ABD Hazine Bakanı Jack Lew, ülkenin borçlanma sınırına en geç 17 Ekim'de ulaşılacağını açıklamıştı. Bu nedenle Kongre'nin,16,7 trilyon dolarlık borç tavanını 17 Ekim'e kadar yükseltmesi gerekiyor. Aksi takdirde, ABD hükümeti tarihinde ilk kez borçlarını ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Ülkenin borç tavanını yükseltememesi, ilk kez temerrüde düşmesi anlamına geliyor. Uzmanlara göre bu durum ABD'nin 2008 yılındaki mali krizden çok daha kötü bir kriz anlamına gelebilir. Ancak ABD'nin daha hükümetin kapanması krizini atlamadığı bir ortamda yeni kriz ihtimaliyle karşılaşması, çözüm yolundaki endişeleri artırıyor.
Borç tavanı kısa süreyle mi yükseltilecek?
Öte yandan Beyaz Saray'dan, borç tavanının kısa vadeli yükseltilmesine açık olabileceği yönünde bir açıklama geldi.
Obama'nın üst düzey ekonomi danışmanı Gene Sperling, katıldığı bir etkinlikte bir soru üzerine, 16,7 trilyon dolarlık borç tavanının yükseltilmesinde, uzun vadeli bir anlaşmaya varılması için taraflara zaman kazandırabilecek iki ya da üç hafta sürelik bir düzenlemeyi dışlamadı.
Yönetimin mümkün olduğu kadar uzun vadeli bir borç tavanı artırımını tercih ettiğini belirtmekle birlikte, bunun süresine Kongre'nin karar vereceğini kaydeden Sperling, "Borçlanma tavanı ne kadar uzun süreyle yükseltilirse ekonomimizde daha fazla ekonomik belirlilik olacak ki bu da istihdam, büyüme ve yatırımlar açısından daha iyi bir durum. Bununla birlikte, bunun süresi ve ne kadar sıklıkta bu konuda oylama yapmak istedikleri hususu, Kongre'nin sorumluluğunda olan bir konu" diye konuştu.
Sperling, Obama'nın borç konusunda müzakere etmeme sözünü yinelerken, bunun temerrüt tehdidini bir pazarlık unsuru haline getirebileceği tehlikesine işaret etti.
Bunun yanında, Senato'daki Demokratların, bu hafta içerisinde borç tavanını artıracak bir tasarı sunmayı planladığı da belirtiliyor.