlü başkanlık sistemini kaldıran yeni anayasada 2.5 yıllık süre için üye ülkelerin oy birliğiyle atayacakları AB Konseyi Başkanı’nın yılda 4 kez toplanacak AB zirvelerine başkanlık etmesi öngörülüyor. Yeni AB Anayasası 2009’da yürürlüğe girecek.