Mısır bir yandan Devlet Başkanı Hüsmü Mübarek hakkında çıkan ölüm iddialarını bir yandan da 2011 seçimlerinde sandıktan hangi ismin çıkacağını tartışıyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) Nobel Barış Ödülü sahibi eski başkanı el Baradey’in Mısır’a dönüşü, ülkedeki yedi politik partinin ülkelerini “yabancıların planına karşı” korumak için bir cephe oluşturmalarına neden oldu. Bu komplo planının Siyonistler tarafından mı Amerikalılar tarafından mı yapıldığı henüz belli değil. Ancak cepheyi oluşturan partiler planın Mısır’ın istikrarını bozmayı amaçladığından ve başını da el Baradey’in çektiğinden emin.
Economist’te yer alan makalede, böyle bir planın ortaya çıkarılmasının Mısır için şaşılacak bir durum olmadığına dikkat çekildi. Kasım ayında, el Baradey adil şartların sağlanması halinde 2011 seçimlerinde adaylığını koyabileceğini belirtmiş, bu açıklamanın ardından Mübarek’in müttefiklerinin el Baradey’e saldırmak için fırsat kollayacağı beklentileri doğmuştu.
ON BİNLER EL BARADEY'E DESTEK VERİYOR
Geçtiğimiz ay 10 günlük bir ziyaret için Kahire’ye gelen el Baradey’i havaalanında karşılayan kalabalık, el Baradey’i kendisine karşı cephe kuran partilerin üye sayısını bile geride bıraktı. Pek çok entelektüel, bir anda ülkenin gündemine düşen el Baradey’e destek verdiklerini açıkladı, kendisine destek vermek için Facebook’ta kurulan bir grubun üye sayısı bir anda 160 bine yükseldi.
El Baradey’in bir anda bu kadar popüler olmasının sebepleri ortada. Mısır’ın ünlü şairi Abdül Rahman Yusuf, “40 yıl boyunca siyasetin dışında tutulan Mısırlıları harekete geçirecek bir katalizöre, umutlarını bağlayabilecekleri, değişim fikriyle özdeşleştirebilecekleri birine ihtiyaç vardı” dedi. Yusuf’un el Baradey’in adaylığını desteklemek için kurduğu kampanyada bugün binlerce gönüllü çalışıyor.
Economist, ılımlı tutumu ve liberal fikirleri Mısır siyasetinde kullanılan söylemlere hakim olan milliyetçilik ve dini muhafazakarlıkla çelişmesine rağmen el Baradey özellikle Mısır’ın sosyal sorunlarının başarısız politikalardan değil, demokrasi yokluğundan kaynaklandığını düşünen genç nüfus üzerinde büyük etki uyandırmayı başardı.
DOĞRU ZAMANLAMA MI?
El Baradey, Mısır kamuoyu onyıllardır ara vermeksizin iktidarı elinde tutan partiden ve bu partinin siyaset üzerine koyduğu kısıtlamalardan bıktığı için şanslı durumda. Bu sistem, hem iktidara sadık muhalefet partilerini hem de resmen yasadışı ilan edilen Müslüman Kardeşleri kapsıyor.
El Baradey’in önündeki ikinci fırsat, Mübarek’in sert politik düzeni altında varlığını sürdürmeyi başarabilen özgür basın. Rejim savunucusu gazetelerdeki imalar ve üstü kapalı yorumlara karşın, bağımsız gazeteler ve televizyon kanalları el Baradey’e söz hakkı veriyor.
Öte yandan el Baradey’in son 30 yılın büyük bir kısmını yurtdışında geçirmesi de işine yarıyor. Yusuf, “El Baradey’in karşıtlarının ellerindeki dosya çok küçük, kendisine karşı kullanabilecekleri bir şey yok. Uluslararası kamuoyunda onun kadar önemli bir insana saldırdığınız zaman bu yurtdışında kötü bir imaj yaratıyor. Bu da rakipleri korkutuyor” dedi.
BARADEY’İN DEZAVANTAJLARI
Ancak taraftarları bile el Baradey’in uzun yıllar ülkesinden uzak kalmış olmasının aday olması durumunda sorun yaratacağını düşünüyor. Seçim sistemi bağımsız adayların işini zorlaştırıyor. El Baradey ise iktidarın onayladığı 12 partiden birinden aday olmak yerine seçimlerde herkes için adil şartlar yaratacak anayasa değişikliklerinde ısrar ediyor. Bazıları bu beklentinin gerçekçi olmadığı görüşünde.
Ancak Yusuf, hükümetin geçtiğimiz beş yıl içinde anayasaya 35 yeni madde eklediğini hatırlattı. Uzun bir süredir siyasi reform çağrısı yapan geniş bir grup da dahil olmak üzere el Baradey taraftarları Mısır’ın acil durum yasalarının kaldırılması, sandıkların bağımsız gözlemcilerin denetiminde olması ve seçmen listelerinin nüfus cüzdanlarına göre belirlenmesi gibi şartlar içeren yedi maddelik bir liste ortaya koyuyor.
Economist, el Baradey ve taraftarlarının milyonlarca imza toplayacakları konusunda emin olduklarının altını çizse de şu soruyu sormayı da ihmal etmedi: “Bunu başarsalar bile, hükümet onları dinleyecek mi?