Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,4513
EURO
43,6960
IMKB
9.394,000
ALTIN
4.054,820
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 14 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ARINÇ: "CÜPPELERİNİ ÇIKARSINLAR"
ARINÇ:  CÜPPELERİNİ ÇIKARSINLAR
 
HSYK'nın yetki kaldırma kararı üzerine hükümet harekete geçti. İktidarın tavrı Arınç tarafından açıklandı.
 
19.2.2010 - 07:35

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yargı krizine ilişkin TBMM'de yaptığı basın toplantısında adeta HSYK'yı topa tuttu. Türkiye'de bir normalleşme yaşandığını ve aslında bir erkler krizi değil, vesayet altında olan yetkilerini Anayasa'dan almayan bazı kurumların bu yetkilerini yitirdiği için bir kriz yaşadıklarını ileri süren Arınç, erken seçim olmayacağını ve milletten aldıkları yetkiyi son güne kadar kullanacaklarını da söyledib. Arınç,  AKP'ye ikinci bir kapatma davası açılıp açılmayacağına ilişkin sorulara ise yanıt vermedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ve Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Arınıç'ın açıklaması şöyle:



FARKLI MÜDAHALE
"Türk demokrasisi sancılı günlerden geçiyor. Dün demokrasi ve hukuk tarihimizde derin izler bırakacak, ülkemizin geleceğini etkileyecek olaylar yaşandı. Bugüne kadar demokratik hayata farklı aktör ve yöntemlerle müdahale edilmesine şahit olan milletimiz bu kez yeni bir müdahale biçimiyle karşı karşıyadır. Demokrasimize miletin iradesine, anayasal sistemimize yargı bürokrasisi itarafından ağır bir darbe vurulmuştur.  

HAKİM VE SAVCILARA BASKI
HSYK, yetkisini aşarak hukuk ve demokrasi yaşamımızı alt üst edecek bir karar almıştır. Bunu kabul edilmez bir hukuksuzluk, özgürlük ve adalet anlayışımıza vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Türkiye çetelerle, mafyayla, hukuk dışı karanlık odaklarla büyükbir mücadele içindeyken, demokrasi adına tarihinin en büyük hukuk mücadelelerini sürdürürken alınan bu karar, hukuk mücadelesini engellemeye çalışanlara adeta destek vermiştir. HSYK, hukuk, adalet  ve millet adına karar alan yargı mensuplarının bağımsızlığını düşünerek bir karar almamıştır. dün demokrasi ve hukuku zaafa uğratacak, adaletin haysiyetini ve onurunu teslim ettiğimiz hakim ve savcıları baskı altına alacak bir kararın altına düşünülmeden imza atılmıştır.

ŞEMDİNLİ HATIRLATMASI
Şemdinli davasının iddaanamesini hazırlayan Cumhuriyet savcısının başına gelenleri hatırlayınız. türk hukuk dünyası, bu kararın yaşattığı çelişkiyi, acıyı ve tahribatı henüz üzerinden atamamışken şimdi yeni bir hukuk tahribatıyla karşı karşıyadır. Bugünden sonra hangi savcımız özgürce bağımsızlığına müdahale edileceğini düşünmeden, korkusuzca olayların üzerine gidebilecektir.

BÜYÜK YARA
Yargı bürokrasisi aldıı bu kararla kendi içinde büyük bir yara açarken aynı zamanda bunun demokrasimimize ve çocuklarımıza bırakacağımız adalet mirasına bir darbe olduğunun bilincinde değildir. Sorumsuzca ve düşüncesizce alınan bu kararın ülkemizin geleceğini etkileyecek bir demokrasi ayıbıdır. HSYK hangi hakla ve hangi yetkiyle yargılama faaliyetlerine müdahale edebiliyor.

TÖKEZLETME
AB müzakerelerini sürdüren dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan, dış dünyada saygın ve itibarlı bir yeri olan Türkiye, nasıl olur da bir kaç kişinin aldığı yetkisiz ve sorumsuz bir kararla tökezletilmeye çalışılır? 72 milyon insanın geleceğini etkileyecek bir karar nasıl olur da bu kadar kolay , rdüşünmeden , hesapsızca alınabilir? tüm dünyada dikkatlice izlenen ekonomimiz, dış politikamız, demokrasimiz, uluslararası kuruumlardaki saygın konumumuz bu kararla birlikte zedelenirse bunun hesabını kim verecek? Siyasi krizillerle millete ödetilen ekonomik bedelleler şimdi de yargı bürokrasisinin sorumsuz davranışlarıyla yeni bedeller mi ödetilecek?

İZİN VERMEYİZ
Hayır buna izin vermeyiz. 2010 yılında, çağdaş dünyada, bu iletişim çağında bu denli geri kalmış bir Türkiye görüntüsü vermek milletimize hakarettir. Gerçek türkiye bu değildir. Milletimiz bunu hak etmiyor. türkiye'nin itibarını, saygınlığını , istikrararını ve demokrasiye olan bağlılığını gözetmek herkesten çok yargı mensuplarının görevidir. kimse bu milletin ve bu ülkeninn saygınlığına gölge düşürecek karar alma lüksüne sahip değildir. millet iradesine, milletin temsil makamına yönelik hazımsızlık ve tahammülsüzlük hiç bu kadar kendini belli etmemiştir.

HESAP
Millet kendi kaderini belirleme hakkını sadece kendisini temsil eden yüce Meclis'e vermiştir. biz ülkenin yönetim hakkını ve yetkisini milletten alan siyasetçiler olarak her seçimde gidip milletimize hesap veririz. Yanlış yaptığımızda milletimiz bize hesap sorar. Peki Anayasa'dan aldığı yetkiyi suiistimal edip milletin ve ülkenin geleceğine müdahale edenler kime hesap verirler? 

SİYASİ CÜBBE
Siyaset , siyasetçilerin işidir. siyaset yapmak isteyen yargı mensupları varsa, önce tarafsız ve adil olduklarını temsil eden cübbelerini çıkartmak zorundadırlar.Hem taraf tutup hem adil olamayan karar alıp hem de siyaset yaparken o cübbe giyilmez. dün HSYK, tüm hukuk normlarını alt üst ederek siyaset kokan kararlardan birini alırken, Yargıtay birinci başkanlar kurulu ve danıştay başkanı'nın buna destek veren açıklamaları ayrıca vicdanları sızlattı. Bu acelecilik, bu artak tavır hissi veren beyanatlarla adeta siyaset yapan yargı kurumları kendi saygınlıklarını zedelemiştir.

KIRMIZI ÇİZGİLER
Siyasi beyanlarda bulunmak, taraf tutmak, ihsası reyde bulunmak hukukçular için kırmızı çizgilerdir. Maalesef  dün bu kırmızı çizgiler asılmış, anayasa ve yasalar açıkça ihlal edilmiştir. HSYK aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale etmiş, doğrudan taraf olmuş, yetkisini asmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur.

YARGIYA DARBE
Yargıya yine yargı çevreleri tarafından darbe vurulmuştur. Keyfilik ve kanun tanımazlık, hukuk devletini ve yargı bağımsızlığını yok sayan tehlikeli bir davranıştır. Soruyturmayı yürüten Cumhuriyet savcılıkları ve tedbir kararlarını veren mahkemeler HSYK'nın ağır baskısı altına alınmıştır. Bu şartlar altında bağımsız ve tarfsız bir yargılama yapmak son derece zorlaşmıştır.

HABUR GENSORUSU
TBMM'de Habur sürece ile ilgili gensoru önergesi verilmiş iken bu süreçle ilgili aynı gün Yargıtay başsavcısı tarafından gensoru önergesini destekler  mahiyette açıklama yapılması, yargının tarafsızlığına gölge düşürülmüş, bu kurumlara duyulan güveni sarsmıştır.

HEDEF SAPTIRMASI
Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını, hukuk devleti ilkesini ve yargıya duyulan güveni zedeleyecek eylem ve söylemlerden kaçınmak herkesten önce HSYK'nın ve yüksek yargının görevidir. Hiçbir kurum kendisini Anayasa ve yasaların üzerinde göremeyeceği gibi, keyfiliğe ve ben yaptım oldu dayatmasına gidemez. yargının kendi içinde yaşadığı sıkıntıları bahane ederek, hükümeti yapratmaya yönelik açıklamalarda bulunulması ayrı bir hedef saptırmadır.

EKONOMİ TEHDİDİ
Dünyanın acil ekonomik krizlerle uğraştığı, ülkelerin iflasın eşiğine geldiği bir dönemde, hükümetimiz millemizden aldığı yönetme yetkisini büyük bir dikkatle kullanmaktadır. Böyle hassas bir dönemde bütün kurumların ülkemisin yakaladığı istikrarı anlamsız tartışmalarla bozarak milletimize ağır bedeller ödetecek girişimlerde bulunmaları, hiçbir biçimde sorumlu devlet anlayışı ile bağdaşmaz.

HAD VE HAK YOK
Milletin seçilmiş temsilcileriyle ve milli iradenin tecellisiyle iktidara gelen bir hükümetin bakanlarıyla istihza etmek, had bildirmeye kalkmak hiç bir bürokratın hakkı ve haddi değildir. Hiç kimse kendisini anayasanın yasaların üzerinde göremez. anayasa ve yasaların üzerine basarak siyasi polemik yapmak, taraf olmak, yargının bağımsızlığını zedelemek hiçbir hukukçunun vasfı olamaz. Böyle yapanlar hakikik anlamda hukukçu da olamaz.

UMUTLAR KARARTILMASIN
Kimse bu ülkenin vatandaşlarını ikinci sınıf, üçüncü sınıf demokrasilere layık göremez. kimse bu ülkenin insanlarını yokluğa, yoksulluğa, geri kalmışlığa mahkum edemez. Kimse bu ülkenin insanlarının umutlarını yeniden karartamaz. Bu ülkenin kutlu yürüyüşü asla ve asla durdurulumaz. Vesayet anlayışçılar, statükocu yaklaşımlar, değişime direnen tutucular, bürokratik oligarşi ve orta çağ zihniyetleri elinde bu ülkenin şahlanışı artık daha fazla ertelenemez.

KARGAŞA BİTSİN
Acilen yargı eliyle yargının bağımsızlığını zedeleyen ve milletimizin yargının işleyişine yönelik zihinlerini bulandıran bu karmaşaya son verilmeli her kurum anayasa ve yasalarda tanımlanan yetki çerçevesine dönerek, sorumlu tarzda hareket etmelidir. Millet adına yetki kullanması gerekenler öncelikle hukukla ve milli iradeye uygun hareket etmelidir. Milli eğemenliği anlamsız hale getirecek, demokrasiyi ve hukuk sizstemini zafiyete uğratacak her eylem ve söylem, Türkiye'ye kötülük yapmaktır. milletimizin selametine, devletimizin bekasına halel getirmektir. Buradan tüm milletimize bir kez daha ifade etmek istiyoruz;  Türkiye bir yargıçlar devleti değil, demokratik bir hukuk devletidir. Öyle de kalacaktır.  
YOL HARİTASI VAR MI?
Yaşanan krizin aşılması için hükümetin bir yol haritası olup olmadığına dair bir soruya yanıt veren BaşbakanYardımcısı Bülent Arınç, "

"Dün akşam adalet bakanlığımızın yaptığı açıklama kendi bakanlığını ilgilendiren bir açıklamaydı. Peki hükümetin bir yol haritası var mı? TBMM yasama yetkisini kulanıyor ve kimse müdahale edemez. Bu meclis'te geçmişte Anayasa değişikliği fazlasıyla yapıldı. Nitelikli çoğunluk ve referandumla bu gerçekleşebilir. Biz yargının reforma ihtiyaç duyduğunu söylüyoruz. Çağdaş, AB ülkeleriyle uyuşacak bir anayasa değişikliği ve yargı reformu her zaman olabilir. Bu matematik olarak da mantık olarak da mümkündür. Biz neler beklediğimizi her zaman açıkladık. Bu konudaki düşüncemiz her zaman bellidir. Ak Parti olarak bize düşen görev ne ise bunu tamamen demokratik ve hukuk devleti ilkeleriyle değişiklikleri her zaman yapmayı düşünürüz. Ama bu konuda şu an alınmış bir kararımız yok!" dedi.

CEMAATİ SORUŞTURDU DİYE Mİ?

Arınç, bir gazetecinin Erzincan savcısının bir tarikat ve cemaati soruşturduğu için hakkında işlem başlatılmasına ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:

"Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının sürekli bir tarikatla ilgili yaptığı soruşturma neticesinde tutuklandığı söyleniyor ama ona isnat edilen suç tarikat değil, Ergenekon terör örgütüne üye olmaktır. Biz sayın savcının evinde veya ofisinde ne ele geçirildiğini bilmiyoruz. Bunu sadece hakim ve savcı biliyor. Hükümetin emri ve talimatıyla bu soruşturma yapılmıyor, bu soruşturmayı yapan insanlar gözaltına alınmıyor. HSYK'nın görevleri kanunda çok açıkça bellidir. Yetkilerini alabilir, çünkü onları yetkilendiren de HSYK'dır. Ama orada yapılan soruşturmayı, o soruşturmada ne yaptıklarını, ve orada yapılanların HSYK açısından bir suç teşkil ettiğini söylemek HSYK'nın görevi değildir."

ÇİÇEK NEDEN ARADI?
Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Ercincan savcısını aramasının yargıya müdahale sayılıp sayılmayacağına ilişkin soruya karşılık Arınç, "Bir adalet bakanının bir savcıyı ne maksatla aradığı ve telefonda ne konuşulduğunu ne sizin de benim bir bilgim yok. Adalet bakanlığı tüm savcılarla görüşebilir. Önemli olan bu konuşmada telkinde bulunup bulunmadığı. Başsavcı bunu söyledi ve bir tutanak olduğunu söyledi. Ama tutanakta bir tek kendi imzası var. Bizim duyduğumuz sayın savcının konuşmadan birkaç ay sonra böyle bir konuşma yapıldı diye tutanak tutmuştur" karşılığını verdi.

HASIM DEĞİLİZ
Arınç, Adalet Bakanlığı Müsteşarının toplantıyla  girmemesi halinde karar alınamayacağının hatırlatılması ve Müsteşarın toplantıya neden gittiğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: 

Biz birbirimize hasım değiliz. Her kurum kendi anayasal görevini yapacaktır. Bu görevlileri engellemek için bir düşüncemiz yoktur. Müsteşarın toplantıya katılması gerekiyorsa katılacaktır. Konu gündem dışı konuma gelmiştir. Müsteşar mevcut gündemde bu konu yokken toplantıya girmiş ve son anda bu konu gündeme getirilmiştir. Müsteşarın itirazları da dikkate alınmamıştır.

HSYK'YA SORULAR
Başbakan Yardımcısı Arınç, bir başka soru üzerine, HSYK üyelerinin bazı sorulara 'yarın değil hemen' yanıt vermesi gerektiğini de belirterek,"Yetkileri kaldırılan bu savcılarla ilgili size ulaşan bir şikayet ve soruşturma raporu var mı? Eminim yok!Suç duyurusunda adı geçenler hangi tespite dayanılarak yetkileri kaldırıldı? İnceleme ve soruşturma yapılmadan işlem yapılmasının gereği nedir? HSYK bu kararı alırken hangi bilgi ve belgelere dayanmıştır. Duyumlar mı vardır, telkinler mi vardır, yoksa belgeler mi vardır?Siz yargı kurulu değil, idari kurulsunuz..." dedi. 




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


GÜL, YARGI KRİZİ İÇİN NE DEDİ?

"BU BİR CEMAAT HESAPLAŞMASIDIR"

CHP'DEN SAVCI'YA JET ZİYARET
»  FLAŞ..EDİRNE BELEDİYE BAŞKANINA 4 YIL HAPİS CEZASI
»  HÜKÜMET YARGI'YA RESMEN SAVAŞ AÇTI
»  BAYKAL'DAN FLAŞ AÇIKLAMALAR!
»  AYSEL TUĞLUK, SUÇSUZ BULUNDU!
»  MECLİS HIRSIZI, SABIKALI!
»  "ÖNCE YASALARI AÇIP OKUSUNLAR"
»  HSYK BAŞKANI'NDAN ERGİN'E CEVAP
»  YALÇINKAYA NE DEMEK İSTEDİ?
»  FLAŞ.. SGK İLE ECZACILAR ANLAŞTI
»  "GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ"
»  DEHŞET DUYUYORUZ!
»  DEHŞET DUŞ
»  KANADOĞLU'NDAN AKP'YE AÇIK UYARI
»  TEKEL BİNASININ MEDİPOL GRUBUNA DEVRİ TBMM'DE
»  ATAMALAR BUGÜN
»  MHP, AKP'LİLERİ 1 METRE YAKININA ÇAĞIRDI
»  HER ŞEY "CEMAATÇİ" BİR KOCA DAYAĞIYLA BAŞLADI
»  ARINÇ'IN MUMCUYA TAVRI TARTIŞILDI
»  POYRAZKÖY İDDİANAMESİNİN EKLERİ AVUKATLARDA
»  TUTUKLANAN BAŞSAVCININ EŞİ ARAMAYI ANLATTI
»  CHP HEYYETİ ERZİNCAN'A GİDİYOR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.