ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Arjantin'i ziyareti sırasında mevkidaşı Diana Mondino ile ortak basın toplantısı düzenledi ve Orta Doğu gündemini değerlendirdi.
ABD'li Bakan, İsrail yönetiminin, işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde 3 bin 300'den fazla konut inşasına onay veren planını "hayal kırıklığı" sözleriyle karşıladı.
Blinken, "Yerleşim yerleri konusundaki haberleri gördük ve açıkçası bu duyurudan dolayı hayal kırıklığına uğradığımızı söylemem lazım. İster Cumhuriyetçi ister Demokrat ABD yönetimleri uzunca bir süredir yeni yerleşim yerlerinin barışa ulaşmada ters etkiye sahip olduğu görüşünde. Ayrıca bu yerleşim yerleri uluslararası hukuka da uygun değil." şeklinde konuştu.
İsrail hükümetinin, işgal altındaki Batı Şeria'nın Beytüllahim kenti yakınındaki Maale Adumim Yahudi yerleşim birimine 2 bin 350, Kedar'a yaklaşık 300, Efrat yasa dışı Yahudi yerleşim birimine ise 700 konut inşasını onaylamayı planladığı kamuoyuna yansımıştı.
"PLANI AÇIKÇASI GÖRMEDİM"
Öte yandan Blinken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'de savaş sonrasına ilişkin kabineye plan sunduğu yönündeki haberleri de değerlendirdi.
Blinken, "Haberleri gördüm ama planı açıkçası görmedim. Dolayısıyla detayları görene kadar değerlendirme hakkımı saklı tutuyorum. Gazze terörizm için platform olamaz. Bununla beraber Gazze'de hiçbir şekilde İsrail işgali olmamalı ve Gazze'nin yüz ölçümü daraltılmamalı." yorumunu yaptı.
Bölgede Gazze meselesiyle ilgili birçok ülke olduğunu ve bu ülkelerle yakın şekilde çalıştıklarını dile getiren Blinken, Gazze'nin geleceğiyle ilgili yol haritasının belirlenmesinde bu görüşmelerin de önemli olduğunu ifade etti.
BEYAZ SARAY: DETAYLAR HENÜZ ELİMİZDE DEĞİL
Beyaz Saray'da dış politika konusundaki en önemli isimlerden Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, çevrim içi düzenlediği basın brifinginde Gazze'deki son durumu ve Netanyahu'nun savaş sonrası planıyla ilgili haberleri değerlendirdi.
Gazze'de savaş sonrasına ilişkin Netanyahu'nun planının detaylarını kendilerinin değil İsrail hükümetinin bildiğini söyleyen Kirby, planla ilgili soruları İsrail'e yönlendirdi.
ABD'nin bu konudaki pozisyonuyla ilgili önceki açıklamalarını tekrarlamakla yetinen Kirby, Netanyahu'nun planıyla ilgili yorum yapmamayı tercih etti.
"Planla ilgili haberleri gördük, bu planların detayları hakkında İsrail hükümetine yönlendirebilirim, ancak bizim kendi görüşlerimiz hakkında konuşabilirim" diyen Kirby, bu konudaki duruşlarının değişmediğini vurguladı.
Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin güven ve özgürlük içinde yaşama haklarının olduğunu kaydeden Kirby, "Çatışmalardan sonraki Gazze nasıl olursa olsun Filistinlilerin yeniden canlandırılmış Filistin Yönetimi aracılığıyla orada söz hakkı ve oylarının olması lazım. Gazze'nin daraltılmasını istemiyoruz, ayrıca Filistinlilerin Gazze'de zorla yerlerinden edilmesini de istemiyoruz." şeklinde konuştu.
İsrail yönetiminin kendilerine Refah'ta olası "askeri operasyon" konusunda şu ana dek bir plan sunmadığını da ifade eden Kirby, Refah'ta güvenilir ve uygulanabilir plan olmadan sürecin başlamasının yıkıcı sonuçları olacağı uyarısında bulundu.
Öte yandan Kirby, İsrail yönetiminin açıkladığı ve işgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı yeni yerleşim yerleri inşasını öngören planı "hayal kırıklığıyla" karşıladıklarını ve bu yeni yerleşimlerin uluslararası hukuka da uygun olmadığını ifade etti.
Kirby, uzun yıllardır ABD yönetimlerinin Batı Şeria'da yasa dışı yeni yerleşim yerlerine karşı olduğunu ve Biden yönetiminin de konuya bu şekilde baktığını dile getirdi.
BM: PLAN, TÜM ÜMİTLERİMİZE TERS DÜŞÜYOR
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Netanyahu'nun planının henüz kabinede onaylanmadığına dikkati çeken Dujarric, BM'nin öncelikli olarak acilen ateşkes sağlanması, insani yardımın artırılması ve esirlerin koşulsuz serbest bırakılmaları çağrılarını yinelediğini dile getirdi.
Dujarric, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in güvenlik ihtiyaçlarını anladığını ancak uzun vadede çıkış yolunun iki devletli çözüm çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini düşündüğünü vurguladı.
Bunun BM kararları çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğine işaret eden Dujarric, aynı zamanda BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yönelik olumsuz söylemlerden derin endişe duyduklarını belirtti.
Dujarric, Netanyahu'nun planıyla ilgili, "Plan, bizim Gazze halkı için tüm ümit ettiklerimizle ve İsrail ile Filistin halkının yan yana yaşama ihtimaliyle ters düşüyor." değerlendirmesinde bulundu.
NETANYAHU'NUN PLANI
İsrail Başbakanı Netanyahu dünkü kabine toplantısında hükümete sunduğu, Gazze'de saldırıların ardından izleyeceği yol haritası, "Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, İsrail'in güvenlik için hareket özgürlüğünü koruması ve UNRWA'nın kapatılmasını" içeriyor.
Plana göre İsrail, Gazze Şeridi'nde ve işgal altındaki Batı Şeria'da güvenlik ve askeri konularda hareket özgürlüğünü elinde tutacak, Mısır-Gazze sınırında ABD'nin koordinasyonuyla tampon bölge oluşturarak "kaçakçılık girişimlerini" önleyecek.
Netanyahu'nun hükümete sunduğu yol haritasına göre, Gazze'nin sivil idaresi ise "yönetim becerisine sahip profesyoneller" tarafından gerçekleştirilecek; bu kişiler "terörü destekleyen devlet ve oluşumlara bağlı olmayacak", maaşlarını bunlardan almayacak.
İsrail ayrıca Ramallah merkezli uluslararası meşruiyete sahip Filistin yönetimini, "terörü desteklemekle" suçlayarak, yol haritasındaki bu maddeyle Gazze yönetiminden uzaklaştırmayı amaçladığına işaret ediyor.