Kıskançlıktan çılgına dönen Alan kocanın dedektif romanlarındakinden farksız cinayet planı, önce arkadaş olduğu kurbanının boynuna ipi doladığı son anda bozuldu.

HEMŞİRE olan Heike Scholl, yaklaşık 3 yıl önce tatilinin geçirmek için tek başına Antalya’nın Kemer İlçesi’ne geldi ve bir tur firmasında çalışan Serdar K. ile tanıştı. Her ikisi de evli olan çiftin arkadaşlığı kısa sürede aşka dönüştü. Eşinden ayrı yaşayan Heike Scholl, sık sık Kemer’e gelerek sevdiği adamla buluşmaya başladı. Serdar K. ve Heike Scholl, eşlerinden boşanıp bundan sonraki yaşamlarını birlikte sürdürmeye karar verdi. Serdar K, boşanma işlemlerine başladı. Scholl de eşi Werner Scholl’e boşanma isteğini bildirdi. Werner Scholl, bu talebe karşı çıkınca Heike Scholl, ‘Ben bir Türke aşık oldum, onunla birlikte oluyorum’ dedi.

KISKANÇLIK KRİZİ

Werner Scholl, eşinin bu sözleri üzerine kıskançlık krizine girdi ve Serdar K’yı bulup öldürmek için müthiş bir plan yaptı. Scholl, önce eşinin ayrı yaşadığı Fransa’daki eve gizlice girerek telefon görüşmelerinin dökümanlarını, Heike Scholl’un Serdar K. ile çekilmiş fotoğraflarını ve pasaportunu çaldı.

DOSTLUK KURDU

Kıskanç koca Scholl, 23 Temmuz’da Kemer’e bağlı Çamyuva Beldesi’ne gelip bir otele yerleşti. Serdar K.’nin çalıştığı tur şirketi ile bağlantı kuran Scholl, şirketle her gün bir başka geziye gitmeye başladı. Fotoğrafından tanıdığı Serdar K. ile dostluk kuran ve evini öğrenen Scholl, ertesi akşam Serdar K’nin evine girdi.

GECE YARISI PUSU

Ameliyat eldivenleri giyen Werner Scholl, çantasında getirdiği ipi eline alıp sokak kapısının arkasında Serdar K’yı bekledi. Saat 00.30’da evine dönen Serdar K, ışıkları yakmadan doğru odasına yöneldiğinde üzerine atlayan Werner Scholl boğazına ip geçirip boğmaya kalkıştı. Ancak Serdar K’nın direnmesi üzerine Scholl amacına ulaşamadan yakalandı.

Birden boğazıma bir ip dolandı ve yere itildim

Boğuşarak canını kurtaran Serdar K, yaşadığı dehşet dakikalarını şöyle anlattı:

‘Karanlıkta odama gidiyordum. Birden boğazıma bir ip dolandı ve yere doğru itildim. Yüzüstü düştüm. Adam dizini sırtıma dayadı. İpi tek eli ile bükerken diğer eliyle de boğazımı sıkmaya çalışıyordu. Soluk alabilmek için parmaklarımı ipin altına sokmaya çalıştım. Başaramadım. Can havliyle azıcık doğrulup dirsek attım. Dirseğim kaşına çarpıp yarılmasına neden oldu. Saldırgan acıyla gerileyince, ‘İmdat!.. Hırsız var. Yardım edin’ diye bağırmaya başladım. O sırada adam, yüzümü yere vurdu. Almanca ‘Bağırma, yoksa seni bıçaklarım. Ben Heike’nin eşiyim’ deyince durumu anladım. Benim çığlıklarımı duyan komşular kapının önünde toplanmış. Onlar kapıyı çalınca, ‘Polis geldi. Bırak beni’ dedim. Polis lafını duyunca ipi gevşetti. Elinden kurtulup evden dışarı fırladım.’