AKP açısından erozyon başlamıştır diyen Baykal, şöyle devam etti

AKP’ye bel bağlayanlar, ‘Hakkı adaleti koruyan bir dünya düzeni olacaktı’ diye düşünenler, şimdi bu manevi iflasa isyan ediyor. İflas hükmü verildi, artık ödeme zamanı. Türkiye son dönemde siyasi gerginlik ve çatışmaya doğru sürükleniyor. Süreç, Meclis’teki kavgalarla çok daha sakıncalı bir noktaya geldi; üslup bozuldu. Bunun altında AKP’nin bugüne kadar hiç kuşku duymadığı, varlığının süreceğini sandığı iktidar zeminin, kaybolmakta olduğunu fark etmesi yatıyor. AKP hayal kırıklığı yaşıyor. Despotik uygulamalar yapan; medyayı, yargıyı, orduyu denetim altına alma çabalarını sürdüren AKP, bu zemininin kaymasına hazır değildi. Kendisi için yanan ‘Kırmızı’ ışıkla birlikte tedirginliği artıyor; hızla bunalıma sürükleniyor. AKP, kendisini iktidara taşıyan halk desteğini kaybetmiştir. Türkiye’de yaşanan fırtınanın altında yaşanan gerilim budur. Her fırtına bu tür gerilimlerle beslenir. AKP açısından erozyon başlamıştır. AKP yüzde 30’ların altına yöneldi. ‘Yirmilerdeler’ derken bunu kastetmiştim. Seçimlere kadar bu gelişme daha da hızlanacak; bu trend oturdu.

AKP = Kendilerini  düşünen insanlar

Ekonomik ve ahlaki nedenler; inançların gerektirdiği alçak gönüllü bir yönetim tarzıyla ilgili hayal kırıklıkları var bu trendin altında. İktidar kadroları hızla zenginleşirken, kamuoyu vicdanı da rahatsız artık. AKP, ‘Kendilerini düşünen insanlar’ olarak algılanıyor, bu kanaat toplumda yerleşiyor. Eski Maliye Bakanı bile, Başbakan’ın en yakınındaki adam; ‘Ekonomik kriz Başbakan’ın ailesini teğet geçmiştir’ diyor. Bu, moral değerlerdeki erozyonun kanıtıdır. Ekonomik kriz insanları gerçekle yüz yüze getirdi. AKP’nin dini, ahlaki, manevi iddiası da kayboldu. Bir manevi iflas yaşamıştır ve ona bel bağlayanlara da yaşatmıştır. İflas hükmü verildi, artık ödeme zamanı. Maddi iflasa hiç girmiyorum. İşsizlik, ekonominin daralması, esnafla bakkalla kavga, çiftçinin emeklinin durumu ortada. Bunların yanısıra kafasındaki projeyi toplumun tüm dengelerini bir yana bırakarak dayatma çabası da var. Bu gerilim içinde halk yavaş yavaş hükmünü vermeye başladı. Bu tipik ikinci dönem sendromudur. AKP ikinci dönemi aldı ve bu dönemin sonunda çürüme, çözülme, manevi bu sendromun tezahürü olarak ortaya çıkıyor.

Birinci parti olma iddiasındayız

Bugünler AKP’nin gene iyi günleri. Bir süre sonra AKP bu günlerini de arayacak, çünkü daha da gerilecek. AKP’nin karşısında ise yeni bir çoğunluk şekilleniyor; yarınki Meclisin çoğunluğu şekilleniyor. Bu çoğunluk, ülkeyi istikrara kavuşturacak bir şekilde hızla gelişiyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi yeni bir Meclis yapısı ve yeni bir iktidar bekliyor.

Bu noktada, CHP önümüzdeki seçimlere birinci parti olarak çıkma iddiasıyla hazırlanacak. CHP, her türlü çatışmadan Türkiye’yi uzak tutacak partidir. CHP Türkiye’nin yeni çekim merkezidir. AKP bir çekim merkezi olmaktan çıkmıştır. AKP ile CHP arasındaki fark iyice daralmıştır. Bu fark kapatacağız ve aşacağız.