Hastalık sürecini anlatan Arzum Onan, “Önce lenf kanserine yakalandım. Daha sonra da kanser, tiroide (boğaz-boyun çevresindeki bezler) sıçradı.

Bunu Prof. Dr. Tarık Terzioğlu’nun yaptığı bir operasyonla halletmeyi başardık. Ancak, olasılık düşük de olsa genetik geçişler söz konusu olabiliyormuş. Son tetkiklerde hastalığın seyrini izleyen Prof. Dr. Faruk Alagöl’e başvurdum. O da beni Prof. Dr. Nermin Beşerer’e yönlendirdi. Lenf gangliyonlarımdan ikinci bir ameliyat geçirdim. Ancak, tedavi süreci iki yıl sürdü. Sonunda hastaneden sağlıklı bir şekilde ayrıldım.

AMELİYATIN YARASINI BOYNUMDA TAŞIYORUM

En büyük destekçilerim eşim Mehmet Aslantuğ ve oğlum Can oldu. Kanseri inanarak ve sevgiyle yendik. Bizlere duacı olan herkese teşekkür borçluyuz. Ama ameliyat nedeniyle olan boynumdaki yara uzun süre kalacak. Hastalığım sırasında konuşmayı tercih etmedim. Çünkü, hastalığımı anlatıp gündeme gelmek istemedim. Reklam peşinde değiliz. Yine de, eninde sonunda duyuluyor ve medyadan saklayamıyorsunuz” dedi.

Aslantuğ ise “Dualarım kabul oldu. Can ve kendi adıma herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Lenf kanseri, bağışıklık sistemini çökerten bir hastalık. Kapılan en ufak grip mikrobunda dahi ölüm tehlikesi bulunuyor.