Partinin gücü, seçimlerdeki olası başarısı bu kongrede verilen mesajlarda belli edilir. AK Parti’nin her kongresi Türkiye’de derin izler bıraktı. 50 bin civarında insan gelecek. Muğla’daydım dün. Türkiye’de 1946’dan bu yana (çok partili siyasal hayata geçilmesinden beri) AK Parti’nin başarısını hiç kimse yakalayamadı. Geçmişte başarılı olan partiler var. Ama üçüncüyü göremedikleri gibi oyları da azalarak gitti. 2 yerel seçim geçirdik. Kazandığımız belediye başkanlığı sayısında azalma olmadı. Referandumdan da başarılıyla çıktı bu parti. 30 Eylül’de seçilecek parti yönetimi 2015’e kadar yapılacak seçimlerde başarılı olmak zorunda. Ekim 2013’te yapılacak yerel seçimler.  2014 Mayıs Haziran ayında Köşk seçimi, daha sonraki yıl da genel seçim var.

3 DÖNEMİ TAMAMLAYANLARIN ARA VERME ZORUNLULUĞU

Erdoğan ve bizlerin bulunduğu 70’den fazla vekil arkadaşımızın ara vermek zorunda olması. Ben bunu yürekten destekliyorum, olumsuz olarak görmüyorum. Biz AK Parti’yi kurduğumuzda Erdoğan milletvekili olmadığı için ben grup başkanı oldum bir yıl. Arkadaşlara gönlümden geçeni söyledim. ‘O zaman sayımız 51’di. 51 gideceğiz ama 351 olarak döneceğiz’ demiştim arkadaşlarıma. Biz hakikaten 350’nin üzerinde geldik. Her seçimden başarıyla çıktık.

ERDOĞAN BİR HALK KAHRAMANI

Erdoğan’ın da bir halk kahramanı olduğunu söylemeliyim. Bu büyük bir liderlik gösterisidir. Onun dominant karakteri karşısında muhalefetin işi zor. Karşısında eziliyorlar, onunla başa çıkamıyorlar. Ama nihayetinde bu bir insan... Fani bir hayatın içindeyiz. Bir şahsa bağlı olarak iş yürüyecekse olmaz. İnsanlar belirli bir döneme kadar işlerini yaparlar. Sonra kurumsal kimliğe dönmesi lazım. Arkadaşlar bir bayrak yarışında. Kurumsal kimliği güçlü görürse genel başkanımızın yerine kim gelirse gelsin AK Parti’ye olan güven sarsılmayacaktır.

MUHALEFETE GÖNDERME

Herkes başarısını ortaya koysun düşüncesi Türkiye için ilk olduğu gibi dünya siyaseti için de önemlidir
Tayyip Bey, her seçimden sonra ‘ikinci olursam bırakırım’ dedi. Biz yüzde 50’leri bulduk. Tayyip Bey meydan okuyor. ‘Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli, ben bu seçimde ikinci parti olursam bırakırım, siz de aynı şeyi söyleyebilir misiniz?’ MHP’de 4 aday çıktı. Herkes biliyor ki bu partide değişime ihtiyaç var. Ama değişim olmayınca aynı isimlerle devam ediyor.

PARTİYE YENİ KATILAN İSİMLER

AK Parti tüzüğünü yazarken yarışmacı siyaset üslubunu benimsedik. Başarılı olan kazanacak. Yeni katılan isimler değerli isimler. Her biri başarılı isimler. AK Parti’de herkese görev var. Başka yeni isim olup olmadığını bilmiyorum. Bu kongre ile hiç ilgilenmiyorum, teşkilat başkanlığımız ilgileniyor. Numan beyin geleceğini biliyordum, kendisi ile görüşmem olmuştu.
 
BUNDAN SONRA NE YAPACAK

Benim işim basit. Şu anda Hükümetteyim. Dönem sonuna kadar Bursa vekiliyim. Bittiği gün aday olmayacağım çok açık. Bundan da memnunum. Çok yorucu bir siyasi hayattan geliyorum. 3 dönemden sonra aday olunmayacağına da can simidi gibi sarıldım. Aktif olmayan siyaseti yapacağım. Okuyup yazarak günlerimi değerlendireceğim. Hayatımın sonuna kadar AK Parti’ye bağlı olacağım. Belediye başkanı olarak da görev yapmak niyetinde değilim. Başka arkadaşlarımın önüne geçmem.

 HÜKÜMETİN EKONOMİ POLİTİKASI ANLAYIŞINDA ANLAŞMAZLIK VAR MI

Bakanın MB’ye eleştirileri var. MB hükümete bağlı değil, özerk bir kuruluş. Sadece kanun gereği hükümete senede iki defa gelip rapor veriyor. Ekonomi bakanı ihracatla falan ilgilidir. Ama paranın yönetimi MB’nin görevidir. Hükümetimiz ekonomik yönetimde başarılı.

 ‘OSLO GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDEBİLİR’ AÇIKLAMALARI

Bu konuda söylenenleri dikkatle okumak lazım... Basın bunun içinden Oslo kelimesini alıp tekrar görüşme yapılacak gibi anlamış olabilir. CHP’li Haluk Koç kendince Oslo müzakereleri zaptını gösterdi ve AK Parti’yi suçladı. Ben de bunun bir senelik olay olduğunu, AK Parti’nin bundan aklandığını söyledi Başbakanımız dün akşam PKK’nın sızdırdığını söyledi. Ya PKK, ya MİT ya da koordinatör ülke tarafından sızdırılabilirdi. Başbakanımız ‘MİT konuşur, gerektiğinde bize haber verir. İstihbaratın işidir’ dedi. Hükümet kanadından hiçbir bakanın PKK ile veya o örgütün önde gelenleriyle görüşme yapmadığını, ama devlete bağlı olan MİT’in yaptığını ifade etmiştik. Bugün de isterlerse görüşürler, yarın da görüşebilirler dedik. MİT’e bundan 70 yıl önce verilen görev de bu. Görevi, Türkiye’nin güvenliği için tedbirler almak, iç ve dış istihbarat toplamaktır. Oslo’da mı başka yerde mi görüşür. Görüşmesi lazımsa ne yapar ne yapar yolunu bulur görüşür. Şu anda ne yaptıklarını da bilmiyorum. Belki Başbakanımıza zaman zaman bilgi veriyorlardır. Beşir Atalay, zaman zaman yapılan toplantılara katılıyor. Ama bu benim görev alanım içinde değil. Öcalan’la geçmişte askerlerin bile görüştüğü söylenirdi. Ama bizim dönemimizde MİT’le görüşme yapılmış olabilir. Avukatlarını kabul etmiyor. Ailesini de istemiyordu. Yeni görüşmeye başladı. Bunun dışında üçüncü kişilerle görüşemez zaten. Öcalan’la görüşerek onun örgüt üzerinde nüfusunu olumlu olarak kullanmak gerektiğine inanıyorsa görüşür.

İKİNCİ AÇILIM PAKETİ YOLDA İDDİASI

5 Ekim’de Diyarbakır’a gideceğim. O bölgeye yönelik bakan ve milletvekili arkadaşlarımız sürekli çalışıyor. Ekim içinde Başbakanımız da Van başta olmak üzere bazı illeri ziyaret edecek. 2009’un Nisan ayında başlayan açılım süreci var. Başında da Beşir Atalay var. Bunun adı Milli Birlik ve Kardeşlik projesidir. TRT Şeş 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Ama biz 2009 Kasım ayında RTÜK olarak yerel radyo ve TV’lere de 24 saat ana dilde yayın yapma hakkı getirdik. 28 radyo ve TV yayın yapıyorlar Kürtçenin bütün lehçelerinde. Üniversitelerimiz Kürtçe eğitim formasyonu vermeye başladı. Türkiye’de bir şeyler yapılıyor. Geçmişte ağır suç, idamlık diye nitelenen işler yapılıyor. Biz Kürtçe seçmeli ders oldu. Az talep var 21 bin civarında. Biz daha fazla olur diye düşünüyorduk. Türkiye’de Kürtçe-Türkçe lügatimiz yok. Farklı kurumların bastırdığı lügatler var. Birini Osman Baydemir hediye etmişti. TDK öncelikle öğürencilere yönelik ders kitaplarına yönelik bir lügat hazırlığında… Ama daha fazlası için bir kurul oluşturdular. Açılım bir ipucunu da Başbakanımız bu Pazar günü yeni bir takım açıklamalar yapacak.

SURİYE POLİTİKASINDA SÖYLEMLERİN DÜŞTÜĞÜ İDDİASI

ABD, Suriye’de yaşananları anlatıyor ama Suriye’de yaşananlar için adım atmaktan ABD kaçınıyor. Nedeni de ABD’deki başkanlık seçimleri. O seçimler sonuçlanıncaya kadar Obama böyle bir risk almak istemiyor. Kasım ayındaki seçimleri Obama kazanırsa Suriye’ye yönelik daha ciddi yaptırımları mutlaka masaya koyacaktır. AB içindeki ülkelerde de Suriye’ye karşı söylem var. Ama ülkeler kendi işleriyle meşgul. Türkiye’deki sığınmacılara yönelik hizmetlere maddi yardım sağlasalar keşke. Türkiye yalnızdır ama Türkiye çok soylu bir hareket yapıyor. Oradaki insanlara kapısını açıyor. Suriye’deki yönetimin bu zulmüyle daha fazla gidemeyeceğini düşünüyorum. Ama 24 saat de Suriye’yi düşünecek değiliz. Kendi işlerimiz var.HABERTÜRK