Kayyumların geçen yıla ait mali tabloları Maliye Bakanlığı'na verdiğine ve KAP'ta duyurduğuna dikkat çeken İpek, sadece son üç aylık süredeki uluslararası muhasebe standartları için gerekli olan mali tabloları onaylamadığına dikkat çekti.
Oysa aynı kayyumların 12 aylık mali tabloları açıkladığını ve Maliye Bakanlığı'na verdiğini, dolayısıyla bu dönemi de onaylamak zorunda olduklarını belirtti. "Kayyumlar, kendi dönemlerine ait son üç aylık mali tabloları onaylamak zorundadır, imtina edemez, kaçınamaz. Bu onların sorumluluğu ve görevidir." diyen İpek ayrıca, "Mali tabloların onaylanması şarttır. Kayyumlar imzalayıp görevlerini bitirmeli veya görevleri bitmeli gerçek yönetim imzalamalı." ifadelerini kullandı.
İşadamı Akın İpek'in konuyla ilgili olarak twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"KAP'DA YAYINLANAN DUYURULARIN ANLAMI ŞUDUR;
Koza Altın'ın Akın İpek olarak benim kontrolümde olan 2015 yılı ilk 9 aylık döneme ait tüm hesaplarının ve mali tablolarının gerçeği yansıttığı Kayyımların yönetimi tarafından onaylandı.
Yine 2015 yılı 12 aylık mali tablolar da kayyımların sorumluluğunda, Maliye Bakanlığı'na verildi ve KAP da kamuya açıklandı. Kayyumlar görevini yaptı ve bitirdi. (TEŞEKKÜR EDERİZ)
Bununla birlikte;
Kayyımlar benim yetkili olmadığım, sadece kayyumın görev yaptığı 2015 yılının son üç aylık süredeki uluslararası muhasebe standartları için gerekli olan mali tabloları onaylamadı.
Maliye Bakanlığı'na Türk vergi mevzuatı santandardına göre verilen mali tablolar ile, uluslararası yatırımcılar için uluslararası muhasebe standartlarına göre hazırlanan mali tablolar arasında rakamsal veri farkı yoktur. (Yasa gereği iki farklı muhasebe standardına göre ayrı ayrı hazırlanıyor)
Sadece uluslararası muhasebe standartlarına, rakamların işleneceği yerler farklıdır.
Kayyımlar, kendi dönemlerine ait son üç aylık mali tabloları onaylamak zorundadır, imtina edemez, kaçınamaz. Bu onların sorumluluğu ve görevidir. Herhangi bir soruşturma da bahane edilemez, çünkü 12 aylık mali tablolar zaten açıklandı, Maliye Bakanlığı'na verildi.
Aksi takdirde genel kurul yapılamayacak ve kar dağıtılmayacaktır. Daha kötüsü, SPK mevzuatına göre şirketlerin borsadaki tahtaları alım satım işlemlerine kapatılacaktır. Bunun ne kadar büyük bir sorun olduğunu söylemeye gerek yok. Neticeleri her yere sirayet eder.