Türkevi'nde düzenlediği basın toplantısında New York'taki temaslarını değerlendiren TBMM Başkanı Bülent Arınç şunları söyledi:
“BM'de yapılan 'II. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı'na katıldım. Bu konferans, 7-9 Eylül tarihleri arasında yapıldı ve dün sonuç bildirgesiyle kapandı. 2000 yılında birincisi yapılan bu toplantının 2. zirvesi 2005 yılında yapılmış oldu. Önümüzdeki hafta da Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile bu çalışmalar devam etmiş olacak.
Toplantıya tespit edebildiğimiz kadarıyla 150'den fazla ülkenin parlamento başkanı veya temsilcisi katıldı. Bu konferansın amacı, Genel Sekreter'in Binyıl Projesi'nde de ortaya koyduğu gibi, 21. yüzyılda ortaya çıkan sorunlarla mücadele sürecinde parlamentoların işlevini ve gücünü ortaya koyabilmek ve parlamentolararası ilişkilerin güçlendirilmesi ve demokrasi açığının kapatılmasının nasıl yapılabileceği gibi konulardı.”
“BM Genel Sekreteri Kofi Annan da toplantının 2. gününde bir konuşma yaptı. Bu hedefler konusunda yeniden bir çerçeve çizdi” diyen Arınç, “Annan'ın konuştuğu gün ben de küçük bir konuşma yaptım. Günümüzde terörizmin uluslararası düzeyde ulaştığı endişe verici boyutun ve terör eylemlerinin demokratik sistemlerimize yönelik tehdidi ne kadar artırdığının altını çizdim. Dünyanın karşılaştığı diğer sorunlar konusunda görüşlerimi ortaya koydum. Uluslararasında, medeniyetler arasında, kültürler arasında bir ittifak, bir diyalog çağrısının yapılması gerektiğini söyledim” ifadesini kullandı.
Bu çalışmaları sırasında Türkiye'nin 2009-2010 yılında Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliği adaylığı konusunda destek istediğini söyleyen Arınç, bire bir görüştüğü parlamento başkanlarından da bu konuda destek istediğini kaydetti. Konferans süresince bazı parlamento başkanlarıyla ikili, bazılarıyla ise toplantı süresince görüşmeler yaptığını kaydeden Arınç, bunlar arasında İtalya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Macaristan, Bulgaristan, Suriye, Yemen, Bosna-Hersek parlamento başkanlarını saydı. Arınç, Gürcistan, İsrail, Moğolistan ve Kuveyt meclis başkanlarıyla da ikili görüşmelerde bulunduğunu kaydetti.
Konferansın sonucunda “uluslararası ilişkilerde demokrasi açığının giderilmesi, parlamentolar için daha güçlü bir rol” başlıklı bir deklarasyonun oy birliğiyle kabul edildiğine dikkati çeken Arınç, ”Deklarasyonda BM'de devam eden reform sürecine desteğimizi dile getirerek, beş yıl önce kabul edilen Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin hayata geçirilmesinin gereği vurgulandı” dedi.
“BM Kalkınma Programı Başkanlığına ağustos ayında başlayan ve konferans kapsamında 'Binyıl Kalkınma Hedefleri İlerleme Raporu'nu sunan Sayın Kemal Derviş ile görüşme imkanı buldum ve kendisinin şahsım onuruna verdiği yemeğe katıldım” diyen Arınç, şöyle devam etti: “Ayrıca New York'ta bulunan Türk dernek, kuruluş temsilcileri ve işadamlarımızla bir araya geldim. Vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı New Jersey ve Brooklyn'de eğitim kurumlarımızı ziyaret etmek, Paterson'da ziyaretlerde bulunmak, Türk toplumuyla temaslarda bulunmak fırsatını buldum. Büyük bir resepsiyon içerisinde vatandaşlarımızla da görüşme imkanı buldum.”
Ziyareti sırasında Amerika'nın Sesi Radyosu'na uluslararası gündemde yer alan gelişmeler, Türk-Amerikan ilişkileri ve AB müzakere süreciyle ilgili çalışmalar konusunda bilgiler verdiğini belirten Arınç, “New York'ta katıldığım çalışmaların faydalı olduğu kanaatindeyim. Ayrıca sosyal ve kültürel amaçlı bazı ziyaretlerimiz de oldu” dedi.
KIBRIS SORUNU
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, bir soru üzerine şunları söyledi:
“Türkiye bazı sorunlarla yıllardan beri mücadele ediyor. Bu mücadelesinde başarılı olmak için çalışıyor. Bunlardan birisi, Kıbrıs sorununun çözülmesidir. Bu sorunun sadece bir tarafı Türkiye'dir, ama diğer tarafta da başka ülkeler bulunmaktadır. 2004 yılı nisan ayında iki toplum için yapılan referandum sonuçlarında, Türk tarafı Annan planı kendilerini çok tatmin etmese bile barış ve çözümden yana olduklarını gösterdiler ve yüzde 65 gibi bir nispetle bu plan konusunda 'evet' oyu kullandılar. Bunun aksine Rum kesimi yüzde 75 gibi ağır bir çoğunlukla bu planı kabul etmeyeceğini ilan etti. Bunun sonucunda AB kendi içinde sorunlu olan bir ülkeyi AB'ye kabul etmek suretiyle bir yanlış yaptı. Şu anda Kıbrıs'ın Rum kesiminde bulunan hükümet AB üyesi olmuştur, Kuzey'de, KKTC'de yaşayan soydaşlarımız ve onların devleti AB dışında kalmıştır.”
Planda kendilerini tatmin etmeyen pek çok unsura rağmen, çözüm yanlısı oy kullanan Türk toplumunun, ödüllendirilmesi gerekirken netice itibariyle cezalandırıldığını kaydeden Arınç şöyle dedi:
“Referandumdan sonra Türkiye ve KKTC, uygulanan ambargoların, izolasyonların kaldırılması, bire bir ilişkiler kurulması yönünde olumlu adımlar atılması talebinde bulunmuştur. Referandum sonucu, bu taleplerimizi haklı kılacak bir başarıya dönüşmüştür. BM Genel Sekreteri Annan'ın geçen yıl açıkladığı rapor olumlu unsurlarla doludur. Ancak bu rapor, BM Güvenlik Konseyi'nde henüz görüşülememiş ve kabul edilememiştir.”
Türkiye'nin de çabalarıyla KKTC ile doğrudan ilişkilerin kurulması yönünde olumlu adımlar atıldığını belirten Arınç şunları kaydetti:
“ABD'den Kongre temsilcileri, geçtiğimiz aylarda Kıbrıs'ı ve daha sonra Türkiye'yi ziyaret etmek suretiyle ambargoyu delmek konusunda olumlu adımlar atmışlardır. Daha sonra Azerbaycan'la ve şimdi de bazı ülkelerle devam edeceğine inandığımız yeni bir süreç başlamıştır. Ancak ne yapılırsa yapılsın, şu anda Kıbrıs sorununun doğrudan çözümüne yönelik bir çaba, olumlu bir adım görülmemektedir. Ancak Türkiye, ısrarla kalıcı, adil bir barışın ve çözümün Kıbrıs'ta sonuç getirmesi için uluslararası alanda, platformda çabalarına destek aramaktadır.”
Bunun dışında Irak ve Ortadoğu konusunda bir sürecin işlemekte olduğunu belirten Arınç, “Türkiye, bu konuda olumlu ve yapıcı tavrını sürdürmektedir. Irak'ın demokratikleşmesi, halkın kendi yönetimini kurması açısından, Türkiye kendisine en yakın coğrafyadaki gelişmeleri yakından takip etmektedir” dedi.
Arınç, “Bunun dışındaki sorunlar, yıllarca birikip önümüze gelen sorunlardır. Bunların çözümü konusunda hükümet dinamik ve atak davranmaktadır. Parlamentomuz da büyük bir gayretle çözüm konusunda adım atmaktadır” ifadesini kullandı.