BEHİÇ KILIÇ
GENELKURMAY ERGENEKON DEMEDİ
Açık açık “Ergenekon” kod adı ETO!.. Bu ad bir Amerikan projesi olarak dayatılıyor, sade vatandaşın aklından “Kutsal Ergenekon” kazınıp, “ergenekon=terör örgütü!” kabulu dayatılıyor... Milli direnişleri “terör örgütü” diye yaftalamak Pentagon patentli..
Yutturabilecekler mi?!
Uzantıları bu şırıngayı batırsalarda..
Bakın son Genelkurmay açıklamasında şöyle denildi; “İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma” İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, malum gelişmelere ilişkin açıklamasında “Ergenekon” demedi yani.. Anlayana..!
Acayip bir “Ergenekon” durumu!..
Tarih: 2001 yılı Mart ayı...
Başbakan Ecevit... Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, H.Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz... İçişleri Bakanı Saadettin Tantan...
Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı... AKP yok... Seçim daha telaffuz edilmiyor..
Ne alaka?!.Yani Erdoğan iktidarından o anda söz etmek için çok erken...
İşte böyle bir dönemde Tuncay Güney, İstanbul Organize Şube’de boy gösteriyor... Bir ilginç ifade ortaya çıkıyor... Bu ifade bazı generalleri çok çarpıcı ifadelerle, yasadışı bir örgütlenmede gösteriyor...
Mesele şu... TSK mensuplarının bugünkü iktidar ile arasının şeker renk olması şaşırtmıyor ama, o günler?..
Neden, hangi hesapla, bu generallerin adı çete reisliği seviyesinde zabıt oluveriyor?!
Sayılan isimleri hatırlayalım;
“Eski Genelkurmay Başkanı emekli Ogeneral İsmail Hakkı Karadayı,
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necip Torumtay,
Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman,
Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Rasim Betir,
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya,
Emekli Tümgeneral Nejat Müldür,
Emekli Tümgeneral Osman Özbek,
Emekli Tuğgeneral Engin Hoş,
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük...”
Benim bu sıralamada ilgimi çeken şu... O dönemin, darbe amiri Çevik Bir, Erol Özkasnak, Güven Erkaya gibi çarpıcı isimleri listede yok!.. Neden?..
Adı geçen generaller, böyle bir ifadede yer aldıklarını yeni yeni öğreniyorlar, TSK’nın bu tepe noktası, isimlerinin böyle anıldığından nasıl olur da bunca yıl haberdar olmazlar!..
Merak ettiğim bu ya soruyorum... Dört polis, karşılarındaki sıra dışı zanlının anlattıklarını nasıl böyle “sıradan” kabul ettiler (mi?) Kasetlerde Tuncay Güney rahat görünüyor da, ifadeyi alan polislerde de aynı rahatlık yok mu!!? Belki de meslek gereği bu durum doğal olabilir (mi?) Polisler bu bilgileri Bakan’a, Başbakan’a o sıralar polis kadrosuna yakın duran Mesut Yılmaz’a bilgi notu olarak da mı iletmediler?!. İlettilerse bu durum söz konusu
generallerden
neden gizlendi?!.
Şimdi deniyor ki; “AKP-asker gizli hesaplaşması var!” Peki aslında bu hesaplaşma o zaman mı vardı acaba... Siyasi hangi kimlikler, TSK generallerini çete mensubu olarak açığa düşürme peşindeydi!..
Bu kanı nereden diyebilirsiniz?..
Tuncay Güney’i sorgulatan tecrübeli polis şefi Ahmet İhtiyaroğlu şöyle diyor; “Tuncay Güney, gıdıkladıkça konuşuyordu. Bizim istediğimizin kat kat fazlasını veriyordu. Bu adam, kurgulanıp bu konuşmaları yapması için bize gönderilmişti...”
Meseleyi anlamak için olaya 2008’den bakmak yetmiyor!.. 2001 çok önemli bir seneydi Türkiye’de... Tuncay, Mart’ta ifade vermişti de bir ay önce kriz patlamış, Türkiye’nin hazinesi bürokrat ve süper zenginlerce soyulmuştu..
Tuncay o dönemde bu konuda açık açık beyanda bulunmamış galiba. Ama şimdi kapsama alanına bankaları, bankerleri patronları da alıyor!..
O dönemde o generaller “cambaza bak!” diye bankerlerin yönlendirdiği siyasetçinin listesi olmasın!..
Ne oldiii!!?
Habere göre, adı bu işe karışan elitler yani para babaları, yüksek bürokratlar, siyasiler, vs.. polisce götürülmesin, davetle savcılığa getirilsin.. Ama sade vatandaş, sırtı kalın olmayan derdest edilebilsin!.. Bunu teklif eden devlet kafası!.. Mesele de budur!.. Ülkenin kreması, parmaklar kendilerini işaret edince ayaklandılar.. Önceleri yere göğe sığdırılamayan Tuncay Güney’in meczup ilan edilmesi de bu kategoridendir!