Suriye’den 21 Ağustos’tan bu yana çok sayıda video, fotoğraf ve görgü tanığı ifadesi geldi. Ancak Beyaz Saray Şubat 2003'te dönemin Dışişleri Bakanı Colin Powell BM Güvenlik Konseyi kürsüsüne çıkıp Irak'taki kitle imha silahlarıyla ilgili sonradan yalanlanan kanıtları sunduğu günden bu yana en büyük istihbarat sınavına hazırlanıyor.
O günün üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti. Ama Irak konusundaki baştan savma istihbarat raporlarının gölgesinin ABD'nin Ortadoğu'daki savaşının üzerindeki gölgesi hala çekilmedi. Dolayısıyla Beyaz Saray hem Suriye'deki çatışmanın içine çekilmeye muhalif bir kamuoyuyla hem de bir başkanın daha Kongre'nin istişaresi ve onayı olmadan savaşa girebilme ihtimali nedeniyle öfkeli milletvekilleriyle karşı karşıya.
Washington’ın en önemli müttefiki İngiltere’de de muhalefetin fren koymasıyla operasyonun ertelenmesi beklentisi ortaya çıktı.KESİN KANITLAR YOK
New York Times'ın aktardığına göre, ABD'li yetkililer dün yaptıkları açıklamalarda saldırıyı doğrudan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlayan kesin kanıtlar olmadığını belirterek istihbarat sunumuyla ilgili beklentileri düşürmeye çalıştı. Yetkililer raporda Suriyeli komutanların telekulağa takılmış konuşma kayıtları ya da sahadaki ajanlardan ve kaynaklardan doğrudan raporlar bulunmayacağını vurguladı.
Ancak yetkililer Esad'ı saldırıya bağlayan elle tutulur kanıtlar olmasa da Suriye ordusunun eylemlerinde sorumluluğun Esad'da olduğunu ve dolayısıyla hesabın kendisinden sorulması gerektiğini belirtti.
Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un müfettişlere daha fazla zaman verilmesi yönündeki çağrısı da etkili olacak gibi görünüyor.
İNGİLTERE MUHALEFETİ FREN KOYDU
ABD’nin operasyon hazırlığı sırasındaki en önemli müttefiki Londra’da da geri adımlar atılıyor.
Bugün Avam Kamarası'nda yapılacak kritik oylama öncesi İşçi Partisi'nin yoğun muhalefetiyle karşılaşılınca Suriye'ye askeri müdahaleye katılımının önüne sert bir fren koyuldu