Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, "Polis mazeret üretmeyi bırakıp hırsızları yakalasın" yolundaki açıklamaları teşkilâtta üzüntüye sebep oldu. Büyük fedakarlıklarla asayişi sağlamaya çalıştıklarını ifade eden polis şefleri, "Oturduğu yerden konuşmak kolay. Bizim arkadaşlarımız sokaklarda kelle koltukta görev yaparak halkın güvenliğini sağlıyor. Ancak çıkartılan yasalar, vatandaş yerine suçluyu koruyacak bazı hükümler barındırıyor. Bizim itirazımız, görev yapmamızı engelleyecek bu maddelere" diyor.
BAKANLAR KAPIŞTI
Güvenlik güçlerinin yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) yönelik eleştirileri ve 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yasalarla asayişin sağlanamayacağı iddiaları, iki bakan arasında da polemiğe yol açtı. Adalet Bakanı Çiçek'in polise yönelik eleştirilerini dün cevaplayan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, şunları söyledi:
''Güvenlik güçlerimiz, aziz milletimize daha iyi nasıl hizmet edebiliriz gayreti içerisindedir. Bu çaba, bu gayret mazeret arayışı değil, hizmeti en iyi şekilde yapma arayışıdır. Reform niteliğinde köklü değişikliklerde bir takım tereddütler olabilir. Mazeret değil tereddütlerin giderilmesi konusunda gayret gösteriyoruz."
CMK'NIN FELSEFESİ YANLIŞ
Güvenlik güçlerinin Adalet ve İçişleri bakanlıklarına sunduğu itirazlar özetle şöyle:
Suç soruşturması açısından, CMK temel bir felsefe yanlışlığı üzerine kurulmuştur. Kanunda, savcının yazılı emri olmadan, kolluk görevlilerinin kendiliğinden hiçbir yetki kullanılmasına müsaade edilmiyor. Şu anda, kolluk görevlileri, gecikmesinde sakınca olan hallerde savcı adına yetki kullanabiliyor. Bu değişikliğin anlamı şu: Gerektiği zaman kendi inisiyatifi ile suçla mücadele için harekete geçebilen 200 bin civarındaki polis ve 220 bin jandarma, bundan sonra 3 bin civarındaki savcının emri olmadan harekete geçemeyecek.
KAMU DÜZENİ BOZULUR
Suç, çoğu zaman, sokakta ani gelişen bir olgudur. Her yetkinin kullanılması için savcıya ulaşılması, yazılı izin alınması ve daha sonra müdahale edilmesi kamu düzeninin ciddi olarak bozulmasına sebep olur. Ülkemiz suçlular cenneti haline gelir. Polisi korkulacak bir unsur halinden çıkarmaya çalışılırken, toplumu suç ve suçludan korkan ve sokağa çıkmayan insanlar haline getirmenin bir anlamı yoktur. Savcıların sayısı arttırılmadan veya savcıyı bizzat suç soruşturmasının başına geçirmeden savcıların odalarından suç soruşturmasını yürütmesini ve kolluğu yönlendirmesi düşünülemez.
Bu ayrıca, kanunun kendi mantığı ile de çelişmektedir. Zira kanunun178. maddesinde hakime iyi hazırlanmayan iddianameyi iade yetkisi tanınırken, savcının bütün işleri bizzat kendisinin yapması veya kendi inisiyatifi ile vereceği yazılı emirle kolluktan yapması istenmektedir. Başından beri suçu bizzat kendisi araştırmayan bir Savcı odasından iyi bir soruşturma için neyin yapılması gerektiğini nasıl bilebilecektir? Kanunda ayrıca kişi hak ve özgürlükleri açısından ciddi eksiklikler göze çarpmaktadır."
1 Nisan'da neler olacak?
-Sadece gündüz operasyon yapılabilecek, gece operasyon yasak.
-Cezası 2 yıldan az olan suçlular için parmak izi arşiv taraması yapılamayacak. Suç kaydı çıkarılamayacak.
-Polis alkol muayenesi yapamayacak. Sarhoş, 'Hakim ve savcı istiyorum' derse polis olay yerinde bekleyecek.
-Telefon takibinin zorlaştırılması uyuşturucu kaçakçılarını rahatlatacak.