CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu son dönemin en popüler isimleri arasına girdi...
Sosyal medya paylaşımları, abisine karşı yaptığı eylemler, AK Parti'ye üye olma ve reddedilme süreci nedeniyle her gün gündemde...
Kardeş Kılıçdaroğlu'nun bazı çıkışlarına tepki ve AK Parti tarafından reddedilme sürecine de destek gelmişti iktidar yanlısı bazı isimlerden...
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Celal kılıçdaroğlu'na canı sıkılan "yandaş"lara tepki gösterdi...
Kekeç genellikle yaptığı gibi yine isim vermedi ama hedefindeki isimlerden biri Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk idi...
Kekeç'in "Mutemet bir yandaş" dediği isim ise anlaşılamadı...
İşte Kekeç'in yazısının ilgili bölümü:
TUNCELİLİ CELAL
Eskiden “Adanalı Celal” vardı ve “helal” nümayişiyle karşılanırdı.
Şimdi “Tuncelili Celal” var ve fena halde can sıkıyor.
Hayır, CHP’lilerin değil, mahalledeki arkadaşların canını sıkıyor. Niyeyse!
Mutemet bir “yandaş”, Celal Kılıçdaroğlu’nun yazdıklarını iğrenç ve mide bulandırıcı bulmuştu.
Bir başka mutemet çıktı, “Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu’nun tuhaf ve edepsiz açıklamaları, ahlak ve aile konuları için ibretlik vakadır. Ben utanıyorum!” diye yazdı, T24 adlı siteden de kocaman bir “aferin” aldı.
Niye utanıyor bu arkadaşlar, anlayabilmiş değilim.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aile ve mahremiyet tanımayan edepsiz çıkışları karşısında da aynı utancı duymuşlar mıydı? “İğrenç ve mide bulandırıcı” bulmuşlar mıydı? Bunu yazıya dökmüşler miydi? (Mesela, bir hanımefendi için, “Altına yatıyorlar, altına” demişti. Hiç yüzü kızarmamıştı.)
Celal Kılıçdaroğlu, hangi mahremiyeti ihlal ettiğini bilmediğimiz açıklamalarında şunları söylüyordu: “Abim laf kalabalığını bıraksın, dibindekilere baksın. Danışmanı FETÖ’den alınıyor. Bu danışmanı önerenin Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan olduğu basında çıktı... FETÖ’cü Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan’ı CHP’li belediyelere pazarlayan da Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan’dır. (...) Darbe gecesi ben ailemle sokakta vatanım için mücadele ederken, seni aradığımda ‘korkmana gerek yok, bilgim var’ dedin. Bildiğin neydi? (...) Bir aile toplantısında, daha genel başkan olmadan önce, ‘Deniz Baykal gidecek’ dedin mi, demedin mi? Cevap ver.”
Bu açıklamaları “ahlak ve aile konuları için ibretlik” bulan arkadaşımız bir gazeteci...
Diğeri de (yani, “iğrenç ve mide bulandırıcı” diyen arkadaşımız da) bir gazeteci...
Bir Batı ülkesinde olsa peşine mutlaka “gate” sözcüğünün ekleneceği açıklamalar (ifşaatlar), ilginçtir, bu iki gazetecinin ilgisini çekmiyor. Hakikaten ilginç.
Daha önce iki kez yazdım.
Bu üçüncü olsun:
Doğan Medya Grubutetikçilerinin ve bizim arkadaşların itibarsızlaştırmak için yarıştıkları açıklamalarında Celal Kılıçdaroğlu iki önemli gerçeği faş ediyordu:
BİR- Kemal Kılıçdaroğlu Baykal’a yönelik “kaset komplosu”nu biliyordu. (Aile yemeğinde bunu ağzından kaçırmış, Baykal’ın gideceğini söylemiş.)
İKİ- Darbeden haberdardı. (Haberdardı ve sığındığı evde darbenin ne yöne evirileceğini izliyordu. Kardeşini de,‘korkmana gerek yok, bilgim var’ diye temin etmeye çalışıyordu