Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklemek için kurulan Bağımsız Türkiye Komisyonu, bugün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında Avrupa'da üyelik dışı alternatiflerle ilgili tartışmaların ivme kaybetmeye başladığını söyledi.
"Akil Adamlar" olarak da bilinen grubun Başkanı Marti Ahtisaari yaptığı açıklamada, "Türkiye'ye üyelik dışı bir alternatifin tartışılmaya başlanması yönündeki havanın Avrupa'da artık solmaya başladığını gördük" diye konuştu.
Nobel Barış Ödülü sahibi olan Finlandiya eski başbakanı, "Müzakerelerin ortak hedefi tüm üyeliktir, üye devletlerin buna kulak vereceklerini umuyorum" dedi ve hükümet temsilcileri ile yaptıkları görüşmelerde de Türkiye'nin açık şekilde süreci işletmeye devam edeceği izlenimini aldıklarını ifade etti.
Komisyon üyeleri, AB'nin dün seçilen yeni başkanı Herman Van Rompuy'un Türkiye karşıtlığıyla ilgili bir soru üzerine ise yeni başkanın bu sözleri sarf ettiği zaman kendi ülkesinde muhalefetteki bir siyasetçi olduğunu, şimdi ise 27 AB üyesini temsil ettiğini vurguladı.
ÜYELİK İHTİMALİ CANLI TUTULMALI
Komisyon, Avrupa ülkelerinde üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler tarafından Türkiye'nin AB süreciyle ilgili tartışmaların daha tarafsız bir biçimde yapılmasına katkıda bulunmak amacıyla 2004 yılında kuruldu.
Komisyon, şu ana kadar Türkiye'nin AB sürecini ve AB'de Türkiye'ye bakışı ele alan iki tane rapor yayımladı.
Ahtisaari, temasları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştüklerini belirtti.
Ahtisaari'yle birlikte basın toplantısına katılan Hollanda'nın eski Dışişleri Bakanı Hans van den Broek da Türkiye'nin AB üyeliği ihtimalinin canlı tutulmasının kendileri için önemli olduğuna işaret etti.
Broek, "Türkiye'ye ayrıcalıklı ortaklık statüsü verilmesini doğru bulmuyoruz" dedi.
Kıbrıs sorununun çözümü, Ermenistan ile ilişkilerin daha iyi ele alınması ve Kürt meselesinde reformlara devam edilmesinin önemine işaret eden Broek, Türkiye'nin bölgesel güç olarak yeni rolünün AB için çok önemli olduğunu söyledi.
HEYECANIN SÖNMESİ DOĞAL
Komisyon üyeleri, yapılan muamele nedeniyle Türkiye'de AB'ye yönelik heyecanın solmasının çok doğal olduğunu vurguladı.
Ahtisaari, "AB'ye halk desteğinin azalması, hükümetin reformlara yaklaşımını etkiler mi? Eğer halk desteği yoksa hükümet pahalı ve zor reformlara girmek istemez. Hükümet reformları yeniden başlatma eğilimi gösteriyor. Kürt açılımı buna bir örnek" diye konuştu.
DOĞAN'A VERGİ CEZASI
Ahtisaari, Başbakan Erdoğan'la yapılan görüşmelerinin yalnızca yarım saat sürdüğünü ancak yine de kısaca da olsa Doğan Grubu'na kesilen eşi görülmemiş vergi cezasının gündeme geldiğini belirtti.
Ahtisaari, bir soru üzerine Doğan Grubu'na kesilen vergi cezasıyla ilgili şunları söyledi:
"Başbakan ile görüşmemizde konuya değindik. Ama diğer görüştüğümüz kişilerle konuyu daha uzun ele aldık. Bu konuların, dünyada basın özgürlüğünü kısıtlayıcı olarak görülmemesi önemli. Hükümet de gayet iyi biliyor.
Bu tür olaylarda uygulanan bir mekanizma var. Bir hukuki süreç var. Benzeri cezalar olduğunu biliyorum. Bir müzakere süreci oluyor. Sonuna gelinmemiş bir süreç. Ümit ediyorum sorun ciddileşmeden mevcut mekanizmalar doğrultusunda çözülür. Bu sorunun çözümü önemli."