Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kimsenin zulüm görmesine seyirci kalamayacaklarını belirterek, "Suriye toprakları içerisinde inim inim inleyen kardeşlerimizin yardımına koşmayı görev biliyoruz. Ülkemizin fiziki sınırları başkadır, bizim gönül sınırlarımız bambaşkadır. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yoktur. Gönül sınırlarımızda hiç kimsenin zulüm görmesine seyirci kalamayız. Mehmedim Afrin'e yürüyor. İdlib'e yürüyeceğiz inşallah" dedi.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmit Yahya Kaptan Mahallesi'nde bulunan Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Ak Parti Kocaeli Gençlik Kolları Kongresi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan önce salonun yanında bulunan Yahya Kaptan Pazar Alanı'nda toplanan binlerce kişiye seslendikten sonra salona geçti. Seçimlerde Kocaeli'den çok büyük destek beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2019 çok önemli. Her şeyden önce 2023'ün adeta habercisi bir seçim yaşayacağız. Şayet 2019'u sağlam alamazsak gelecek zor olur. Ak Parti tek başına iktidar olamayınca kimlerin el ovuşturmaya, kimlerin göbek atıp oynamaya başladığını hep birlikte gördük ve yaşadık. Neyse ki milletimizin sağ duyusu, irfanı, metaneti sayesinde bu sıkıntılı dönemi kısa sürede geride bıraktık. Kasım ayından itibaren yeniden asli gündemimize döndük. 2012-2014-2015'te farklı yol ve yöntemlerle başaramadıklarını 15 Temmuz'da silah zoruyla başarmaya kalktılar. O güne kadar sözünü sandıkta söyleyen, gövdesini seçim meydanlarında gösteren milletimiz, bir anda meydanlara, sokaklara ölümüne caddelere dolun dediğimizde hamdolsun köprüleri, darbecilerin yuvalandığı her yeri FETÖ'cülere, hainlere dar etti bu millet" dedi.
'İDLİB'E YÜRÜYECEĞİZ İNŞALLAH'
Konuşmasında Zeytin Dalı Harekâtı'nı da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Afrin operasyonu var ya işte bak millet aynen 15 Temmuz gibi şimdi de Afrin'e yürüyor. Gittim gördüm. Askerimizi gördüm, subaylarımızı, generallerimizi gördüm. Bu sabah itibarıyla 394 terörist etkisiz hale geldi. 20 şehidimiz var, ÖSO ve Mehmetçik olmak üzere. 'Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz; onlar diridirler' diye buyuruyor. Bu müjdeye kavuşurcasına Mehmedim Afrin'e yürüyor. İdlib'e yürüyeceğiz inşallah. Sınırlarımızı taciz eden, bu vatana ihanet edenler bedelini ödeyecekler. PKK, YPG, DEAŞ hepsi ödeyecek, FETÖ, hepsi bunu ödeyecek. Bu mücadele kararlı bir mücadele. Fırat Kalkanı'ndan sonra Afrin mücadelesinde de kararlı bir şekilde Silahlı Kuvvetlerimiz hükümetimizle el ele, omuz omuza bu mücadeleyi yürütüyoruz."
Vatana yönelik saldırıların hiç eksilmediğini söyleyen Erdoğan, "Vatanımıza yönelik saldırılar hiç eksilmedi. Terör örgütleri saldırarak bu topraklarda rahat bırakılmayacağımız bize hep hatırlatıldı. Terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerin acısı yüreğimizdedir. Anadolu'nun neresine giderseniz gidin dalgalanan bayrakları görürsünüz. Rabbimiz onların yaşadıklarını az önce okuduğum ayette bize haber veriyor. Ancak bu mezarlar onların dünyadaki makamlarıdır" diye konuştu.
'KARİYERLE BİRLİKTE ÜLKENİZE SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUM'
Gençlere seslenen ve "Gençler sizden cevap bekliyorum" diyerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şehitlerimize layık olmak için çok çalışıyor muyuz? Gençler, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak için kendimizi en iyi şekilde yetiştiriyor muyuz? Gençler, kendimizi klasik eğitim yanında manevi eğitimde de en üst noktaya taşıyor muyuz? Sosyal, sağlık bilimleri hangi alanda eğitim görürse görsün her kardeşimden beklentim kendini çok yönlü yetiştirmesidir. Her biriniz en mükemmele ulaşmanın çabası içinde olacaksınız. En az bir yabancı dili bileceksiniz. Kendi alanızda dünyadaki muadilinizden asla geri kalmayacaksınız. En iyi doktor, en iyi iktisatçı olacaksınız. Aynı zamanda ülkemizin tarihi kültürü ve güncel gelişmeleri ihmal etmeyeceksiniz. Yıllarca gençlere siyaset kötü bir uğraş gibi gösterilmeye çalışıldı. Tüm gençlerimizi Ak Parti'de siyaset yapmaya davet ediyorum. Seçme 18, seçilme 18 yaşına yasal hale getiren biz olduk. Uzmanlık alanınızda, kendi sahanızda üzerinize kimseyi tanımayacaksınız. Kuran-ı Kerim'i de en mükemmel şekilde okuyacak, ahlak ve değerlerinizden taviz vermeyeceksiniz . Bunları yapamıyorsak şehitlerimize layık olamıyoruzdur. Kariyer fetişizmini değil, kariyerle birlikte ülkenize sahip çıkmanızı istiyorum."
'BİZİM GÖNÜL SINIRLARIMIZ BAMBAŞKADIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kimsenin topraklarında gözü olmadığını da ifade ederek, konuşmasını şöyle dedi:
"Şimdi Afrin'in kenar kıyılarına ben gittim. Komutana sordum, 'İhtiyaç var mı?' dedim. 'Şimdilik yok' dediler. Olduğunda beraber gideceğiz. Zira ne diyor şair; 'Yürüyeceksin millet yürüyecek, sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan, elde sensin dilde sen'. Bitti işte, bunu yapacağız. Türkiye kendi sınırlarının çok üstünde sorumluluklar üstlenmiştir. Her yerde bu sorumluluklarını yerine getirmenin gayreti içindedir. Suriye sınırında yaşanan tacizler, vatandaşların mal ve can güvenliğini tehditleri karşısında bıçak kemiğe dayanmıştır. Ülkemizde yaşayan 3.5 milyon Suriyeli kardeşlerimizin kendi evine dönmenin sorumluluğunu da üzerimizde hissediyoruz. Suriye toprakları içerisinde inim inim inleyen kardeşlerimizin yardımına koşmayı görev biliyoruz. Ülkemizin fiziki sınırları başkadır, bizim gönül sınırlarımız bambaşkadır. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yoktur. Gönül sınırlarımızda hiç kimsenin zulüm görmesine seyirci kalamayız. Arakan Müslümanlarına sahip çıkan Türkiye, Suriye topraklarında yaşayan Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimize nasıl sırtını dönebilir. Afrika'nın en ücra köşelerinde insanların yaralarını sarmanın çabası içersindeki Türkiye, öz kardeşlerinin feryatlarına nasıl kulaklarını tıkayabilir. Terör örgütleri başka yerde yaptıklarında her türlü tepkiyi alıyor da Suriye'ye gelince mi bir şey olmuyor. Biz kendi ahlakımızdan vaz mı geçeceğiz. ABD'li, Avrupalı, Çinli için Suriye, Kuzey Afrika buradaki izledikleri politikalar elverişli gördükleri taktik bir araç olabilir. Bizim diğer bölgelerimizden farkı yoktur. Annemiz, kardeşimiz başka ülkeye taşındı diye nasıl onları silemez, yaşadıkları her acıyı yüreğimizde hissedersek, bu coğrafyalar da bizim için aynıdır. DEAŞ denilen İslam düşmanı bizim için büyük tehdittir. Bize öz kardeşlerimizin politik hesaplarına kurban edilmesine göz yummak yakışır mı? Biz koskoca coğrafyanın adeta sınırsız coğrafyanın umudu olan ülkeyiz. Arkasında 100 milyonlarca kardeşinin duası olan Türk milletiyiz. Varsa bu onurlu duruşun bedeli onu da ödemeye hazırız. Dün çukur eylemlerinde, dün 15 Temmuz'da, dün Fırat Kalkanı'nda; bugün Zeytin Dalı operasyonunda; yarın da bu bedeli ödemekten asla çekinmeyeceğiz,"
NİŞAN YÜZÜKLERİNİ TAKTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra salonda Seyfi Çelik ve Sevda Çakmak'ın nişan yüzüklerini takarak, gençlere hayırlı olması dileğinde bulundu.(DHA)