Aydın Doğan, önceki gün ses kayıtlarının internete düşmesinden hemen sonra, “Bu kayıt Sayın Fethullah Gülen ile görsel medyadan bir yönetici arasında geçen bir telefon konuşmasına aittir. Bu görüşmede bana atfedilen bazı ifadeleri tam olarak hatırlamıyorum. Ancak bu ifadelerin benim üslubumu yansıtmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu görüşmeye dayanılarak yapılan gerçekdışı yayınlar hakkında hukuki yollara başvuracağımızı da belirtmek isterim” açıklaması yapmıştı.

Aydın Doğan’ın avukatları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.

Suç duyurusu dilekçelerinde özetle şu ifadeler yer aldı:
“Müvekkilimiz 40 yıla yakın süredir medya sektörü içerisindedir ve siyasi amaçlar ile sahibi olduğu gazeteleri hiçbir zaman kullanmamıştır. Keza hiç kimse ile davalıların isnat ettiği gibi kirli ittifaklar içerisinde olmamış ve yayın politikalarını bu şekilde şekillendirmemiştir. Her dönemde çalışanlarına sahip çıkmıştır. Bilindiği üzere bir yayının haber niteliğinde değerlendirilebilmesi için gerçek ve güncel olması, yayınlanmasında kamu yararı bulunması, konu ile kullanılan ifadeler arasında düşünsel bağ bulunması gerekmektedir. Ancak incelenmesi ile de görüleceği üzere şikâyet konusu yazılarda bu niteliklerin hiçbirisi yoktur, tamamen kamunun kin ve nefretini müvekkilimize yöneltmek ve kamuyu yanlış yönlendirmek amacı ile kasıtlı olarak yazılmıştır. Söz konusu yayınların güncellik unsuru yoktur; hakaret kastı ile yayınlandığı tartışmasızdır.”