40 yıldan buyana aldık alacağız diye yapmadıkları hakaretleri bırakmayan AB her istediğini yaptırdığı AKP'nin kapatılma korkusunu yaşıyor. AKP'nin kapatılmaması için baskı ve şantaja başvuran AB  şimdide AKP'nin kapatılması halinde müzakereyi gözden geçireceklerini açıklayarak. Sanki alacaklarmışta bundan vaz geçiyorlarmış havasını yaymaya çalışıyor.

Slovenya'da gayri resmî olarak toplanan AB, aday ve çevre ülkelerin dışişleri bakanları görüşmeleri sonrası bir basın toplantısı düzenlediler.
Basının sorularını cevaplandıran AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn, Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeleri kaygıyla takip ettiklerini ve bunu gerek görüşmeler esnasında gerekse resmi yollarla ilgili makamlara ilettiklerini ifade etti.
Demokrasilerde bu tip kararların mahkeme salonlarında değil parlamentolarda alındığına tekrar işâret eden Rehn, genel olarak siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğunu belirterek, "AKP'nin kapanması, Türkiye demokrasi siteminde bir sistem hatasına yol açar ve sistemin tümünü etkiler. Anayasa hızlı şekilde reformize edilmeli ve özellikle siyasi partiler kanunu değişmelidir. Anayasa mahkemesi üyeleri büyük sorumluluk altında olduklarını bilmelidir. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği yolda
yürümeye devam etmek zorundadır" dedi.
BBC muhabirinin "AKP'nin kapanması müzakere sürecini bitirir mi?" sorusu üzerine Rehn, böyle bir senaryoyu düşünmek dahi istemediklerini ancak bu olursa Komisyon'un doğal olarak müzakereleri gözden geçirmek zorunda kalacağını kaydetti.
İslami değerlere hakaret ettiği öne sürülen 'Fitne' filmiyle ilgili olarak Hollanda hükümetinin tavrını desteklediklerini açıklayan Sloven Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, görüşmelerde Tibet ve Kosova ile ilgili olarak da fikir alışverişinde bulunulduğunu söyledi.
AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ise, Tibet'teki olayların benzer şekilde devam etmesi halinde Çin'in olimpiyatlara ev sahipliği yapması yönündeki AB desteği perspektifinde değişiklik olabileceğinin de sinyallerini verdi.