Kocaeli'de, 17 Ağustos 1999 depreminde 9 ve 10 yaşındaki 2 kızını kaybeden AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Meclis çatısı altında kaçak ve hasarlı yapılara karşı mücadelede etkin görev alıyor.
Marmara depreminde Başiskele ilçesindeki evinin yıkılmasıyla Merve (9) ve Tuba (10) adındaki kızını kaybeden ve eşiyle enkaz altından yaralı kurtarılan Şeker, 2011 seçimlerinde Kocaeli'de milletvekili seçildi. Şeker, olası depremlerde oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçmek için TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu üyeliğine seçilerek aktif görev üstlendi.
KENDİSİ VE EŞİ YARALANDI, 2 KIZI ÖLDÜ
İlyas Şeker, evinin bulunduğu binanın enkazından kendisi ve eşinin yaralı kurtarıldığını ancak enkaz altında kızlarının da arasında olduğu 8 kişinin öldüğünü söyledi.
'DEPREMDE İNSANLAR ÖLMESİN'
Çok büyük acılar yaşadıklarını anlatan Şeker, “Yaşanan acılardan çıkardığımız çok dersler oldu. Bundan sonra depremlerde insanlar ölmesin, babalar anneler çocuklarını, çocuklar anne ve babalarını kaybetmesin diye mücadele ediyorum” diye konuştu.
Yüksek harita ve kadastro mühendisi olması nedeniyle TBMM'de görev yaptığı süre içerisinde, binaların denetimini çok önemsediklerini anlatan Şeker, depremde yıkılan binaların büyük bir çoğunluğu ruhsatlı ve iskanlı olmasına rağmen denetim eksikliğinden dolayı kontrolsüz ve bilinçsizce yapıldığına işaret etti.
Şeker, hiç tanımadıkları, mesleki deneyim ve tecrübesinin ne olduğunu bilmedikleri kişilerin, projelere attıkları imza nedeniyle bazı binaların insanlara mezar olduğunu ileri sürdü.
'KOCAELİ'DE PLANSIZ BÖLGE KALMADI'
Yapılan çalışmalar sonunda şu anda Kocaeli'de plansız hiçbir bölge kalmadığını vurgulayan Şeker, “Binalar nerelere kurulmalı, fay hatları neresi, alüvyon bölgeleri neresi, yapılaşmada riskli bölgele neresi... Bunların hepsinin tespiti tek tek yapıldı. Zeminden kaynaklanacak sıkıntıların oluşmasına neden olacak alanlar tamamen yapılaşmaya kapatıldı ve zemin olarak sağlam olan bölgeler yapılaşmalara açıldı” şeklinde konuştu.
'KAYIPLARIN TELAFİSİ MÜMKÜN DEĞİL'
Şeker, 17 Ağustos 1999 depremini gören Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve İstanbul'da o günden sonra sağlam gibi gözüken binaların bir çoğunun bugün yapılan incelemelerde sağlam olmadığını belirlendiğini söyledi.
Depremde bir çok hasarlı binaların yorulup hırpalandığını ve olası ufak depremin ardından bu binaların büyük bir bölümünün yıkılma olasılığının yüksek olacağını tahmin ettiğini kaydeden Şeker, hazırlanan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşüm Yasası'nın da komisyondan geçerek yasalaştığını hatırlattı.
Şeker, bu yasanın Türkiye için çok önemli olduğunu dile getirerek, yıkıldıktan sonra bazı şeyleri geri getirmenin çok zor olduğunu ama yıkılmadan önce ve can kaybı olmadan önce tedbirleri almak gerektiğini dile getirdi.
1999 depreminde hayatlarını kaybeden 20 bin kişinin bir tırnağını bile geri getirilmesinin mümkün olmadığını anlatan Şeker, o günkü maddi eksiklikleri bugün telafi ederek can kayıplarını minimuma indirmek için bu yasanın Meclis'ten geçtiğini söyledi.
Şeker, bu yasayla birlikte herkesin binasını kontrol ettirmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Üçün, beşin hesabının yapılmaması lazım. Allah korusun, oradaki bir eksiklikten dolayı, bir umursamazlıktan dolayı, bir babanın olası bir depremde bir çocuğunu, eşini, kardeşini, bir yakınını veya komşusunu kaybetmesinin telafisi mümkün değil. Ama yıkılan bina 3 gün sonra, 3 ay sonra, 3 yıl sonra mutlaka yapılır. Daha iyisi yapılır.”
Devletin yeni yasayla birlikte vatandaşa gerekli her türlü yardımı yapacağını dile getiren Şeker, “Burada devlet, bir tek vatandaşının dahi burnunun kanamasını istemiyor. Vatandaşlarımız da kendi evlerinin, sokaklarının ve mahallelerinin, çocuklarına, eşlerine ve yakınlarınsa mezar ve mezarlık olmasını istemiyorsa, devletin uzatmış olduğu o dost elini tutması gerekiyor” diye konuştu
Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/107832/akpli-vekilin-buyuk-acisi#ixzz23iZC14p7